Seyit Küçükbezirci

Seyit Küçükbezirci

Bin yılın sevgilisi meram’da “sanat gedaveti” esmeye başladı

meram-belediyesi-(6)-001.jpg

Haberiniz var mı?  Duyuyor ya da okuyor musunuz? Belki kendinize vakit ayıramadığınız için; belki, günlük bitmez telâşeler içinde bunaldığınız için ben haber vereyim. -Meram Belediyesi “Şehiremini” Fatma Toru; gerçekten yıllardır hasret kalınan, yıllardır ihmal edilen sanat ve kültür faaliyetlerini peşpeşe Konevi Kültür Merkezi’nde sunuyor... Cumartesi akşamları, emsalsiz, sadece Meram’a özgü “Gedavet Rüzgârı” gibi, bir “tatlı huzur” yaşanıyor. Meram’ı “Meram” yapan Kültür özümseniyor. Meram’ın emsalsiz rüzgârı “gedavet”; akşamları “sanat” oldu esiyor. -Son bir ay içinde, yalnız Türk halk müziğinde, Türk tasavvuf müziğinde, Türk halk oyunlarında peş peşe “Meram Aşkına” programları izleyicileri ile buluştu. Bir ayda dört gösteri; -Uluslararası Mevlâna Vakfı’ndan “ Bayanlar Rûmi Türk Tasavvuf Mûsikisi Topluluğu; -Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın halk müziği ekibinden “Konya Barana Havaları” - Konya Kültür ve Halk Oyunları Topluluğu’ndan kadim Konya türküleri “Loras’tan bir bulut yağdı” türkü güldestesi; - “Âşıkların Meram Gecesi”nde Konya’nın yetiştirdiği ünlü halk ozanlarından sazlı sözlü saatler.. Öksüz Ozan, Ozan Maksudi, Ozan Ergâni, Yaralı Ozan, Ozan Ataroğlu, Âşık Turabi, Yağız Ozan, Ozan Özhâni, Âşık Aliyar.. Takdir, sevgi, alkış, üst düzeyde.. -İki cumartesi önce, 14 Şubat’ta, Konevi hıncahınç dolu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Devlet Halk Dansları Topluluğu.. “Bizi Biz Yapan Türk Kültürü’nden seçme oyunlar.. Gerçekten, kaçıranların hayıflanacağı bir gösteri, herkes ayakta; Meram’ın uzun yıllardır yaşamadığı bir coşku. “Devlet Halk Dansları Topluluğu” sahnede; Meram Şehremini Fatma Toru ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdür Yardımcısı Ömer Faruk Belviranlı birlikte kutluyorlar.. Genel Müdür Belviranlı “-Konya için her güzel girişimde bu toprağın çocuğu olarak yanınızdayım” diyor. -Hele şu 21 Şubat cumartesi; Siz de orada mıydınız? Bilmiyorum.. Ama, ben oradaydım. Meram Şehremini Fatma Toru’nun deyişi ile “Konevi’nin müdavimi” olmuştum... Konevi Kültür Merkezi’nde, “Bu Toprağın Sesleri” programında, “Ustaları Unutmadık Gecesi”nde Rıza Konyalı ile Âşık Salihi sahnede; hem söyleşi için, hem konser için. Rıza Konyalı ile Âşık Salihi’yi tanıtmaya çalışırsam ayıp olur. En az, son elli yıllarını halka hizmet yollarında tüketen bu iki ustayı tanımamış olmak, duymamış olmak, dinlememiş olmak gerçekten fukaralık... “Ustalıları Unutmadık Gecesi”nde Rıza Konyalı ile Âşık Salihi’nin sunduğu güzellikler kelimelerle anlatılmaz; orada olmalıydınız. Fatma Toru Hanım kararlı; maddi manevi değerlerimizi hatırlatmada, yaymada, yaşatmada...

“KONYA TÜRK KÜLTÜRÜNÜN ESASLI KAYNAKLARINDAN BİRİDİR; MERAM İNSANLARIN BİN YILLIK GÖZDESİDİR”

“Konyalı” olmakla övünen, “Hemşehrimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk; 1923 Martında Konya’ya geldiğinde şunları yazar: “-Konya muhtelif Türk devletleri yaşamış, öz Türk vatanıdır.” “ Konya asırlardan beri tüten büyük bir nurun ocağıdır. Türk harsının (kültürünün) esaslı menbağlarından ( kaynaklarından ) biridir.” Hatırlamamızda fayda var, Konya Selçuklu’ların , Osmanlı’ların, Cumhuriyet’in kökeni... “KONYA” Kutsal belde, aziz toprak. Bu toprakları “vatan” yapanlar Alaaddin’de yatıyor. Konya çok özel bir şehir; meram da konya’nın özel bir beldesi.. Bozkırlar ortasında bin yıldır “cennet”i çağrıştırdı. Bin yılda, bu topraklarda neyi kazanmışsak; nerelere yükselmişsek kültürümüz sayesinde oldu. Meram Belediye Başkanı “Şehremini” Fatma Toru bunun bilincinde... “Şehremini” seçildikten hemen sonra ; “Meram’a bir de hanım eli değmeli. Başaracağından umutluyum” demiştim. Boşa konuşmamışım.. Kültür ve sanat konusunda hiçbir haftayı boş geçirmiyor.. “Halk Sanatçıları”ndan esirgenen ilgiyi, saygıyı göstermekte kusur etmiyor; emektar sanatçıları en önde ağırlıyor. Şehirleri maddi yatırımlarla ihya etmek kadar; korumak, yaşatmak, geleceğe taşımak belediye başkanlarının asli görevidir. Fatma Toru Hanım, belediye başkanlığının yılını henüz doldurmadı. Bugüne kadar Meram’da yaptıkları ile, benim kanaatim, idarede, hanımları küçümseyenlere esaslı bir ders veriyor; hanımların saçlarının da, uzun akıllarının da yeterli olduğunu gösterecek.

GEÇMİŞİN İZLERİYLE SİLLE MUTFAĞI: HEM “İLK”; HEM ÇOK GÜZEL

Konya’da, 2014 için, eğer, “yılın kitabı ödülü” verilecekse; Selçuklu Belediyesi’nin geçtiğimiz aralık içinde yayınladığı Nevin Halıcı’nın “Geçmişin İzleriyle Sille Mutfağı” kitabına verilmeli. “- Neden?” diye sorarsanız, “Sille Mutfağı” hem kendi konusunda ilk kitap; hem çok güzel hazırlanmış ve basılmış bir “Sille Yemekleri Belgeseli”,  hemde “Türkiye Mutfak Yemekleri Yazarları” içinde yüz akımız Nevin Halıcı’nın elinden çıkma olduğu için.. Bilen bilir , “iltifat cimrisi”yim; koç burcundanım, sıradan hiçbir şeyi beğenmem. Ama, takdir edilmesi gerekeni takdir etmenin de bir “aydın borcu” olduğuna inanırım. Sille Mutfağı, albüm boyutunda, kaymak gibi kâğıtlı, tam 412 sayfa. Kitabın kalitesi için Selçuklu Belediyesi masraftan kaçınmamış; yemekleri resimleyen Rıfat Ergan emeğini esirgememiş. Kitabın sol sayfası tümden sunulan yemeğin renkli resmine ayrılmış; sağ sayfada da yemek için gerekli malzemeler verilmiş; nasıl pişirileceği çok sade bir şekilde anlatılmış. Ben, kitaptaki yemekleri bir bir saydım; seksene kadar.. Ama ağır yemekle hiç aralarında olmadığı halde; Gonyalıca “mirit” olduğum halde, “ekmek salması”nı, höşmerimi, “ekmek summası”nı okurken ağzım sulandı; sayıyı karıştırmış olabilirim... Asıl bu kitabı, Gonyalı Meşhor Sıçanlı’nın Amet Ağa görmeliydi... Kitap, Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın “Önsözü” ile başlıyor. Başkan Önsözde şunların altını çiziyor: “Geçmişin İzleri ile Sille Mutfağı” kitabı, kadim kültürümüzü yaşatacak önemli bir eser olacaktır. Bu eser, Sille markasına değer katacaktır. Elinizdeki bu kitap sadece bir yemek tarifleri kitabı değil, kadim kültürümüzü oluşturan detayları yemek kültürümüz ile buluşturan bir köprüdür. Yaptığı araştırmalar ile kalıcı eserler hazırlayan bu kitabın yazarı Nevin Halıcı Hanımefendi ve kitabın yayınlanması emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

412 sayfalık kitap, Başkan Uğur İbrahim Altay’ın da belirttiği gibi, sadece bir yemek kitabı değil. Girişten itibaren 83 sayfa boyunca, Sille yemek mutfak kültürü konusunda çok önemli bilgiler veriliyor. Sille’de sosyal yaşam, mimari, üretim ve gelir kaynakları, Sille mutfağının tarihsel gelişimi; mutfak araçları, sofra düzeni, yemek öğünleri, Sille davet yemekleri, bayrak pilâvı, çetnevir, gerdek pilâvı, helfene, ince yemek, kapatsa daveti; sünnet, kandiller, düğün adet ve gelenekleri “Mutfak Folkloru”muzda, ilk kez, bu kadar doyurucu tafsilatla veriliyor. Benim, konu ile ilgili her yazımda “Yüz Akımız” diye andığım Nevin Halıcı, sadece “Geçmişin izleriyle Sille Mutfağı, şimdiden nadir bir kitap.. Bir çaresine bakıp, bu Kitabı Selçuklu Belediyesi’nden almalısınız. Emeği geçen herkese kalbi teşekkürler; samimi alkışlar...


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum