Belçika'daki Fatih Camisi Dernek Başkanı Selim Yıldız, Flaman bölgesi İçişleri Bakanı Liesbeth Homans'ın caminin resmi tanınırlığını kaldırılması hakkında, "Bakan bize desteğini çekti diye yıkılmayız. Aksine daha da ileri gideriz, geri kalmayız." dedi.

Yıldız,  Belçika'nın Flaman bölgesi hükümetinin Beringen kentindeki ülkenin en büyük Türk camisi Fatih Camisi'nin resmi olarak tanınırlığını kaldırılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Belçika’da 2008'de çıkan bir kanunla camilerin resmi olarak tanınmasının gündeme geldiğini anımsatan Yıldız, uygulamayla, tanınan camilerin elektrik, su ve temel giderleri için ödenekten faydalandığını, tanınan camilerin büyüklüğüne ve ibadet eden kişi sayısına göre yıllık bütçe ayarlaması yapıldığını söyledi.

Resmi olarak tanınan camilere yıllık 30-40 bin avro civarında yardım verildiğine dikkati çeken Yıldız, "Flaman bölgesi İçişleri Bakanı Homans, kararıyla, Fatih Camisi'nden bu desteği geri çekmek istiyor. Bu bize bir ceza gibi. Yani 'Siz böyle yaparsanız biz de yardımı keseriz.' demek istiyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

- "Camimizi muhtaç bırakmadılar"

Yıldız, Belçika’da uzun yıllardır çeşitli camilerin bulunduğunu ve bunların Müslümanların desteğiyle bu noktaya ulaştığını, Belçika hükümetinin sağladığı mali desteğin son bulmasıyla camilerinin kapanmayacağını belirtti.

Belçika hükümeti tarafından tanınmış camilere Türkiye’den imam gelmesinin daha kolay olduğunu aktaran Yıldız, "Bizim asıl derdimiz bu. Yoksa tanınırlığımızı iptal etmiş, bize para vermemiş çok önemli değil. Buradaki 8 bin kişilik Müslüman toplumu bu zamana kadar camimizi muhtaç bırakmadılar, bundan sonra da bırakmayacaklarından eminiz." diye konuştu.

Yıldız, cami kompleksi inşasının 1991'de başladığını, Belçika hükümeti tarafından konulan bazı engeller nedeniyle ancak 1994’te tamamlandığını anımsatarak, caminin hiçbir destek almadan bulunduğu seviyeye halk tarafından getirildiğini kaydetti.

Belçika’daki en büyük Türk camisi Fatih Camisi’nin prestij ve imajının etkilenmesinden üzüntü duyduklarını dile getiren Yıldız, "Bakan bize desteğini çekti diye yıkılmayız. Aksine daha da ileri gideriz, geri kalmayız." ifadesini kullandı.

- Bakanla yüz yüze görüşme talebi

Yıldız, Homans’a görüşme taleplerini ilettiklerini de söyleyerek, "Bu şekilde kağıt üzerinden diyalog yürütemeyeceğimizi, konuyu yüz yüze görüşmek gerektiğini ilettik. Ne istediğini bize direkt söylemesi gerekiyor. Görüşme talebimizi kabul etmezse kötü niyet olduğunu açıkça anlayacağız.” dedi.

Belçika hükümetinin, kendi vatandaşı olan Müslüman toplumunu düşünerek hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Yıldız, ülkedeki Türk toplumunun kalıcı olduğunu bildirdi.

Yılmaz, 15 Temmuz'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) başarısız darbe girişimi sonrasında bölgede yaşayan Türklerin bir araya gelerek FETÖ’nün Beringen’deki kuruluşu önünde yaptıkları protesto sonrasında bu sürecin başladığına dikkati çekerek, "Bizim camimizin kapıları herkese açık. Biz ibadet etmek isteyen kimseye camimizin kapılarını kapatmadık ve tacizde bulunmadık. Birkaç kişinin şikayetiyle caminin tanınırlığını iptal etmek bu kadar kolay olmamalı." diye konuştu.

- "Karar insanlar üzerinde baskı oluşturuyor"

Yıldız, kararın geri alınması için girişimlerde bulunacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizi kendilerince köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar. Biz 60 senedir buradayız, destek almadan camimizi ayakta tuttuk. Desteğin maddi boyutunun çok fazla önem yok. Biz bu noktada camimizin imajının zedelenmeye çalışılmasından dolayı üzüntü duyuyoruz. Bizi en çok üzen buradaki cemaatimizin tedirgin olması. Bu karar insanlar üzerinde baskı oluşturuyor. Belçika hükümeti bize dayatmalarla bu sorunu çözümsüzlüğe iterse buradaki insanlarımız üzülür."

Olayın siyasi boyutu olduğuna da işaret eden Yıldız, aşırı sağcı Yeni Flaman İttifakı (N-VA) Partisinden olan Homans'ın, Belçika’da gelecek yıl yapılacak yerel seçimlerde oy toplamak için de bu girişimde bulunmuş olabileceği değerlendirmesinde bulundu.

- Belçika Diyanet Vakfından açıklama

Belçika Diyanet Vakfı da konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Beringen'deki Fatih Camisi'nin tanınmışlığını iptal etme kararını öğrenmiş olmaktan derin üzüntü duyuyoruz. Diğer camilerimizin de tanınması için beklerken bu karar bizde daha büyük bir hayal kırıklığı meydana getirmiştir." ifadeleri kullanıldı.

Kararın objektif ve ciddi argümanlara dayanmadığı belirtilen açıklamada, "Bir caminin tanınması hükümet kararı ile gerçekleştiğine göre, hukuk devleti ilkesi gereği bu tanınmışlığın iptalinin de hükümet kararıyla olması gerekir." ifadesine yer verildi.

- Siyasi boyutu

Belçika’nın Flaman bölgesi camilerinin tanınırlığından sorumlu Homans, daha önce yaptığı açıklamalarda da ülkedeki cami imamlarının Türkiye’den gelmesinden rahatsızlık duyduğunu belirtmişti.

İmamların Belçika’da yetişip eğitim görmüş kişilerden seçilmesi gerektiğini savunan Homans, "(Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan’ın uzun kollarının bizim kasaba ve köylerimize uzanmasına katiyen izin veremeyiz.” demişti.

Beringen’in Sosyalist Partili Belediye Başkanı Maurice Webers, sürecin başlangıcında Homans’ın kararını eleştirmiş, "Bu karardan dolayı üzüntü duyuyorum. Fatih Camisi açık kalmaya devam edecek ama kaynaklarını başka yerlerden temin etmek zorunda kalacak. Bana göre Bakan Homans’ın kararının altında başka bir amaç yatıyor." değerlendirmesi yapmıştı.

Sıklıkla cami yetkilileriyle bir araya geldiğini kaydeden Webers, "Biz yetkililerle her konuyu detaylı şekilde ele alıyoruz. Kurulu köprüler yıkılmamalı." ifadelerini kullanmıştı.​

AA