Başbakan Yardımcısı Şimşek İzmir'de:

Başbakan Yardımcısı Şimşek İzmir'de:

"Türkiye, demokratik, laik, sosyal ve hukuk devletidir, bunda tereddüt yok. Bu anayasa değişikliğinin temel ilkelerle ilgisi yok, sadece ve sadece hükümet sistemiyle ilişkili"- "Avrupa'nın tavrını görüyorsunuz değil mi? Türkiye'nin önü açılacak korkusuyla

İZMİR (AA) - Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, halk oylaması sürecindeki anayasa değişikliğinin ülkenin ilkeleriyle değil sadece hükümet sistemiyle ilgili olduğunu belirterek, Avrupa'nın bu süreçte Türkiye'nin önü açılacak korkusuyla bütün değerlerini ve ilkelerini çiğnediğini, onlara verilecek en iyi yanıtın "evet" oyu olduğunu söyledi.

İzmir programı kapsamında Çay Mahallesi'ndeki Mardin Savurlular Kültür ve Dayanışma Derneği'ni ziyaret eden Şimşek, daha sonra Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne geçti.

Şimşek, böbrek nakli sonrası hastanede yaşamını yitiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halasının oğlu Mehmet Aydoğan'ın ailesine taziye ziyaretinde bulundu.

Daha sonra Gümüşpala Mahallesi'ne giden Şimşek, Su Deposu Parkı yanındaki alanda vatandaşlara hitap etti.

Vatandaşları Türkçe ve Kürtçe selamlayan Şimşek, 16 Nisan'da çok önemli bir anayasa değişikliğinin oylanacağını, mevcut sistemin Türkiye'de yönetim istikrarını getiremediğini belirtti.

Yapılacak anayasa değişikliğinin ardından halkın hükümetin başı olacak cumhurbaşkanını ve Meclisi seçeceğini ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:

"Meclis yasama işini, denetim işini yapacak. Cumhurbaşkanı da hükümetini kuracak, hizmetkarlık yapacak. Hükümet krizleri tarihe gömülecek. 'Koalisyon mu olacak, müzakereler mi olacak, cumhurbaşkanı onaylayacak mı?' soruları olmayacak. Siz doğrudan hükümeti, hükümetin başını, meclisi seçeceksiniz. Bu yeni sistem yönetimde istikrarı getirecek."

Mevcut değişikliğin ülke yönetiminde istikrarı sürekli hale getirmesi için yapıldığına işaret eden Şimşek, cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'nin çok hızlı yol kat ettiğinin altını çizerek, "Allah Atatürk'ten razı olsun, büyük reformlar yapmış. Türkiye bu dönemin ardından Menderes döneminde büyük bir ivme kazandı. Medeniyet yarışında, kalkınmada büyük mesafe kat edildi, bunu darbeyle durdular. 70'li yılların sonunda Türkiye iflas etti. 80 darbesi sonrası rahmetli Turgut Özal geldi, reform yaptı, ekonomide, demokraside önemli adımlar attı. Türkiye tekrar çıkış yapmışken, 90'lı yıllar yine kriz yılları, koalisyonlar... Türkiye, 2001'de iflasın eşiğine geldi. Türkiye artık bu dönemleri yaşamasın, Türkiye'de yönetimde istikrar olsun diye bu anayasa değişikliğini yapıyoruz." diye konuştu.

- "Değişikliğin cumhurbaşkanımızın şahsıyla, partimizle ilgisi yok"

Mevcut anayasada cumhurbaşkanının büyük yetkileri olduğunu, çift başlılığın sorun getirdiğini dile getiren Şimşek, her an krizlere gebe olan bu sistemin değişmesinin gerektiğini belirtti.

Başbakan Yardımcısı Şimşek, muhalefetin söylediği gibi bu anayasa değişikliğinin rejimle ilgisi olmadığını ifade ederek, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Türkiye, demokratik, laik, sosyal ve hukuk devletidir, bunda tereddüt yok. Bu anayasa değişikliğinin temel ilkelerle ilgisi yok, sadece hükümet sistemiyle ilişkili. Farklı partilerden başbakanlar ve cumhurbaşkanları Türkiye'yi farklı noktalara çekmesin, Türkiye hızlı büyüsün diye bu anayasa değişikliği zarurettir. Bu değişikliğin cumhurbaşkanımızın şahsıyla, partimizle ilgisi yok. Bugün bir sorun yok ama önümüzdeki 10 yıllarda sorun yaşanmasın diye, bu ülke tekrar 90'lı, 70'li yıllardaki krizleri yaşamasın diye bu sistemi öngördük."

- Avrupa'ya verilecek cevap

Öngörülen sistemle toplumun tüm kesimlerini kucaklamayanların iktidara gelmesinin mümkün olamayacağını, güçlü iktidarların dış politikada da güçlü duracağını vurgulayan Şimşek, halk oylaması sürecinde bazı Avrupa ülkelerinin gösterdiği tavra değindi. "Avrupa'nın tavrını görüyorsunuz değil mi ? Türkiye'nin önü açılacak korkusuyla bütün değerlerini, ilkelerini çiğniyorlar." ifadesini kullanan Şimşek, "Bakın bölücü terör örgütüne hayır kampanyası için bütün meydanları açıyorlar. Şimdi Avrupa'ya bizim en iyi cevabımız ne olur, 'evet' olur. En iyi cevap 16 Nisan'da güçlü bir evet. Çünkü bu, onlar için büyük bir şok olur, Türkiye'nin önünü açar ve güçlendirir." dedi.

Konuşmasının başında katılımcıları Kürtçe selamladığını hatırlatan Şimşek, 20 yıl önce böyle bir durumun söz konusu olamayacağını, bu yasaklarla AK Parti'nin mücadele ettiğini dile getirdi.

Türkiye'deki tüm etnik gruplar ve mezhepleri tehdit değil zenginlik kaynağı olarak gördüklerini anlatan Mehmet Şimşek, şunları kaydetti:

"Mesele terör meselesidir. Terör örgütünün derdi Kürt kardeşlerimizin hakkı, hukuku, bölgenin kalkınması, eşitliği değil. Onların derdi hak, hukuk, özgürlük, adalet, kalkınma olsaydı silahlarını gömmüş olmaları lazımdı. Şimdi hayır kampanyasını kim yürütüyor? FETÖ ve PKK. Bunları zaten biliyorsunuz. Kim evet için çalışıyor, kim hayır için çalışıyor?

Avrupa evet için bilgilendirme toplantılarına izin vermiyor ama terör örgütünün kampanyalarına izin veriyor. Türkiye güçlenirse bölgesinde ve dünyada önemli aktör olursa onlar etkilenecek. Türkiye zayıf olduğu zaman sorun yok. Bölücü terör örgütü hayır diyor çünkü Kürtler, Türkler kardeştir. İzmir'deki Kürt kardeşimle, Çerkes kardeşimi, Türk kardeşimi ayıramazsınız. Terör örgütünün hendeklere gömüldüğü gibi tarihe gömülmesi için güçlü bir evet gerekli."


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :