Ak partinin 19.kuruluş yıldönümü kutlanıyor...

Ülke tarihinde, en uzun süreli olarak halkın desteği ile iktidarla klan kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan ve Lideri olduğu Parti AK Parti...

Şöyle bir hafızamı yoklayıp AK Parti'nin kuruluş günlerine doğru yani geriye doğru gittiğimizde, aklımıza geliverenlere bir bakalım. Bu geriye dönüşü, kırk yıldır Milli Görüş davasının içinde olduğumuzu düşünerek değerlendirmek istiyorum.

Kırk yıl önceki düşüncemiz ve şimdiki bilgi birikimiz ve olaylara bakış açımız değişse bile ideallerimiz aynı. Kendimizi geliştirdiğimiz bu sürecin sonunda aynı ideallerle aynı hedeflere bakıyoruz. Ama sanki yol halimiz ve yol arkadaşlarımızda değişiklikler oldu.

Biz Ak Parti kurulmadan öncede Ak Parti'nin ilk kurulduğu dönemde ortaya koyduğu politikaları savunuyorduk. Ak Parti kurulalı 19 yıl oldu. Geçen zaman Ak Parti’nin kurulduğu zamanlardaki politikalarından sapmalar yaşamış olması normaldir. Ancak biz tüm değişmelere rağmen ilk düşüncelerimizi savunmaya devam edeceğiz.

Bir arkadaşımın hiç unutmadığım bir söylemi var. “Rahmetli Erbakan Hoca, Milli Nizam hareketini ilk olarak Konya'da kurdu. Bu hareket zamanla yayıldı büyüdü ve iktidara geldi. Büyükşehir belediyelerini aldı, birçok belediyeleri aldı. Eskiden taraftarı azdı, şimdi çoğaldı, güçlendi. İlk kuruluşunda yardım eden destek olan öncüler, tıpkı ilk günkü gibi hala Kapu Camisi'nin yanında seyyar satıcılık yaparlarken, iktidar olduktan sonra partiye gelenler holding oldular." Ne kadar manidar değil mi?

Evet, AK Parti kurulalı 19 yıl oldu ve 18 yıldır bu ülkeyi yönetiyor… Ama görünen o ki Ak Parti'nin kurulma sürecindeki düşünce dünyasının temel taşlarını oluşturan şeyler, kurulduktan sonra teker teker sistem tarafından dışarı itilmiş. Gelinen bu noktada Ak Parti'yi televizyon ekranlarında savunan yazarlara ve parti başkanlarına baktığınızda ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız sanırım…

Bu duruma tarihten bir örnek vermek gerekirse;

Bizler İslam Halifesi Hz Ömer’e sırtındaki cübbenin hesabını soran sahabenin söylemleri ile büyüdük. Elbette konuşacağız, elbette soracağız. Asıl sormadığımızda yanlış giden bir şeylerin olmadığını düşünmeliyiz.

Büyük hayaller ve umutlarla çıkıldı yola. Tabiî ki bu süreçte ülke olarak, millet olarak pek çok kazanım sağlandı bunları görmezden gelmek nankörlük olur. Şu bir gerçek ki bu millet ilk kurulduğu günden beri Liderini her durumda seviyor ve destekliyor. Bu gelinen noktada tek bir gerçek var o da Recep Tayyip Erdoğan’ın yüz yıla damgasını vuran liderliğidir.

Bu millet, Liderini sadece iman, vatan, millet olma mücadelesi verdiği için sevdi. Ancak, söylemleri ile "liderinin etrafında" gibi gözükenler, eylemleri liderin çok gerisinde kaldılar.

“Ağla ey önül ağlamanın tam yeridir,

Müslümanlar, bugün iman savaşında geridir.”

Liderin etrafındakiler; iman, vatan, millet mücadelesini bırakmışlar.

Liderin bu mücadelesi tek başına yetmez. Etrafındakiler ile lideri farklı yöne kürek çekiyorlar.

Bu hal böyle gitmez. Liderin; partiyi, davayı “AKP'lilere!” bırakması Ak Parti açısından hayırla sonuçlanmaz.

Bu  Ak Partinin içindeki“AKP'liler”, böyle giderse eğer "sermayeyi kediye yüklerler" bizden söylemesi.

Bu gün bu millet hala Ak Parti'ye oy veriyor ve destekliyorsa eğer Liderinden dolayıdır…

Not. Başlık bana ait değil Abdurahim Dilipak ağabey'e aittir.