Türk askeri ilk kez 25 yıl önce gittiği Somali'de istikrar için çalışıyor

Türk askeri ilk kez 25 yıl önce gittiği Somali'de istikrar için çalışıyor

Türkiye, Kore'den 43 yıl sonra asker gönderdiği ilk ülke Somali’nin kalkınmasına yardımcı olmak için çalışıyor- Türk askeri, iç savaş ve kıtlığın felaketin eşiğine getirdiği Somali'ye ilk kez 1993'te gitti ve Somali'de BM gücü içinde görev aldı- Bir süre

ANKARA (AA) – TUĞRUL ÇAM - Türkiye, 1950'de Kore Savaşından sonra asker gönderdiği ilk ülke olan Somali'nin gelişmesine yardımcı olmaya devam ediyor. Türkiye, bundan 25 yıl önce barışın korunması ve insani yardımların ulaştırılmasına katkı sağlamak için asker gönderdiği Somali’nin kalkınması için çaba gösteriyor.

Türkiye, 1990’lı yılların başında iç savaş ve kıtlığın vurduğu Somali’ye insani yardımların ulaştırılması ve barışın korunması amacıyla BM gücü kapsamında asker gönderdiğinden beri ülkenin gelişimini için çalışıyor. Somali, 1950’deki Kore Savaşı’ndan sonra Türk askerinin görev yaptığı ikinci ülke oldu.

Şu anda Somali'de bir askeri üssü bulunan Türkiye, ülkeye ilk olarak 1993'te asker gönderdi. Somali'de düşmanlıkların durdurulması ve insani yardım harekatı için güvenli ortam sağlanması maksadıyla BM Güvenlik Konseyi kararıyla "Birleşik Görev Kuvveti" adı altında icra edilen insani yardım ve barışı koruma harekatına 2 Ocak 1993-22 Şubat 1994 döneminde bir mekanize bölükle katılan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), bir dönem barış gücünün komutanlığını da yaptı.

Türkiye'nin Afrika ülkesi Somali’ye asker göndermesi, 1969'da darbeyle iktidara gelen Mohammed Siad Barre rejiminin 1991'de yıkılmasından sonraki huzursuzluk dönemine rastlıyor.

AA muhabirin derlediği bilgilere göre, Siad Barre'nin devrilmesinden sonra ülkedeki aşiretler güç elde etmek için çatışmaya başladı. Somali’deki bu çatışmalar birçok can kaybının yanı sıra göçlere ve tarım alanlarının işlenememesine neden oldu.

Çatışma ortamına aynı dönemdeki kuraklık da eklenince Somali'de tarihin en ciddi kıtlıklarından biri yaşandı ve ülke bir felaketin eşiğine geldi.

Kıtlık ve çeşitli hastalıklar nedeniyle yüz binlerce kişi yaşamını yitirdi. Sadece 1992'de yaklaşık 300 bin kişinin kıtlık, çatışmalar ve hastalıklar nedeniyle hayatını kaybettiği belirtildi. Bu yıllarda açlık ve hastalıklardan ölen Somalililerin sayısının 450 binden fazla olduğu ifade edildi.

Somali'deki durum uluslararası camianın da gündemine girdi. BM Güvenlik Konseyi’nde alınan çeşitli kararlarla ülkede çatışmaların önlenmesi amacıyla silah ambargosu getirildi ve insani yardım çağrıları yapıldı.

BM Güvenlik Konseyi’nde 3 Aralık 1992’de alınan kararla Somali’de barışın korunması için ABD öncülüğünde bir koalisyon oluştu. Birleşik Görev Gücü (UNITAF), kargaşa durumunu engelleyecek insani yardım çabalarının BM’ye devrine kadar ülkede güvenliği sağlamayı amaçlıyordu.

UNITAF, başkent Mogadişu’da 1992’de ilan edilen ateşkesi gözlemlemek, liman ve havaalanları ile BM personelini korumakla görevli 4 bin 500 kişilik BM Somali Operasyonu 1 (UNOSOM-I) ile eşgüdümlü çalıştı. Ancak ülkedeki durum daha da kötüleşince Somali genelinde güvenliği sağlamakla görevli 28 bin kişilik UNOSOM-II kuruldu.

Türkiye, bu dönemde BM gücü çerçevesinde Somali’de aktif görev aldı. Çok uluslu bir güç olan UNOSOM-II’de yer alan Türkiye, Orgeneral Çevik Bir ile bir süre bu gücün komutanlığını yürüttü.

Türkiye, BM gücüne asker gönderme kararı aldıktan sonra bir bölük asker Aralık 1992’de gemiyle yola çıktı ve 1993’ün ilk günlerinde Somali’ye ulaştı. 2 Ocak 1993’te ülkeye giren yaklaşık 300 Türk askeri, Şubat 1995’e kadar ülkede kaldı. Türk askerleri, bir süre BM gücünün karargahının güvenliğini, bir süre de Mogadişu’da asayişi sağlamakla görevlendirildi.

Bu sırada özellikle BM gücüne öncülük eden Amerikan askerlerine yönelik ülkede tepki büyüdü. BM gücü ile silahlı gruplar arasında çıkan çatışmalarda 150’den fazla BM askeri ve çalışanı öldü. Operasyonlardaki kayıplar ve başarısızlık üzerine başta ABD olmak üzere BM gücündeki ülkeler 3 Mart 1995’te Somali’den ayrıldı.

İlerleyen yıllarda Somali’deki kargaşa ortamı uzun süre devam etti ve 2012’ye kadar etkin bir merkezi hükümet kurulamadı. Temmuz 2012’de 20 yılı aşkın aradan sonra ilk defa Somali Parlamentosu Mogadişu’da toplandı. 2004 yılında kurulmuş olan geçici yönetim, 10 Eylül 2012’de Hasan Şeyh Mahmud’un parlamento tarafından cumhurbaşkanı seçilmesiyle sona erdi. 8 Şubat 2017’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerini ise Muhammed Abdullahi Muhammed kazandı.

Türkiye ise 1979’da açtığı ancak iç savaş nedeniyle 1991'de kapattığı Mogadişu Büyükelçiliğini 1 Kasım 2011'de yeniden açtı. Büyükelçiliğin kapalı olmasına rağmen Türkiye, Somali'de barış ve istikrarın sağlanmasına yardımcı olmak için uğraş verdi.

Özellikle 2011’deki kuraklık felaketine uluslararası toplumun dikkatini çekmek ve Türk halkının dayanışmasını göstermek için Türkiye harekete geçti. O dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ağustos 2011’deki ziyareti, Somali’ye yönelik izolasyonun kalkmasında önemli rol oynadı.

Ziyaretten sonra Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Kızılay ve birçok sivil toplum kuruluşu aracılığıyla yapılan insani yardımlar ve kalkınma amaçlı yardımların toplamı 500 milyon doları aştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da 2015 ve 2016'da iki kez daha ülkeyi ziyaret ederek Türkiye’nin dayanışmasını vurguladı. Bu ziyaretlerden sonuncusunda 3 Haziran 2016'da Türkiye’nin en büyük dış misyonu olan Mogadişu Büyükelçiliği külliyesinin açılışı yapıldı. Ayrıca Türkiye, son yıllarda Somali'nin kalkınması için birçok uluslararası konferansa da ev sahipliği yaptı. Türk şirketlerinin ülkedeki yatırımları da 100 milyon doları aştı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :