İSTANBUL (AA) - Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, ithalatçı firmalardan, bu hafta pazartesi gününden itibaren, İran'dan yapılan her türlü mal ithalatı sırasında kullanılan faturanın İran'daki Türk Konsolosluğu'na onaylatılmasının zorunlu hale getirildiği bilgisini aldıklarını bildirdi.

Yavuz Eroğlu, firmaların İran'dan yaptığı ithalata ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Eroğlu, ithalatçı firmalardan, bu hafta pazartesi gününden itibaren, İran'dan yapılan her türlü mal ithalatı sırasında kullanılan faturanın İran'daki Türk Konsolosluğu'na onaylatılmasının zorunlu hale getirildiği bilgisini aldıklarını bildirdi.

Bu yaptırımın sebebi ile ilgili olarak İran tarafının Türk ihracatçılara benzer bir uygulama yapması (mütekabiliyet) sonucu bu tür bir düzenlemeye gidildiği bilgisinin verildiğini aktaran Eroğlu, söz konusu uygulamanın getireceği ek maliyet ve bürokrasinin doğuracağı zaman kaybının yanında, halihazırda ithal edilmek üzere malları yola çıkan firmaların durumunda da ciddi bir belirsizlik olduğunu kaydetti.

Eroğlu, İran'ın, geçen yıl Türkiye'den İran'a yapılan ihracatlar için Türkiye'deki İran Konsolosluğu'nun tasdikini şart koşan bir karar aldığını hatırlatarak, "Bu karar sebebiyle ihracatçılarımızın İran Konsolosluğu'nda bürokratik işlemlerden ötürü zaman kaybı ve belgelerle ilgili istenen ödemeler sebebiyle maliyeti oluşmuştu. Ülkeler arası bu tür konularda karşılıklı uygulama (mütekabiliyet) çerçevesinde ülkemiz de İran'dan yapılan ithalata karşı benzer bir uygulamaya gitti." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin Avrupa'nın en büyük ikinci plastik mamul üreticisi olmasına karşın yeteri kadar petrokimyasal üretimi olmadığından üretimini sürdürebilmek için gerekli plastik ham maddenin yüzde 85'e yakın kısmını ithal etmek durumunda kaldığına işaret eden Eroğlu, şunları kaydetti:

"İran'dan ülkemize yapılan 4,7 milyar dolarlık ithalatta 3,6 milyar dolara yakın mineral yağlar dışında (petrol ve türevleri) en büyük payı 500 milyon dolarlık pay ile petrokimyasallar ve ardından 400 milyon dolara yakın metal ve alaşımları almaktadır. İran, Türkiye'nin plastik ham madde ithalatında yüzde 10'luk pay ile 3. sırada yer almaktadır. İran'a yaptığımız ihracata baktığımızda ise 5 milyar dolara yakın ihracatımızda 1,7 milyar dolarlık altın ihracatımızı bir kenara bırakırsak, ağırlıklı makine, tekstil, plastik ürünleri, mobilya ve beyaz/kahverengi eşya ihraç etmekteyiz. Bu da ağırlıklı olarak sanayimizin ihtiyaç duyduğu ham maddeleri ithal ettiğimizi göstermektedir. Bu ham maddeler ülkemizde işlenerek katma değer oluşturulup yurt içi tüketime ve ihracat pazarlarına sunulmaktadır. Bu şekliyle İran'la bu ticaretimiz, iki komşu ülke için de olumludur. Ancak bizim için özellikle ham maddeyi ithal edip katma değerli bitmiş ürünleri İran'a satmamız açısından çok değerli bir ticarettir. Dolayısıyla bu uygulamanın İran'dan ham madde tedarik eden, İran'a bitmiş ürün ihraç eden sanayicilerimiz ve ihracatçılarımız üzerinde olumsuz etkisi olacağı aşikardır."

- "Bu ham maddelerle üretim yapacak firmaların üretimleri aksadı"

Yavuz Eroğlu, İran'dan yapılan ticaretin uygulanan yaptırımlar sebebiyle genellikle başta Dubai ve İsviçre olmak üzere üçüncü ülkelerde bulunan firmalar üzerinden yapıldığını, bu sebeple ithalata konu faturaların bu ülkelerde ne şekilde tasdik edileceğinin ayrı bir sorun oluşturduğunu vurguladı.

Eroğlu, "Özellikle konunun sanayicilerimize yeteri kadar duyurulmadan, uygulamaya girmiş olması sebebiyle firmalarımız, gümrüklerde ve yolda olan malları sebebiyle ayrıca bir mağduriyet yaşamaktadır." ifadesini kullandı.

Gümrüklerde ham maddelerin beklendiğini ve bu ham maddelerle üretim yapacak firmaların üretimlerinin aksadığını, ayrıca ortaya çıkan belirsiz durumun bazı fırsatçılara imkan sağladığını, ham madde fiyatlarında artış meydana geldiğini belirten Eroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu işin en ideal çözümü İran ve Türkiye'nin birlikte bu ticareti daraltan uygulamayı kaldırması olacaktır. Bu amaçla İran'daki, Türkiye ile ticareti olan kuruluşlarla irtibatta konuyu takip ediyoruz. Ayrıca, İran ve Türkiye'nin kurucuları arasında yer aldığı D-8 platformunu da bu süreçte işletip karşılıklı uzlaşma için sonuç almak istiyoruz. Nitekim 2016 yılında Mısır'da yapılan son D-8 toplantısında Türkiye ve İran olarak D-8 içinde ortak bir Petrokimyasallar ve Plastik Derneği kurma kararı alınmıştı. Bu platform üzerinde de sorunun çözümü için ilerliyoruz.

Ekonomi Bakanlığı'mızla yaptığımız görüşmelerde de ilk planda gümrükte ve yolda malı bulunan firmalarımızın mağduriyetini önlemek amacıyla söz konusu uygulamaya 45 günlük bir süre verilmesi ve bu süre içerisinde konunun tekrar değerlendirilmesi talebimiz sunulmuştur. Bu süre zarfında, öncelikle uygulama esaslarının detaylandırıp firmalarımızın bilgilendirilmesi sağlanacak ve ithalatçı firmalarımızla birlikte İran tarafının bu uygulamadan vazgeçirilmesi yönünde de çabalarımıza devam edilecektir."

AA