Geçtiğimiz hafta Konya gündemi oldukça yoğundu...

Konya Sempozyumu’na dikkati zaten çekmiştik.

Sempozyumu ara ara takip etme ve notlar alma imkânı buldum...

***

Cumartesi günü sona erdi.

Son oturuma başkanlık eden Prof. Dr. Seyit Mehmet Şen’in “İnsanı inşa etmeden hiçbir şeyi inşa edemeyiz. İnsanda ilk kaybettiğimiz şey hürriyettir. Hürriyet çadırın direği gibidir. Bugün sıkıntı veren şeylerin sebebi hürriyetsizliktir. Hürriyeti olmayan insanların talimatla neler yaptıklarını görürsünüz” sözleri önemliydi...

***

Oysa günümüzde hala ‘inşa’dan gelebildiğimiz nokta inşaat.

İnsana gelinemediği müddetçe huzuru yakalayamayacağımız ortada.

***

İki hafta önce TBMM Genel Kurulu'nda akademik personele yüksek öğretim tazminatı verilmesini öngören Yükseköğretim Personel Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasın Dair Kanun Tasarısı görüşmeleri vardı...

Ben de bu oturumu takip ettim.

Aman Allah’ım...

Meclis’teki seviyesizlik diplerde...

***

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya yönelik öyle ithamlarda bulunuyor ki!

Sanki genel kurul değil de mahalle kahvesi.

Bazı mahalle kahveleri bile, izlediğim bu görüntüden daha entelektüeldir.

***

Aytuğ Atıcı diyordu ki:

Siz nasıl ruhunu değiştirebilen ve bir şekilde ileride öğrencilere iyi olmayan bir örnek olarak gösterilecek kişi oldunuz. O yüzden size teşekkür ediyorum. İleride ben çocuğuma diyeceğim ki 'bak evladım Nabi Amcan gibi olma' diyeceğim. Ben oğluma, kızıma, torunuma sizin gibi olmamasını söyleyeceğim Sayın Bakan. Ben çocuklarımın sizin gibi olmasını istemiyorum. 

***

Peki, Nabi Avcı buna nasıl cevap veriyor? Şöyle: Burada sizlerden çok yararlı eleştiriler, öneriler geldi. Onlar için teşekkür ediyorum. Buna karşılık bu Meclis'e yakışmayan, milletvekiline yakışmayan adımı zikrederek, çok terbiyesizce ifadeler kullanıldı. Baştan beri bunların hiçbirine cevap vermemek kararıyla oraya oturdum. Yine bu kararımı sürdürüyorum. Hepsini, bu da dahil olmak üzere misliyle iade ediyorum. Yakışan yere iade ediyorum, sizlere de teşekkür ediyorum.

***

Herkes çocuğunu dilediği gibi yetiştirebilir.

Utanmıyorsan dilediğini yap, düsturu da ortada...

Kimse çocuğunu Nabi Avcı gibi yetiştirmek zorunda değil. Yok böyle bir kural. Fakat bunu hakaret olarak kullanmak da insan kalitemizin göstergesi bakımından düşündürücü...

***

Halk arasında bir söz var, “Kurt eniği kurt olur” diye...

Aytuğ Atıcı çocuğuna Kamer Genç’i mi örnek gösterir orasını bilemem...

Nabi Avcı dediğin kişi şu: Bombacı Parmenides ve Enformatik Cehalet gibi kitapları var. Ayrıca çok sayıda çevirisi... Rene Guenon, Martin Lings ve S.H.Nasr gibi gelenekçilerin kitaplarını Türkçeye çevirdi.

Yani Milli Eğitim Bakanı olmasaydı bile çocuklarımıza örnek gösterebileceğimiz bir entelektüel.