İİT Anayasa ve Yüksek Mahkemeleri Birinci Yargı Konferansı

İİT Anayasa ve Yüksek Mahkemeleri Birinci Yargı Konferansı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2) - "Fakat hak yerini bulacak. İşte dün Amerikan Senatosu'ndaki gelişmeleri duydunuz ve daha gelişerek devam edecek. Neden, zira biz Amerikalılara, istihbarat örgütüne, yetkililerine bütün bilgileri verdik. İngilizler

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin, "Fakat hak yerini bulacak. İşte dün Amerikan Senatosu'ndaki gelişmeleri duydunuz ve daha gelişerek devam edecek. Neden, zira biz Amerikalılara, istihbarat örgütüne, yetkililerine bütün bilgileri verdik. İngilizler istedi, onlara da verdik. Almanlar istedi, onlara da verdik. Suudi Arabistan'a verdik, Fransızlara verdik. Dedik ki kim isterse hepsine bunu vermeye hazırız. Neden, adalet mülkün esasıdır. Adalet yerini bulsun diye verdik." dedi.

Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı'na (İİT) Üye/Gözlemci Devletlerin Anayasa ve Yüksek Mahkemeleri Birinci Yargı Konferansı'daki konuşmasında, kısa bir süre önce basın dünyasının önemli bir ismi olan Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'da, Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda öldürülmesi olayının kenara atılacak bir konu olmadığını söyledi.

Konunun her yönüyle aslında açık olduğuna vurgu yapan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunun failinin kim olduğu da bana göre belli. Zira İstanbulumuza gönderilen 15 kişinin içinde olduğu çok açık, net. Olayın işlendiği, operasyonun yapıldığı yer de belli. Tabii biz bize gönderilen yetkililere şunu sorduk, Bu 15'in içinde fail var. Bu faili siz biliyorsunuz ve siz bu faili çıkarmakta da mahirsiniz. Verdikleri cevap, 'şu anda 18 kişiyi biz tutukladık' daha sonra bunu 22'ye çıkardılar. Peki şimdi faili de ortaya çıkar. Önceleri bu suçu buraya yıkmanın gayreti içine girmişlerdi. Ne dediler? Dediler ki 'Cemal Kaşıkçı, oradaki nikah muamelesini yaptı ve çıktı.' Halbuki yalan, dışarıda nişanlısı var. Bu sıradan bir insan değil, düşünce dünyasında yeri olan, kalemi olan bir insan. Oradan çıkıp da nişanlısını almadan ayrılıp gitmesi mümkün mü? Değil. Tabii daha sonra 'biz bunu demek istemedik...' İleri gittiler ve dışişleri bakanları şu ifadeyi kullandı. 'Yerli işbirlikçilerle bunu yaptık.' Peki kimdir bu yerli işbirlikçi bunu söyleyin. Bize bunu söylemedikleri gibi 'Ben böyle bir ifade kullanmadım.' diyerek, yine yalan söylediler. Çok daha enteresanı, biz ses kayıtlarından şunu da öğrenmiş olduk. Gelenlerin içinde şu andaki Veliaht Prens'in en yakınında olanlar, bu işin aktif rol üstlenicisi. Aldığı talimatı yerine getirenler orada."

Her şeyin şu anda gün yüzüne çıktığını ifade eden Erdoğan, Suudi Arabistan'ın talebi üzerine başsavcılarının Türkiye'ye gelerek buradaki başsavcıyla görüştüğünü anlattı. "Görüştüler ama ipe un serdi." diyen Erdoğan, Suudi Başsavcının en ufak bir bilgiyi, belgeyi İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'na vermediğini söyledi.

Erdoğan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'nın ise Suudi Başsavcıya gerekli olan her bilgiyi verdiğini dile getirerek, "Çünkü fail ortada. Bunu biliyorlar. Yardım, yataklık yapan, onlar da yanında. Cuma gününde bir grup buraya geliyor, pazartesi gecesi ve salı ikinci grup geliyor ve operasyonu tamamlıyorlar, işi bitirip gidiyorlar ama başsavcı da buradan 5 valiz kuru yemişle gidiyor. Çünkü dert başta." dedi.

Suudi Arabistan'ın gönderdiği elemanlara her şeyi açıkça anlattıklarını vurgulayan Erdoğan, ancak onların yine gizlemeye devam ettiğini kaydetti.

- "Bütün çıplaklığıyla artık iş ortaya çıkıyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu arada enteresan olan şey şu; İslam dünyasında bazı kesimlerin ve ülkelerin, ne yazık ki doların veya riyalin kurbanı olanlar, bu olaylar karşısında hakkı ve hakikati adalet çerçevesi içerisinde söylemediler. Batı dünyasında da aynı şekilde birçok baronlar, onlar da bunu söyleyemiyor. Niye? Dolarlar gelecek. Bundan dolayı. Şimdi petrol zengini olan bu ülke ne yazık ki hala kararını vermedi, veremedi. Fakat hak yerini bulacak. İşte dün Amerikan Senatosu'ndaki gelişmeleri duydunuz ve daha gelişerek devam edecek. Neden, zira biz Amerikalılara, istihbarat örgütüne, yetkililerine bütün bilgileri verdik. İngilizler istedi, onlara da verdik. Almanlar istedi, onlara da verdik. Suudi Arabistan'a verdik, Fransızlara verdik. Dedik ki kim isterse hepsine bunu vermeye hazırız. Neden, adalet mülkün esasıdır. Adalet yerini bulsun diye verdik. Uluslararası hukukta da suçun işlendiği yer burası olduğu için, dedik ki 'verin biz yargılayalım.' Bakın vermiyorlar. Dışişleri bakanı açıklama yapıyor, 'Vatandaşlarımızı veremeyiz.' diye. Şu ifadeye bak. Zerre kadar adalet anlayışı olsa, 'Ne demek, tabii ki veririz, buyurun siz yargılayın.' diyebilirdi. Neden diyemiyorlar? Çünkü bu işin sıçrayacağı yer neresi olduğu ortaya çıkıyor."

Erdoğan, ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley'in açıklama yaptığını ve açıkça isim verdiğini ifade ederek, "Bu da bir şeyi gösteriyor. Bütün çıplaklığıyla artık iş ortaya çıkıyor. Bizim temennimiz de bu işin gerçek manada ortaya çıkmasıdır. Bırakmak yok ki adalet yerini bulsun." şeklinde konuştu.

(Sürecek)


İİT Anayasa ve Yüksek Mahkemeleri Birinci Yargı Konferansı

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :