GAZZE (AA) - NUR EBU IYŞE - Gazze'deki Ablukayla Mücadele Halk Komitesi Başkanı Cemal el-Hudari, Gazze Şeridi'ndeki yaşam şartlarını "korkunç" şeklinde nitelendirerek, mevcut durumun, İsrail'in abluka uygulamaya başladığı 2007'den beri yaşananların "en kötüsü" olduğunu belirtti.

Bağımsız milletvekili Hudari, Gazze'nin halihazırdaki durumu, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın bölgeye ilişkin son açıklamaları ve bölge sakinlerinin kronikleşen sıkıntılarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu.

Hudari, Gazze Şeridi'ne 2007'den bu yana İsrail tarafından abluka uygulandığını hatırlatarak, "Bu yıl, ablukadan bu yana yaşananların en kötüsü. Gazze'de kişi başına düşen günlük gelir sadece 2 dolar. Bu dünya genelinde en düşük seviye." dedi.

Bölgedeki fakirlik oranının yüzde 80'lere yükseldiğini ifade eden Hudari, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Gazze'ye yönelik tehditlerine devam etmesi durumunda bu oranın daha da yükselmesinin beklendiğini söyledi.

Hudari, Gazze Şeridi nüfusunun yaklaşık yüzde 50'sinin, gençlerin de yüzde 60'ının işsiz olduğunu belirterek, "İsrail'in 2014'te bölgeyi hedef aldığı saldırılarda evlerin yüzde 25'i tamamen yıkıldı ve inşaat için gerekli malzemelerin kısıtlı olması nedeniyle henüz imar edilemedi. 2007'deki ablukadan bu yana Gazze'deki fabrikaların yüzde 80'i bazıları kısmi bazıları da tamamen kapatıldı." diye konuştu.

Gazze Şeridi'nin bir nebze de olsa nefes almasını sağlayan sınır kapılarında yaşanan sıkıntıların da İsrail'in uyguladığı siyaset nedeniyle her geçen gün katlanarak artığını ifade eden Hudari, İsrail'in tek ticari sınır kapısı Kerm Ebu Salim'den farklı sektörler için gerekli yaklaşık 400 çeşit ham maddenin bölgeye girişine izin vermediğini belirtti.

- Gazze'nin kronik sorunu elektrik kesintileri

Hudari, Gazze'deki elektrik krizinin, yaşamın her alanını etkilediğini dile getirerek, bölgedeki 2 milyon Filistinlinin, her gün 18 ila 20 saat elektrik kesintisinin yol açtığı sorunlara maruz kaldığını aktardı.

Elektrik kesintisinin pompalama sisteminin çalışmaması nedeniyle su sorununu da beraberinde getirdiğini belirten Hudari, sudan sonra krizden en fazla etkilenen diğer bir alanın da atık su arıtma tesisleri olduğunu vurguladı.

Hudari, ayrıca suların yüzde 95'inin içmeye uygun olmadığını belirterek, kanalizasyon atıklarının arıtılmadan doğrudan denize pompalanmasının da ciddi bir çevre krizi yarattığını söyledi.

- Filistin hükümetinin "mali ve hukuki kararları"

Başbakan Rami el-Hamdallah'ın geçen hafta konvoyuna yönelik saldırıdan Hamas'ı sorumlu tutması ve Gazze'ye yönelik "bazı mali ve hukuki kararlar" alacağına ilişkin açıklamasına işaret eden Hudari, şunları söyledi:

"Yeni uygulamalar, yeni cezai tedbirler, Gazze'de yaşanan insani krizi derinleştirecek ve yaşam koşullarını ağırlaştıracaktır. Gazzelilerin çoğu, Abbas'ın yönelttiği tehditler sebebiyle yeis içinde uyudu. Çünkü bu tehditler onların yaşamına doğrudan temas ediyor."

Hudari, 11 yıl ablukanın yanı sıra hala 3 yıl önceki saldırının izlerini taşıyan bölgede yeni yaptırımlar uygulanmasının çok tehlikeli olduğunu kaydederek, "Filistinlilerin, daha fazla uygulama ve yaptırıma tahammül edecek hali kalmadı." dedi.

Hamdallah'a yönelik suikast girişimini kınadığını belirten Hudari, olayın faillerinin bulunması için Filistinli grupların ortak bir çalışma yürütmesi gerektiğini, böylece bu tehlikeli aşamanın geride bırakılabileceğini ifade etti.

Hudari, ulusal Filistin projesinin karşılaştığı tehditlere dikkati çekerek, "Bu tehditlerin üstesinden Filistin birlik ve beraberliği ile gelinebilir. Bu sorunla mücadele için Filistinli liderlerin birlik olması gerekiyor." diye konuştu.

- ABD'nin yardımları askıya alması

Hudari, ABD yönetiminin geçen ocak ayında Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu'na (UNRWA) verilecek yardımın bir kısmını askıya almasına işaret ederek, bu durumun kuruluştan gıda desteği alan Gazze'deki yaklaşık yarım milyon mülteciyi tehdit ettiğinin altını çizdi.

Geçen hafta İtalya'nın başkenti Roma'da gerçekleştirilen konferansın UNRWA'nın bütçe açığını kapatmak için yeterli olmadığını ifade eden Hudari, yardım kuruluşunun; ABD'nin kesintilerinin yanı sıra bütçe açığı sıkıntısı yaşadığını belirtti.

Hudari, uluslararası topluma, UNRWA'nın yaşadığı zorluklar ve Gazze'deki ablukanın kaldırılması çağrısında bulunarak, "UNRWA'da yaşanan kriz nedeniyle Gazze'deki mülteciler, güvenli gıda sıkıntısı yaşıyor. Gazzelilerin içinde bulunduğu felaketin, Filistin, Arap ülkeleri ve uluslararası düzeyde tehlike alarmını çalması gerekiyor." ifadesini kullandı.

- Uluslararası fon oluşturulması

Başkanı olduğu Gazze'deki Ablukayla Mücadele Halk Komitesi'nin bölgedeki sorunlarla mücadele için uluslararası acil bir fon oluşturulması fikrini hatırlatan Hudari, "Halihazırdaki durumun yaşanmaması için böyle bir fon kurulmalı. Gazze'de yaşanan sıkıntıların çözümü için öncelikle bölgedeki ablukaya son verilmesi gerekiyor." diye konuştu.

Hudari, ablukanın kalkması için; Gazze'deki tüm sınır kapılarının açılması, sınır kapılarından geçişlerin kısıtlanmaması, Batı Şeria ile Gazze arasında güvenlik koridoru oluşturulması, Gazze'yi dış dünyaya bağlayan bir su geçişinin kurulması ve Gazze Havalimanı'nın yeniden faaliyete geçmesi gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Bu adımların uygulamaya konulması halinde Gazzeli gençlerin istihdamı için projeler yapılacak ve bölgede yaşanan krizler sona erecektir. Bunlar, uluslararası toplumun ablukanın kalkması için baskı yapmasıyla gerçekleşebilir."

Gazze'de yaşanan kriz ve sorunlarının tamamının sorumluluğunun İsrail'e ait olduğunun altını çizen Hudari, Filistinli gruplara; bölünmüşlüğe son verilmesi ve uzlaşı sürecinin tamamlanması çağrısında bulundu.

AA