Emniyette "paralel yapı" operasyonu

Emniyette "paralel yapı" operasyonu

Prof. Dr. Ersan Şen:

İSTANBUL (AA) - İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Şen, "keser döner sap döner" sözünü bir hukukçunun söylemesinin uygun olmadığını ifade ederek, "Ama olanlar Türkiye'de ne kadar insanların pamuk ipliğiyle yaşadığını, hesaplaşmanın bol olduğunu, hukuk kültürünün bozuk olduğunu gösteriyor. Dün iyi olan birdenbire kötü ya da yanlış işlere karışmış olabiliyor" dedi. 

Ersan Şen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, emniyette "paralel yapı" iddialarına ilişkin yürütülen "casusuluk" ve "yasa dışı dinleme" soruşturmalarını değerlendirdi.

Masumiyet karinesine dikkati çeken Şen, soruşturmanın açılmasının bu suçların işlendiği anlamına gelmediğini ifade etti.

Geçmişte benzer eleştirileri başka davalar için yaptığını kaydeden Şen, "Aramanın özellikle gündüz yapılması, gece insanların evlerinde rahatsız edilmemesi, el kelepçeleme meselelerine dikkat edilmesi gerekir. Peşin gözaltılar da yanlıştır. Ancak suçüstü ve neticesi devam eden suçlar bakımından gözaltının yakalamadan sonra tatbik edileceğini geçmişte de söylemiştik. Suç örgütü, terör örgütü kavramı adı altında örgütün devam ettiğinden bahisle bu gözaltıların yapıldığını anlıyorum ama Türkiye'de suç örgütü kavramı son derece esnek ve geniş. Bu hususlara dikkat edilmesi şart" diye konuştu. 

Geçmişte çok hoyratça kullanılmasına bir tepki olarak son dönemde yasal düzenlemelerle dinleme, gözaltına alma gibi yetkilerin kısıtlandığını, soruşturmanın gizliliğinin şüpheli ve avukatına karşı kaldırıldığını anlatan Şen, 6545 sayılı kanunun da getirdiği "sulh ceza hakimliği" gibi yeniliklerle soruşturmalara katkı sağladığını söyledi. 

 

- Casusluk suçu

 

Prof. Dr. Ersan Şen, soruşturma kapsamında "casusluk" iddialarının yer aldığını belirterek, şu bilgileri verdi: 

"Burada bir yanlışı düzeltmek lazım. Casusluk suçunun oluşması için bilgi temin etmek yeterlidir, mutlaka muhatap bir devlet olmasına gerek yoktur. Kişinin bizatihi o maksadı taşıyacak siyasal veya askeri bilgileri toplaması, elde etmesi durumunda, bunu belge bazında da ortam dinlemeyle de yapabilir, suç işlemiş kabul edilebilir. Bir kurum ve kuruluşa da bunları temin edebilir. Bir yabancı devlete ulaştırılması anlamında da bir yapılanmayla hareket edebilir. Mutlaka casusluk suçunda bir devlet olmalıdır gibi bir şart yoktur. Usulsüz dinlemişseniz, yetkilerinizi hoyratça kullanmışsanız, görevden kaynaklanan yetkileri istediğim gibi kullanır, gözaltına alır, dinlerim, atarım tutarım demişseniz, hukuk devletinde keyfi yetki kullanımlarına da prim tanınamaz. Burada insanlar layüsel olamaz. Yetkileri kadar da sorumlulukları vardır." 

 

- "2007'deki hatalar umarım tekrarlanmaz" 

 

Prof. Dr. Ersan Şen, geçmişte yurt dışından gelip teslim olanların yıllarca tutuklu kaldığını hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Ben 'Rüzgar eken fırtına biçer' demeyeceğim ama 2007'de yaşanan hatalar umarım tekrarlanmaz. Çünkü o dönemde eline çantasını alıp gelen, teslim olan, 'beni arıyormuşsunuz' deyip gelen insanları yıllarca tutuklu tuttuk. Alacakaranlıkta aramalar, gözaltına almalar... Hukukçu olarak şunu diyemem, 'Keser döner sap döner'... Bu bir bir hukukçunun söyleyeceği söz değildir ama olanlar Türkiye'de ne kadar insanların pamuk ipliğiyle yaşadığını, hesaplaşmanın bol olduğunu, hukuk kültürünün bozuk olduğunu gösteriyor. Dün iyi olan birdenbire kötü ya da yanlış işlere karışmış olabiliyor. Hukuku ve adaleti zamanında aramak lazım. O dönemde biz hukukçular çok feryat ettik, 'Bu bumerangtır', 'Hukuk, yargı elde patlamaya hazır bombadır, yanlış kullanırsan döner sana gelir' dedik. O dönemde bunları söyledik ama o dönemin bir çok bize göre hukuka aykırılıklarına müdahil olanlar şimdi hukukun, adaletin cereyan etmesini beklediklerini, yapılanların yanlış olduğunu söylüyorlar ama batıla kıyas cari olmaz. Geçmiş yanlışlıkların devam etmesi şeklinde bir temenni, bir dilek asla bir hukukçunun temennisi dileği olmaz. Umarım bunlar son olur. Siyasi hesaplaşmalar da biter."

Devletin içinde ayrı bir örgütlenmeye, kadrolaşmaya gidilemeyeceğini ifade eden Şen, "Sadece 'paralel yapı' adı altında demiyorum, kimseyi de ötekileştirmiyorum, PKK/KCK'sıyla... Kamu kudreti kullanıcısı devlete, hukuk kurallarını uygulayan devlete kafa tutan anlayışa da 'dur' denilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü insanlar haksızlığa uğradıklarını düşündüklerinde kapıları devlettir. Kapıları hukuktur, yoksa gidip, suç örgütleri veyahut devlete karşı yapılanmalar değildir. Devlet sadece kendi siyasi kişiliğine aykırı olanlara değil, bizatihi devlete, ülkeye, millete zarar verecek tutum ve davranışlar içinde olanlara karşı durmalıdır" diye konuştu. 

"Batılla kıyas cari olmaz" diyen Şen, geçmişte yapılan hataların tekrarlanmamasını istedi.

Kaynak:Haber Kaynağı