LONDRA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2019'da gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin, "Bizim adayımız cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacak. Stratejimiz bu olacak. Seçeceğimiz cumhurbaşkanı adayının diğer partilerin de oy verebileceği bir aday olması lazım. Toplumun sevdiği, saygı duyduğu bir aday çıkaracağız. Stratejimiz tamamen diğer partililerin de oy verebileceği bir aday olacak ikinci turda." dedi.

Londra'da düşünce kuruluşu Chatham House'da "Türkiye’de demokrasi ve istikrar" başlıklı bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından soruları yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki olarak Ankara'dan İstanbul'a gerçekleştirdiği "adalet yürüyüşü"ne ilişkin soru üzerine, 432 kilometreyi yürüyerek kat ettiğini belirtti. Yürüyüş kararını çok kısa sürede aldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Kararın gerekçesi adalete duyduğumuz özlem. Adaletin yok olduğu ülkede bizim yaşama hakkımızı elimizden alırlarsa, düşünme hakkımızı elimizden alırlarsa, savunduğumuz düşünceleri neden açıklıyorsunuz diye açıkça bizi suçlarlarsa, halkın seçtiği milletvekilleri hapse atılırlarsa... Bir tahammül noktasına kadar geldik, bardağı taşıran son damla oldu ve o damladan sonra biz yürümeye başladık."

Yürüyüşte tek sloganlarının "Hak, hukuk ve adalet" olduğunu, 25 gün süren yürüyüşün sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada yankı bulduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "400'ün üzerinde yabancı gazeteciyle bu 25 gün içinde konuştum ve yürüyüşümüzün gerekçelerini de onlara anlattım." dedi.

"Adalete susamış bir insanın susuzluğunu dünyanın bütün nehirleri gidermeye yetmez." sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Biz adalete susamış bir toplumuz, adalet istiyoruz kendi ülkemizde. Birlikte yaşamak istiyoruz barış içinde yaşamak istiyoruz. Gerilimsiz ve kavgasız bir ortamda yaşamak istiyoruz. Adalet talebi en soylu talepti ve biz bu soylu talep için yürüdük." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, söz konusu mesafeyi yürüyerek kat edemeyeceğini düşünenlerin "Kılıçdaroğlu 70 yaşına geliyor, yürüyemez, bir süre sonra bırakır" dediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her santimini yürüdüm. 80 milyonun adalet talebi için yürüdüm. Bu benim görevimdi ve ben bu görevi arkadaşlarımla beraber yerine getirdim. Hiçbir ayrım yapmadım. Toplumun her kesiminden destek gördüm. İnancı ne olursa olsun, yaşam tarzı en olursa olsun, kimliği ne olursa olsun her kesimden destek görüdüm. Bizim için de önemliydi. Bizim siyasal tarihimiz açısından da çok önemliydi. Bu görevi yaptık. Ama bu görevi yaptık olay bitti mi? Hayır, adalet talebimiz devam ediyor ve adalet talebimizi kararlılıkla, inatla sürdüreceğiz ülkemize gerçek anlamda Batı standartlarında bir demokrasi gelinceye kadar."

- "Demokrasi meselesi olarak gördük"

Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş referandumuyla ilgili bir soruya da "Eşit olmayan koşullarda referanduma gittik. Devletin bütün imkanları kullanıldı. Biz de çok zor ve kıt koşullarda referanduma gittik." yanıtını verdi.

"Referandum süresince bunu bir parti meselesi olarak görmedik bunu bir demokrasi meselesi olarak gördük." diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Parlamenter demokrasi istiyoruz dedik. Tek adam rejimine karşı çıktığımızı söyledik ve referanduma böyle gittik. Bir başarı elde edildi mi? Kesinlikle elde edildi. Bütün baskılara rağmen, bütün imkansızlıklara rağmen önemli bir başarı elde ettik. Alınan karar, Yüksek Seçim Kurulu kararı, gayrimeşru bir karardır çünkü yasalara aykırı bir karardır. Bugünkü tablo meşru bir tablo değildir."

- "Kılıçdaroğlu gitti Londra'da kötüledi diyecekler"

"Şimdi ben bu konuşmayı yaptığım için Türkiye'deki havuz medyası büyük bir olasılıkla ‘Kılıçdaroğlu gitti, Londra'da kötüledi' diyecek." ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, gerçeklerin örtülemeyeceğini dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, "Sizin siyasal kimliğiniz gerçeği örtme yönünde oluşuyorsa siz samimi değilsiniz, halktan kopuksunuz. Gerçeği dünyanın her tarafında söylemek namuslu bir siyasetçinin temel görevidir. Ben bu gerçeği her yerde dile getirmek zorundayım. Ankara'da parlamentoda dile getiriyorsam, İstanbul'da bir kahvede dile getiriyorsam her yerde de dile getirmeliyiz, getiririz." diye konuştu.

- "AB, Türkiye'ye karşı çifte standart uyguluyor"

Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerle ilgili soru üzerine de Kılıçdaroğlu, AB'nin Türkiye'ye karşı hep çifte standart uyguladığını bunu Brüksel'de de dile getirdiğini söyledi. Avrupa'nın ve Avrupalının etik değerlerinin bu çifte standartı kabul etmeyeceğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "Ama çifte standart uygulamışlardır." değerlendirmesini yaptı.

AB'nin Türkiye’ye verdiği sözün arkasında durmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, "1963 yılında Ankara Anlaşması'nı imzalamış durumdayız. Şimdi 2017 yılındayız. Aradan geçen süreye bakın. Çok sonra başvuranlar üye oldular, biz hala kapıda bekliyoruz ve bize karşı hala çifte standart uygulanıyor. O nedenle AB'nin yetkililerinin, ben onlara bire bir gürüşmemlerimizde de, basın önünde yaptığımız açıklamalarda da AB'nin Türkiye'ye karşı çifte standart uyguladığını söyledim ve söylemeye de devam diyorum." ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin AB üyeliği hedefinin amaçlarından birinin demokrasi standardını yükseltmek olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Ben sayın Binali Yıldırım'a da Ahmet Davutoğlu'na da açıkça şu çağrıda bulundum: Biz kendi ülkemizde Batı standartlarında bir demokrasi mi istiyoruz? Evet. Avrupa Birliği'ne bunun için mi başvurduk? Evet. Başvuru gerekçelerinden birisi de bu. O zaman biz neden AB'nin fasıl açmasını bekliyoruz? Biz oturalım hepsini yapalım. Niye yapmıyoruz? Tüm fasılları açalım. Avrupa'nın fasıl açmasını hiç beklemeden yargı bağımsızı yapalım, kadın-erkek eşitliği yapalım. Demokratik bir seçim yapalım. Hatta şunu da söyledik. Gelin hep birlikte Türk hukuk sistemini darbe hukukundan arındıralım."

- "12 Eylül darbe hukukunun arkasında duranları ben kınıyorum"

Kılıçdaroğlu, 12 Eylül’deki askeri darbenin ardından yapılan Anayasa'yı değiştirme önerisinde bulunduklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer siz 12 Eylül darbe hukukunu tahkim eden düzenlemeler yaparsanız, siz demokrat olamazsınız. Sizin demokrasideki ölçünüz 12 Eylül darbecilerinin getirdiği kanunları değiştirmek ve demokrasinin yolunu açmaktır. Bunu yaparsanız demokratsınızdır, bunu yaparsanız siz ülkenizin geleceğini düşünüyorsunuz ve ülkenizi ileriye taşıyacaksınız demektir. Bu açıdan ben Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye karşı çifte standart uyguladığına inanıyorum ama Türkiye'de de 12 Eylül darbe hukukunun arkasında duranları ben kınıyorum. 12 Eylül darbe hukukunu asla kabul etmiyoruz. Darbecilerin hukukunu kabul etmiyoruz. Kim olursa olsun, ister sivil darbe, ister askeri darbe olsun. Toplumu kıskaca alan, toplumu boğan, insanların düşüncelerini özgürce ifade edebileceği bir ortamı yok eden bir anlayışı hemen hemen her ortamda reddediyoruz ve kabul etmiyoruz."

- "Stratejimiz tamamen diğer partililerin de oy verebileceği bir aday"

Kılıçdaroğlu, 2019 seçimlerinde milliyetçiliğin oynayacağı role ilişkin soruyu "Milliyetçi söylemle yola çıkacaklar, iktidar kanadı. Bizim 6 okumuzdan birisi de zaten milliyetçilik ama biz milliyetçiliği vatanseverlik olarak anlayoruz." diye yanıtladı.

Türkiye'de her kimlikten her inançtan vatandaş bulunduğunu ve huzur içinde yaşanmasını istediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Bizim stratejimiz şu olacak. Şimdi 3 ayrı seçime gideceğiz 2019'da. Belediye başkanlığı seçimi var, milletvekili seçimi var, cumhurbaşkanlığı seçimi var. Belediye başkanlığı seçiminde kararlıyız. Ankara'yı, İstanbul'u, Adana'yı, Mersin'i, Antalya'yı, Denizli'yi Bursa'yı kesinlikle alacağız. Son referandum bu gerçeği önümüze koydu. Çalışırsak bunları alırız. Dolayısıyla bu bizim ikinci adım atmamızı sağlayacak. Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir başarıyı elde edeceğiz. Bizim adayımız cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacak. Stratejimiz bu olacak. Seçeceğimiz cumhurbaşkanı adayının diğer partilerin de oy verebileceği bir aday olması lazım.”

Toplumun sevdiği, saygı duyduğu bir aday çıkaracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Bugünden ifade etmiyoruz ama önümüzdeki süreç içinde adayımızı göstereceğiz. Stratejimiz tamamen diğer partililerin de oy verebileceği bir aday olacak ikinci turda." diye konuştu.

(Sürecek)

AA