Bilişim Zirvesi 2016

Bilişim Zirvesi 2016

Başbakan Yıldırım: (2)- "Bu itici gücü (Bilişim) doğru kullanarak önümüzdeki yıllarda Türkiye'yi 2023 hedeflerimiz doğrultusunda dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri haline getirme hedefimizi rahatlıkla gerçekleştirebiliriz ancak, çıtamızı küresel markala

İSTANBUL (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye'nin, bilişimi doğru kullanarak 2023 hedefleri doğrultusunda rahatlıkla dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olabileceğini belirterek, "Ancak, çıtamızı küresel markalar ve küresel kullanım alanları olan teknolojik ürünler üretme noktasına çıkarmamız gerekiyor." dedi.

Bilişim Zirvesi 2016'da, atılan doğru adımlarla 2003 yılında 20 milyar lira civarında olan sektör büyüklüğünün, 2015'te yaklaşık 4 kat artarak 90 milyar liraya yükseldiğini anlatan Yıldırım, "Türkiye'nin büyümesinin geçtiğimiz 15 yıl içerisinde bir kat daha fazlası bilişimde büyümeyi ifade ediyor. Aslında bilişimdeki büyüme bunun çok daha üzerinde olması lazım. Biz bunu da yeterli görmüyoruz." dedi.

Bu verilerin Türkiye'nin altyapı, kapasite ve hizmet kalitesi açısından dünyanın önde gelen ülkeleri arasında olduğunu gösterdiğini vurgulayan Yıldırım, Türkiye'nin dünyanın hızla ve istikrarlı büyüyen ülkeler listesinde yer aldığını söyledi.

Bilişimin, tüm sektörler açısından itici güç olduğunu dile getiren Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Eskiden bilişimi biz sadece bir sektör olarak görürdük ancak yaşadığımız süreç ve gelişmelerle bilişimin bir sektörden ziyade, bir yaşam tarzına dönüştüğünü görüyoruz. Bugün aklınıza hangi iş alanını, hangi sektörü getirirseniz getirin bilişimin olmadığı hiçbir iş yok. Sokakta simit satandan tarlada patates ekene kadar, CNC tezgahında parça üretenden okullarda ders veren öğretmene kadar herkes bilişimin getirdiği yeniliklerden yararlanma ihtiyacını duyuyor. Dolayısıyla bilişim 7/24, gece gündüz her an insanların yaşamının bir parçası haline geldi. Bu itici gücü doğru kullanarak önümüzdeki yıllarda Türkiyeyi 2023 hedeflerimiz doğrultusunda dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri haline getirme hedefimizi rahatlıkla gerçekleştirebiliriz. Ancak çıtamızı küresel markalar ve küresel kullanım alanları olan teknolojik ürünler üretme noktasına çıkarmamız gerekiyor."

Yıldırım, bilişim altyapısını geliştirmenin, akıl yollarının şerit sayısını ve bilişimde hızı artırmanın alt yapı unsurları olduğunu dile getirerek, bunun gerekli ancak yeterli olmadığını, ikinci ve en önemli adımın da üst yapı olduğuna işaret etti.

Üst yapıda ürünlerin çeşitliliğini artırmak, katma değer oluşturacak, fark yaratacak, yarışta Türkiye'yi bir adım öne geçirecek yenilikçi, milli ve yerli, akıl teriyle geliştirilmiş ürünlere ihtiyaç olduğunu aktaran Yıldırım, "Bu nedenle teknoloji kullanımının yanı sıra, teknolojiyi üreten ülke olmamız için de tüm imkanları seferber ediyoruz." dedi.

Yıldırım, bilgiye sahip olan, bilgiyi üreten ve kullanan ülkelerin bir adım öne geçtiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Ar-Ge çalışmalarına, teknoparklara ve yenilikçilik, inovasyon teknoloji merkezlerine destek veriyoruz. 64 teknoparkımızda 41 binin üzerinde genç mühendisimiz akıl, alın teri döküyor. Ar-Ge harcamalarında 2023 hedefimiz, en az gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 2'sinin üzerine çıkmak. Şunu memnuniyetle söyleyebilirim ki 2003 yılında bu oran yüzde yarımken, bugün yüzde 1'in üzerine çıkmıştır. Yüzde 100'ün üzerinde bir artışı gerçekleştirdik. Dolayısıyla kalan 7-8 yıl içerisinde bunu ikiye katlamak çok da zor olmayacaktır. Bu oran biz göreve başladığımızda sadece yüzde 0,45 düzeyindeydi. Ülke olarak son yıllarda bilişim sektöründe büyük gelişmeler katetmekle beraber bu geldiğimiz noktayı asla ve asla bir başarı olarak görmüyoruz, yeterli olarak da görmüyoruz. Önümüzde çok daha uzun bir yol olduğunu biliyoruz. Çünkü bilişim demek iletişim demek, internet, sürekli gelişim demektir. Biz burada bu konuları konuşurken, dünyanın bir başka yerinde hiç bilmediğimiz, duymadığımız bilişimle ilgili yeni bir ürünün, yeni bir gelişmenin, hizmetin olduğunu aklımızdan çıkarmamaz lazım."

- Yeni model

Yıldırım, son 14 yılda altyapı çalışmalarında önemli yollar katedildiği gibi sektörün önünü açacak yasal düzenlemelerin de yine bu dönemde gerçekleştirildiğini, bu dönemde, ses tekelinin kaldırıldığını, telekomünikasyon sektöründe serbestleşme sağlandığını ve vergilerde düzenlemeler yapıldığını anımsattı.

İstenilen düzeyde olmasa da internetten başlayarak vergilerde indirime gidildiğini, internet üzerindeki Özel İletişim Vergisini 20 puan düşürerek yüzde 5'e indirdiklerini, sektörde kayıt dışılığın önüne geçen düzenlemeler yaptıklarını ifade eden Yıldırım, "Mevcut vergi sistemimiz iletişim sektörünün gelişmesine ayak uyduran bir sistem değil. Önümüzdeki bu dönem içerisinde çok basit, anlaşılabilir, sektörün büyümesini, hızını yavaşlatan değil, büyümesini daha da hızlandıran ve oluşan ciroya göre çok daha da vergi geliri sağlayacak, basit yeni bir modeli hayata geçireceğiz. Vergi sisteminin bilişim sektörünün ayağının ayak bağı olmasının önüne geçeceğiz. Bunu da burada sektörle paylaşmak istiyorum." diye konuştu.

İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumunun (ICANN) dünyada internetin yönetildiği bir merkez olduğunu, kurumun bir ofis Singapur'a, bir ofis de İstanbul'a açtığını dile getiren Yıldırım, "Bu şu anlama geliyor, gelecekte internetin yönetişimi sadece Amerika'dan değil, dünyada yükselen itirazlar da dikkate alınarak, dünyanın değişik coğrafi bölgelerine yaygınlaştırılacak. Dolayısıyla internetin 3 yönetim merkezinden biri bölgesel merkezde Türkiye'de, İstanbul'da açıldı." dedi.

Geride kalan çağda en büyük gücün para şimdi ise bilgi olduğunu, bilgiye sahip olunduğunda güce de sahip olunacağını söyleyen Başbakan Yıldırım, bilgiyi üreten, kullanan ülkelerin bir adım öne geçtiğini, Türkiye'nin geleceğin dünyasında en saygın noktalardan birinde olması için bilgiyi satın alan değil, üreten bir ülke haline getirmenin şart olduğunu vurguladı.

Başbakan Binali Yıldırım, "Bazı işletmelerde hepiniz görmüşsünüzdür. Bakkallarda, küçük dükkanlarda iki tane fotoğraf vardır. Birinin keyfi yerinde, ayak ayak üstünde, kasası dolu, diğeri sefalet içerisinde, kasası boş, elini başının üzerine koymuş. Keyfi yerinde olanın üstünde 'peşin satan', kasası boş olanın üzerinde de 'veresiye satan' yazar. Geleceğin dünyasında o yazılar 'bilgiye sahip olan' ve 'olmayan' diye anılacak, böyle değerlendirilecek. Bilgiye sahip olanın kasası dolu, keyfi yerinde olacak. Bilgi üretemeyenler ise veresiye satanlar gibi oturup, karara kara düşünecekler." diye konuştu.

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler