Anayasa Mahkemesinden ifade özgürlüğü kararı

Anayasa Mahkemesinden ifade özgürlüğü kararı

Yüksek Mahkeme, BİMER'e yazdığı şikayet dilekçesinde işverene sataştığı ve hakaret ettiği gerekçesiyle işten çıkarılan kişinin, ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiğine karar verdi

ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi, Başbakanlık İletişim Merkezine (BİMER) yazdığı şikayet dilekçesinde işverene sataştığı ve hakaret ettiği gerekçesiyle işten çıkarılan kişinin, ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiğine karar verdi.

Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, bir şirket bünyesinde taşeron firma tarafından işletilen iş yerinde kaloriferci olarak çalışan İlter Nur, 2012'de BİMER'e başvuruda bulundu.

Nur, dilekçesinde işveren hakkında şikayette bulunurken, "Müfettiş geliyor, yedirip, içirip yolluyorlar, bize bıraktıkları yok. Biz şikayet edersek tehdit ediyorlar, bizi tamamen amele yerine koyuyorlar." şeklinde ifadeler kullandı. İlter Nur'un iş akdi, dilekçesindeki bu ifadeler nedeniyle işveren tarafından sona erdirildi.

Açılan dava üzerine Samsun 2. İş Mahkemesi, feshin geçersizliğine ve Nur'un işe iadesine karar verdi.

Yerel mahkemenin işe iade kararı Yargıtay 7. Hukuk Dairesince bozuldu. Bozma kararında, şikayet hakkı kullanılırken hakaret ve sataşma içerikli beyanda bulunulmaması gerektiği, söz konusu ifadelerin ise işverene yönelik sataşma ve hakaret içerdiği, bu nedenle feshin haklı olduğu kaydedildi.

Bu karar üzerine Nur, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.

Yüksek Mahkeme, Anayasanın 26. maddesinde güvenceye alınan ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiğine karar verdi.

Ayrıca, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere kararın bir örneğinin Yargıtay 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine hükmedildi.

Kararda ifade özgürlüğünün, demokratik toplumun vazgeçilmez temel taşlarından biri olduğu, bu özgürlüğün sadece hoşa giden ya da insanları incitmeyen bilgi ve düşünceleri değil, devlet veya toplumun herhangi bir kesimini inciten, şok eden veya rahatsız eden bilgi ve düşünceleri de kapsadığı vurgulandı.

İşçinin şikayet dilekçesinde kendisinin firmadaki durumu ile firmanın yaptıklarını dile getirerek yardım istediği anlatılan kararda, dilekçenin sadece ilgili kamu otoritesine yönelik yazıldığı, firmanın itibarını sarsacak nitelikte kamuoyuna açıklama gibi aleni bir nitelik taşımadığı da belirtildi.

Başvurucunun şikayet dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde saldırgan bir üsluptan öte yardım isteği içeren ve çaresizliğini vurgulayan ifadeler içerdiği vurgulanan kararda, şunlar kaydedildi:

"Şikayet dilekçesinin işveren üzerindeki etkilerinin hafifliği ile başvurucunun iş akdinin haklı fesih hükümlerince sona erdirilmesi şeklindeki yaptırımın başvurucu üzerindeki olumsuz etkisi karşılaştırıldığında haklı fesih hükümlerinin uygulanmasının gerekliliği hususu gerekçede tartışılmamıştır. Dolayısıyla başvurucunun iş akdinin haklı fesih hükümlerince sonlandırılmasıyla ilgili olarak karar gerekçesinde başvurucunun ifade hürriyeti ile işverenin itibarı ve iş ilişkilerinde huzurun temini menfaatleri arasında adil bir dengeleme hususunda ilgili ve yeterli gerekçe sunulamadığı değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle Anayasa'nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler