AK Parti TBMM Grup Toplantısı

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan: (2)- "Eğer bugün İsrail askerleri çok basit hadiseleri bahane edip, pervasızca Mescid-i Aksa'nın bahçesini postalları ile kirletiyor, orada kolayca Müslüman kanı döküyorlarsa bunun sebebi, bizlerin Kudüs'e

TBMM (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eğer bugün İsrail askerleri çok basit hadiseleri bahane edip, pervasızca Mescid-i Aksa'nın bahçesini postalları ile kirletiyor, orada kolayca Müslüman kanı döküyorlarsa, bunun sebebi, bizlerin Kudüs'e yeteri kadar sahip çıkmıyor oluşumuzdandır." dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Osmanlı'nın elinden çıkmasıyla başlayan Kudüs'ün sıkıntılı günlerinin bölgede İsrail devletinin kuruluşuna yönelik hadiselerle birlikte adeta kabusa dönüştüğünü söyledi.

Uluslararası hukuka göre meşruiyet elde etmiş, başkenti Tel Aviv olan İsrail devletinin kendilerinin de tanıdığı diplomatik ilişki içinde bulunduğu bir devlet olduğuna işaret eden Erdoğan, "Ancak İsrail'in meşruiyeti kendisinin Filistin'in ve Filistinlilerin haklarına gösterdiği saygı ölçüsünde anlamlıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle Kudüs'ün 3 din için de özel olan statüsüne hele hele Mescid-i Aksa'nın ve Kubbet-üs Sahra'nın içinde bulunduğu Harem Bölgesi'nin mahremiyetine saygı duymayan bir İsrail, en büyük zararı kendisinin göreceği tehlikeli bir yola sapıyor demektir.

Müslümanların Mescid-i Aksa'ya girişini zorlaştırmak için her türlü yola başvuran İsrail yönetiminin, işi Harem bölgesini Müslümanlara yasaklayarak fiili işgale kadar götürmesi bardağın taşmaya başladığının işaretidir. Buradaki amacın güvenlik kaygısı olmadığını, tamamen Müslümanları Mescid-i Aksa'dan tecrit etme niyetiyle hareket edildiğini, İsrail'i ve bölgeyi bilen herkes kabul edecektir.

Biz, Müslümanlar için mübarek beldelerimizi korumak imkan değil iman meselesidir. Eğer İsrail elindeki silahlara, arkasındaki güçlere yani imkanlarına bakarak böyle bir yola tevessül ediyorsa çok yanılıyor. Mescid-i Aksa'nın dört bir yanında şanlı bir direniş sergileyen Filistinli ve diğer milletlerden kardeşlerimiz de bu zeminin dipdiri ayakta olduğunu cümle aleme ilan etmektedir."

Erdoğan, tüm vatandaşlara ve dünyadaki tüm Müslümanlara çağrıda bulunarak, "İmkanı olan herkes, bulduğu her fırsatta Peygamber Efendimizin tavsiyesine uyarak lütfen Kudüs'ü, Mescid-i Aksa'yı ziyaret etsin. Gidemeyenler de oradaki kardeşlerimize kandil yağı olması babından yardım göndersinler." diye konuştu.

Mescid-i Aksa'ya ne kadar çok sahip çıkılırsa gözlerini oraya dikmiş olanların işlerinin de o kadar zorlaşacağını vurgulayan Erdoğan, "Eğer bugün İsrail askerleri çok basit hadiseleri bahane edip, pervasızca Mescid-i Aksa'nın bahçesini postalları ile kirletiyor, orada kolayca Müslüman kanı döküyorlarsa bunun sebebi, bizlerin Kudüs'e yeteri kadar sahip çıkmıyor oluşumuzdandır. Madem ki kalbimizin bir yarısı Mekke bir yarısı Medine, üzerinde de bir tül gibi Kudüs vardır, öyleyse gelin hep birlikte Kudüs'e sahip çıkalım. Ama tıpkı Mekke'ye sahip çıkar gibi Medine'ye sahip çıkar gibi sahip çıkalım. Ne Hristiyanların ne de Musevilerin inançları, ibadetleri, ibadethaneleri ile bizim bir meselemiz yoktur." ifadelerini kullandı.

- "Biz aynı yanlışa aynı ile mukabelede bulunmayız"

Erdoğan, Türkiye'de sinagoglar ve havralara yönelik Mescid-i Aksa'da olan olaylar nedeniyle yapılmak istenen saldırılara karşı gerekli tedbirleri aldıklarına, bazı ufak tefek yanlışların dışında da ciddi bir şeyin yaşanmadığına dikkati çekti.

"Buradan da özellikle milletime, çeşitli düşünce gruplarına veya siyasi partilere, STK'lara sesleniyorum. Yani 'Mescid-i Aksa'da böyle bir şey oldu, bunun karşılığı da bu olmalıdır' diye buradaki sinagog veya havralara saldırmanın hiçbir anlamı yoktur ve bunlar bizim dinimize göre de yasaklanmıştır, yanlıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Biz, aynı yanlışa aynı ile mukabelede bulunmayız. Düşünebiliyor musunuz? Bir Hristiyan arazisine ibadethane yapan ve onu da Ömer İbn-i Abdülaziz'e bildirdikleri zaman kalkıp yıktıran bir anlayışın mensuplarıyız. Biz farklıyız. Biz, sadece Kudüs'te Müslümanların kutsallarına saygı gösterilmesini, haklarının korunmasını, geleceklerinin güvence altına alınmasını istiyoruz. Türkiye en ideal çözümün 1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devleti ile yine aynı sınırlar içinde başkenti Tel Aviv olan İsrail devleti olduğunu savunmaya devam edecektir. Bu çerçevede, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya Müslümanların girişine ve ibadetine engel olan son günlerdeki tavrını şiddetle kınıyoruz. Şayet gerçekten ortada terörle mücadele bağlamında bir mesele varsa bunun kendi sınırları içinde ve doğru yöntemlerle ele alınması gerekir.

Kendilerine söyledim, Sayın Cumhurbaşkanları ile yaptığım görüşmede de söyledim; Mescid-i Aksa'ya ibadete giden Müslümanlara terörist muamelesi yapılmasını asla kabul edemeyiz. Aynı şekilde burada sinagoglara havralara giden Musevilerin, Yahudilerin de terörist muamelesi görmesini kabul edemeyiz. Bunları birbirinden ayırmamız lazım, bunları birbirine karıştırmamamız gerekiyor. Şu anda yapılan iş terörle mücadele bahanesiyle Mescid-i Aksa'yı Müslümanların elinden alma girişimidir, bunun başka izahı yoktur."

"Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde. Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu. Varıp eşiğine alnımı koydum Sanki bir yeraltı nehri çağlıyordu. Gözlerim yollarda, bekler dururum. 'Nerede kardeşlerim' diyordu bir ses. İlk kıblesi benim ulu Nebi'nin. Unuttu mu bunu acaba herkes." dizelerini okuyan Erdoğan, şunları kaydetti:

"İşte asıl terör, işte bu şekilde Mescid-i Aksa'yı ağlatmaktır, ağlatmayalım. Asıl korsanlık, işte bu şekilde Peygamberimiz Efendimizin ilk kıblesine saygısızlık yapmaktır. İsrail Cumhurbaşkanı7na telefonla bu konudaki düşüncelerimi bizzat ilettim, İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı sıfatıyla da bu konudaki düşüncelerimizi ifade eden bir açıklama yaptık, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelere bunu da bildirdik.

Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron ile de bu çerçevede bir telefon görüşmem oldu. Körfez turumuzda görüştüğümüz liderlerle bu konuyu da etraflıca ele aldık. Dün gece döner dönmez, malum Kudüs'teki vakfın başkanı da Ürdün Kralıdır ve Kral'la da etraflıca görüşme imkanım oldu ve 'ümitli' olduğunu söylemişti. Buraya gelirken şimdi oradaki, özellikle metal bariyerlere ilgili bunların ittifakla dün akşam kaldırılma kararının alındığını duyduk. Temenni ederiz ki bunun gerisi de gelir. Ümidimiz bu meselenin en hızlı şekilde ve aklıselim içinde çözülmesidir. "

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :