İSTANBUL (AA) - AK Parti Sinop Milletvekili ve Lübnan Dostluk Grubu Başkanı Nazım Maviş, İslam coğrafyasında 100 yıldır karşı karşıya kalınan acı ve dramların odağında önce aile ve ailenin taşıyıcı gücü kadın ve çocukların olduğunu belirterek, "İslam coğrafyasında parçalanmış aileler istemiyoruz." dedi.

Lübnan Ghirass Toplum Gelişimi Kurumu ile İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı tarafından "Anlattığımız Hikayeler" temasıyla düzenlenen 2. Aile Hayatı Konferansı başladı.

Açılışta konuşan Maviş, konferansın önemine işaret ederek, aile konusunda ortak bir bilinç, farkındalık ve duyarlılığın inşa edileceğini, ümmet zemininde sorunların konuşulacağını belirtti.

Konferansta, yaşanılan coğrafyada karşı karşıya kalınan kıyımlar ve yıkıcı sorunlar açısından ailenin tema olarak merkeze alınmış olmasının önemini dile getiren Maviş, cehaletle, fakirlikle ve ümmet arasına sokulan tefrikayla mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.

İslam dünyasında çok büyük dramların yaşandığına dikkati çeken Maviş, "Sömürü, işgal, terör, çatışma, adeta İslam dünyasının kaçınılmaz kaderi haline gelmiş durumda. Bunu değiştirmek, buna 'dur' demek bizim elimizde. İslam coğrafyasının halkları olarak Müslüman kimliğimizle ümmet bilincine ve şuuruna müdrik olduğumuz takdirde sömürüye, işgale, teröre, çatışmaya ve kıyımlara hep birlikte 'dur' diyecek bir gücü de yakalamış olacağız." diye konuştu.

- "Acı ve dramların odağında aile var"

Çocukların geleceklerinin belirsiz olduğunu ve bir umutsuzluk içerisinde yaşadıklarını ifade eden Maviş, İslam coğrafyasının her bir tarafında hayatları kararmış fidanların olduğunu, çocukların yokluğa, kıtlığa ve açlığa mahkum olduklarını anlattı.

Maviş, şunları kaydetti:

"İslam coğrafyasında 100 yıldır karşı karşıya kaldığımız bu acı ve dramların odağında önce aile ve ailenin taşıyıcı gücü kadın ve çocuklar var. Bu dramın ve acıların en ağırını kadınlar, çocuklar taşıyor. Çocuklarını, eşlerini kaybetmiş, hayatın bütün ağırlığı omuzlarına yüklenmiş olan kadınlarımız yaşıyor. Artık İslam coğrafyasında parçalanmış aileler istemiyoruz. Kadınlarımız eşsiz, çocuklarımız öksüz ve yetim kalsın istemiyoruz. İslam coğrafyasının yokluğun ve yoksulluğun kurbanı ve mahkumu olmasını istemiyoruz."

Türkiye'de 4 milyon Suriyeli'nin yaşadığını aktaran Maviş, "Lübnan'da, Ürdün'de, Irak'ta ve dünyanın birçok yerinde savaştan, açlıktan, kıyımlardan kaçmış mazlum ve mağdur kardeşlerimiz var. Yapmamız gereken bir şey var. Din, dil, ırk, coğrafya, etnisite ve mezhep farkı gözetmeksizin ümmet zeminine bir araya gelmek." değerlendirmesini yaptı.

- "Küresel aktörler anında karşımıza geçiyor"

AK Parti İstanbul Milletvekili ve Filistin Dostluk Grubu Başkanı Hasan Turan da aileyi korumanın insanlığı, geleceği, nesli ve dünyayı korumakla eş değer olduğunu ifade etti.

Savaş, yokluk, kıtlık, adaletsiz dağılım ve işgaller neticesinde ailelerin büyük bir tehditle karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Turan, şöyle devam etti:

"Dünyada milyonlarca aile açlık tehlikesiyle karşı karşıya. Birçok aile dağılma ve parçalanma noktasına geldi, varlığını ve bütünlüğünü kaybetti. Bu ailelerin bir çoğu da İslam dünyasından. Batılıların doymak bilmeyen iştahları sonucu İslam dünyasında bir çok aile sıkıntı altında yaşıyor. Ülkemizde 4 milyona yakın Suriyeli kardeşimiz aileleri dağılmış durumda varlık mücadelesi veriyor. Bunun çözümü için ne zaman adım atsak bütün dünyanın küresel aktörleri anında karşımıza geçiyor. Dün de gördünüz. ABD'nin yetkilileri apar topar ülkemize gelerek ailelerin dağılmasına müsebbip olan terörizmi ve terör örgütlerini ortadan kaldırmak için verdiğimiz mücadeleyi engelleyebilmek ve besledikleri, yetiştirdikleri, insanlığın başına bela ettikleri terör örgütlerini korumak ve kollamak için harekete geçiyorlar. Bu arzu ve isteklerini insanların karargahı olan aileyi korumak için gösterseler belki yeryüzünde bu sıkıntıları çekmeyeceğiz."

İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Sekreteri Durmuş Aydın ise toplumun temel çekirdeğini teşkil eden ailenin, genel olarak tüm dünya ülkelerini, özelde ise İslam dünyasını kuşatan sıkıntılar ve sorunların gölgesinde kalmaya başladığını belirtti.

Aydın, "Bugünün ve geleceğin teminatı olan aile müessesesinin korunması amacıyla muhtaç ve mazlum durumdaki herkesin temel ihtiyaçlarını karşılamayı hedefleyen vakfımız gıda, sağlık, barınma, su, hijyen, eğitim, kalıcı eser inşası gibi insani konularda bölgelere hizmet götürüyor. İHH olarak bölge insanlarının yardıma ihtiyaç duymayacak bir seviyeye ulaşabilmesi için kalkınma stratejileri geliştiriyoruz." diye konuştu.

Dünya Aile Örgütü Başkanı Dr. Deisi Kusztra da ailelerin dünyadaki çatışmalardan en çok zarar gören kesim olduğunu söyledi.

Ailenin temel sorunlarına odaklanarak huzurlu ve barışçıl bir neslin oluşturabileceğini belirten Kusztra, çocuklara bırakılacak iyi bir dünya mirası konusunda kararlı olunması gerektiğini vurguladı.

Konferansa, Moskova Müftüsü Şeyh Ildar Alyautdinov ve Lübnan Ghirass Toplum Gelişimi Derneği Kurul Başkanı Sami Elhatip ile birçok ülkeden sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve davetliler katıldı.

Kadının iyi bir yaşam sürmek için aile hayatıyla ilgili gerçek deneyimler ve hikayeler sunarak ailenin toplumdaki öncü rolünü güçlendirmeyi hedefleyen konferans, yarın sona erecek.