Selman S. Akyüz

Selman S. Akyüz

Zoraki Konyaspor

Maç başlayınca önce tesadüflere teşekkür ettim. Konyaspor’da oynamayı hak etmeyen ya da boşu boşuna transfer edilmiş oyuncuların sahada olmamasına ne kadar sevindim bilemezsiniz. Geçen hafta rakibin kafasına tekme atıp takım arkadaşlarını yalnız bırakan Murat Akın ile insanların kafasında soru işareti bırakan bir golün yenmesinde büyük “katkı”sı olan Ali Turan’ın yerine Erdinç ve İshak’ı görmek çok güzeldi. Aynı şekilde Uğur Tütüneker’in haftalarca üç önlibero ile oynadıktan sonra doğruyu bulup Recep’i oynatması da, birilerinin inadına rağmen Konyaspor’a, futbolun perilerinin yardımının göstergesiydi sanki. Uğur Tütüneker’in Buca galibiyetinden sonra ilk ikiye oynayacaklarını söylerken Adanademirspor beraberliğinin ardından Yeşil Beyazlılar’ın ilçe takımı Tavşanlı karşısına düşme hattına inmemek amacıyla çıkması ne kadar ironik değil mi?

Maçın ilk bölümleri İshak’ın haftalardır oynatılmaması nedeniyle yaptığı top kayıplarını, Muhammed Yürükuslu’nun da sürekli ayağının titremesi nedeniyle geriye oynamasını izlemekle geçerken, Recep ve belki de son yılların en formda dönemini geçiren Erdal Kılıçarslan’ın süper oyunları hem seyirciyi hem takımdaki diğer oyuncuları rahatlattı. Nitekim uzun süredir gördüğüm gol şansı en yüksek oyunculardan Hollandalı Ars’a, Erdal’ın yaptığı asist yine harikaydı. TRT’nin berbat yayını nedeniyle tekrarını göremediğimiz çizgi üzerindeki pozisyon bence ilk yarının 2-0 bitmesini engelledi.

İkinci yarı Ömer Ali’nin kötü oyunu, Tavşanlı Linyit’in zavallı hali dışında yazacak bir şey yoktu açıkçası.

12. haftaydı yanılmıyorsam. Konyaspor yönetimin önemli isimlerinden biri, “bu sene ümidim yok. Neden bilmiyorum ama bir şanssızlık var ve biz bu yıl Süper Lig’e çıkamayız” dedi. Önce şaşırdım. “bu ne acele” dedim. Haftalar ilerledikçe haklı olduğu ortaya çıktı. Ama O, bence şanssızlıktan değil kötü transfer yaptıkları için çıkamayacaklarını düşünüyor ama adres şaşırtıyordu. Yönetimin, teknik heyetlerin ve futbolcuların önemli bir bölümünün inanmamasına rağmen takımın sürekli gelgitler yaşaması bana Altın Küre ödüllü Zoraki Kral filmini hatırlattı. İngiltere Kralı 6. George kekeme olduğu için konuşamıyor ve kral olmak istemiyor. Ancak hem kader (abisi krallıktan feragat ediyor) hem de bir terapist O’nu adeta zorla konuşturuyor ve 1. Dünya savaşı sırasında ülkesinin başında kalmasını sağlıyorlar. Konyaspor da sürekli kekeleyen bir adam gibi bir türlü beklenen patlamayı yapamıyor. Taraftar da sanki bir terapist gibi umutlarını yitirmeden takımı iterken, özellikle yönetimin ve teknik heyetin pozitif düşünceden yoksun olması bu işi buraya getiriyor.

Bu takımın Süper Lig’e çıkması için rakiplerinin şampiyonluk hakkından feragat etmesi gerekiyor. Çünkü “Zoraki Konyaspor” ancak Tavşanlı’yı yener.

Önceki ve Sonraki Yazılar