Fatıma Nur Mücevher

Fatıma Nur Mücevher

Zaman…

 

Haydi bir  çay doldur, ömrümüzden eksilirken zaman. Haydi, bir ayet fısılda yaşamanın amacını hatırlayalım ölüme adım adım koşarken... Düşündüğümüz zaman, idrakimizi zorlayan ne şey var değil mi?

 

Hayatınızı çok etkileyen hatta alt-üst eden bir sorun illaki olmuştur. Ya da “ bu acı hakikaten geçer mi?” dediğiniz acı. Şimdi dönüp geriye baktığımızda ne kalmış? Ne acı aynı acı, ne hüzün aynı hüzün.

Allah muazzam bir şekilde sizden sıyırmıştır. Öyle ki bir gün dönüp baktığınızda artık eskisi kadar acıtmadığını görürsünüz.  Allah, kulunu asla terk etmiyor. Zaman her şeyin ilacı değil bilakis “İnsan, başıboş bırakılacağını mı sanır?” (Kıyame_36) ayetinin tecellisidir.

Peki gelelim bir diğer konuya. Yaşadığımız her sıkıntı bize tecrübe olarak geri dönüyor değil mi?  Yaşadığımız her acının beraatı elimize verildiğinde, yani acı ile sınanmamız bittiğinde ve yavaştan huzura doğru terhis edildiğimizde bize “tecrübe” mi kalıyor? Yani tüm o sıkıntılar tecrübe için miydi? Bana kalırsa yaşadığımız her acı şekli, hali, seviyesi yada şiddeti ne olursa olsun adı “İmtihandır.” Bu çerçeveden baktığımızda göreceğimiz bazı şeyler olacaktır. Bu “imtihanımız” neticesinde biz ne yaptık? İsyana mı kalktık? Eee o zaman “tevbesi” gerekmez mi? Ya da sabır ile beraat edebildiysek şükrü eda edilmez mi? İnce ayrıntılar önemlidir.

İşte karşımızda duran hayat! İşte hayatın karşısında biz! Ve işte buradayız, imtihan dünyasında… Sahi ne diyordu üstad “Burası Dünya! Ne çok kıymetlendirdik oysa bir tarla idi ekip biçip gidecektik.” (Cahit ZARİFOĞLU)

Ömrümüzden eksilen zamana bereket ihsan etsin Allah. Hakkı ile emaneti teslim edebilmeyi nasip etsin. Amin.

Selam ve dua ile.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum