Yasakçı zorba baba…

Yasakçı zorba baba…

Bugünlerde, Kürt meselesinde, çözüm çabaları arttı.

Çözüm çabalarıyla birlikte,

Kraldan fazla Kralcılık yapanlarda çoğaldı.

Aman; Kürt sorununu çözelim derken başka sorunlar çıkarmayalım.

Sakın; Kürtlüğün itibarını verelim derken, Türklerin itibarını yok etmeyelim.

Sahiden, böyle bir şey olur mu?

Kürtlere bazı haklar verilirken, Türkler Öz vatanında İtibarsız bir hale gelir, itibarsız duruma düşer mi?

Tabiî ki olmaz, Bu mantığa göre, sanki toplumda sabit bir miktar haysiyet var. Bunu da Kürtlere verirsek, Türklerin haysiyeti eksilir.

Bu mantık gerçekten çok yanlış,

Çünkü haklar verildikçe çoğalır. Veren el, alan elden üstün olur.

İnsanların çoğu, hak dağıtıldıkça azalan bir şey zannediyorlar.

Onun içinde birçok insanımız bu depodan birtakım haklar Kürtlere dağıtılırsa, Türklerin payları azalacakmış gibi bir korku içine giriyor..

Oysa hak dediğiniz Konya”nın buğday silosundan depolanmış Hububat gibi dağıtıldıkça azalan bir malzeme değildir.

Mesela TRT 6 yayına başlayınca yada; Kürtçe, birçok alanda serbest olunca, Türkçe ne zarar gördü? Tabiî ki görmedi.

Çünkü şunu çok iyi bilmemiz gerekir;

Türkçeyi yozlaştıran, Türkçeyi yok eden, Başka diller değildir.

Bu konuda faturayı ‘Kendi dilini konuşanlara değil, Türkçeyi yozlaştıranlara’ kesmek gerekir.

Onun içinde Kürtçenin okullarda öğretilmesi de Türkiye sokaklarında Kürtçe konuşulması da bizi ne böler, nede Türk kimliğini yok eder.

Bilakis Türkçenin ve Türklük haysiyetinin kimliğinin çelikleşmesine katkı sağlar. Birde, doğuya özgürlük gelince batıdaki özgürlük azalmaz ki, Tam tersine, doğuda ki demokratlaşma aynen batıya da yansır.

Bu ülkede yıllardır sadece Kürtlerin mi onuruyla oynandı?

Müslümanlar yıllardır ne dillerini yazılarını kullanabildi nede istedikleri gibi ibadet yapabildi, Kılık kıyafet kamusal alan işin cabası.

Aslında bu tür tartışmaları gündeme getirenler Kürtlerin haklarından daha çok, Müslümanların birçok hak almasından, yönetimde söz sahibi olmasından korkmaktadır. Esas sorun, Beyaz Türklerin şimdiye kadar sahip oldukları hakları kaybetmelerinden kaynaklanmaktadır.

Beyaz Türkler ve birçok Asker Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren, bu ülkeyi biz kurduk diyerek Osmanlı saltanat ailesinin yerine soyunmuş kendilerini birinci sınıf vatandaşı olarak görmüşlerdir, bu ayrıcalıklı durumu son on yıldır kaybetmişler, rahatsızlıkları da ondandır. Yıllardır hep aynı şeyi söylemişler ancak söylediklerinin hiç birini gerçekleştirmemişlerdir.

“Bizlerde Müslüman”ız elhamdülillah, Kürtler'le de hep kardeş gibi yaşadık…”

Evet, Müslüman’ız ve kardeşiz, ancak sizi biz yönetiriz…

Onun için de, yönetenlerin dışında diğerleri hep "ezilen" oldular.

Yani baskıcı yasakçı zorba baba kendinden başka kimseyi tanımadı,

Bu anlayış kimi el üstünde tuttu ki?

Bu toplumun gerçek evlatları hep üvey evlat muamelesi gördüler.

Şimdiye kadar bu duruma kimse ses çıkaramadı.

Herkes seyretti sonrada bu durumu kader gibi görmeye başlamıştı.

Bu yaygarayı yapanların Türkler umurunda değil bunlar sadece kaybettikleri imtiyazlı durumu tekrar kazanmak istiyorlar, o kadar. Türklerin haysiyeti yok oluyor diyenlerin esas sıkıntısı da bundan kaynaklanıyor. Son 10 yıldır yönetimde direksiyonu başkalarına kaptıranlar, bu güne kadar gasp ettikleri hakları geri veremiyorlar.

İşin özü budur.

Bu konuda gelen tepkilerin hiçbirisi Türk milliyetçilerinden gelmemiştir.

Çünkü onlarda yıllardır aynı sıkıntıyı çekmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.