Uygur bölgesini ziyaret taleplerine koşullu izin

Uygur bölgesini ziyaret taleplerine koşullu izin

Çin Dışişleri Bakanlığı, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki hak ihlallerini yerinde incelemek isteyenlere izin verilmesini, ülkenin içişlerine karışmama şartına bağladı

ANKARA (AA) - Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lu Kang, Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer tarafların Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde incelemeler yapabilmesinin, ülkenin "uygun prosedürleri"ne riayet etme koşuluna bağlı olduğunu duyurdu.

Bakanlık Sözcüsü Lu Kang, başkent Pekin’de düzenlediği olağan basın toplantısında Sincan Uygur Özerk Bölgesi hakkındaki sorular üzerine, “Sincan açık bir bölge. BM yetkilileri gibi tüm tarafların Çin kanunlarına uymak, uygun prosedürleri yerine getirmek şartıyla, Sincan’ı ziyaret etmesini memnuniyetle karşılarız.” ifadelerini kullandı.

Lu, BM temsilcilerinin veya uzmanların aynı zamanda "BM sözleşmesine ve ilkelerine uyması, iç işlere karışmaması, ülkenin egemenlik haklarına zarar vermemesi, tarafsız bir tutumda olması ve söylentilere kulak asmaması gerektiğini" ifade etti.

- Sincan bölgesindeki tartışmalı eğitim kampları

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yerel meclis olarak görev yapan Halk Kongresi, ekim ayında "Sincan Uygur Özerk Bölgesi Aşırıcılıkla Mücadele Düzenlemesi"ni, bölgede mesleki eğitim merkezlerinin kurulmasına izin verilebilecek şekilde revize etmişti.

Bu merkezlerin, Çince yazma ve konuşma üzerine eğitim sağlayacağı belirtilirken, bölgedeki idari mekanizmaların, eğitim ve dönüşüm sisteminin standartlaşması ve yasallaşmasını teşvik etmek için bu eğitim merkezlerini organize ve koordine etmekten sorumlu olacağı ifade edilmişti.

Ülkede tanımı tam olarak yapılmayan "aşırıcılıkla mücadele düzenlemesini" ihlal edenlerin, Terörle Mücadele Kanunu, Kamu Güvenliği İdareleri Ceza Hukuku ve Sincan'ın terörle mücadele düzenlemelerine göre cezalandırılacağı bildirilmişti.

ÇKP Sincan Uygur Özerk Bölgesi Komitesi’nin resmi yayın organı "Sincan Günlüğü" gazetesi 31 Aralık'ta yayınladığı haberinde geçen yılın 11 ayında toplam 1 milyon 120 bin resmi görevlinin 1 milyon 690 bin ailenin evinde kaldığını duyurmuştu. Söz konusu görevlilerin kaldıkları evlerdeki ailelerle "ulusal birlik ve aile" duygusu teşvik ettikleri iddia edilmişti. Bu görevlilerin bölgedeki ailelerde ne kadar süre kaldığı belirtilmezken, ailelerin ziyaretlere rıza gösterip göstermediğine ilişkin bilgi paylaşılmamıştı.

Çin dışındaki Uygur toplumundan temsilciler, ÇKP'nin söz konusu programla, Müslüman Uygur ve Kazak ailelerin evlerinde kalarak, buradaki halkın dini ve milli hassasiyetleri hakkında "parti adına casusluk yaptığı" gerekçesiyle uygulamaya sert tepki gösteriyor.

- Çin'e uluslararası alanda tepkiler

Birleşmiş Milletler (BM) Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesinin (İHOP) Çin'de ayrımcılığa uğrayan topluluklarla ilgili İsviçre'nin Cenevre kentinde ağustos ayında düzenlediği toplantıya katılan insan hakları kuruluşları, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yerel yöneticilerin siyasi olarak sakıncalı tutumlar içinde olduğunu iddia ettiği bireyleri, siyasi eğitim merkezlerinde alıkoyduğunu açıklamıştı.

Örgüt temsilcileri, herhangi bir yargı kararına dayanmadan hürriyetinden alıkonulan kişi sayısının 3 milyonu bulduğunu iddia etmişti.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ise Çin hükümetinin, ülkenin kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Müslüman Uygurlara ''sistematik insan hakları ihlallerinde bulunduğunu'’ duyurmuştu.


Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :