"Tut Eli̇mden Çocuk Olalım" semineri

"Tut Eli̇mden Çocuk Olalım" semineri

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nalçaoğlu:- "TÜİK verilerine göre Türkiye'de 19 milyon 500 bin hanemiz var. Mevcut koruyucu aile sayısı ise 4 bin civarında. Bu seminerin amacı, koruyucu ailelik konusunda farkındalık yaratma

İSTANBUL (AA) - İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye'de 19 milyon 500 bin hane olduğunu, mevcut koruyucu aile sayısının ise 4 bin civarında bulunduğunu belirterek, koruyucu ailelik konusunda farkındalık yaratmayı amaçladıklarını söyledi.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Halkla İlişkiler Programı son sınıf öğrencileri tarafından düzenlenen "Tut Elimden Çocuk Olalım" başlıklı seminer, üniversitenin Santralistanbul Kampüsünde gerçekleştirildi.

"Aile her çocuğun hakkıdır" ana temasıyla yapılan seminerde, devlet korumasında yetiştirme yurtlarında yaşayan çocukların sorunları ve aile temelli bir çözüm modeli olarak "koruyucu ailelik" kavramı ele alındı.

Seminerin açılışında konuşan Prof. Dr. Nalçaoğlu, yetiştirme yurtlarında yaşayan çocukların sorunlarının ülkenin hiçbir sorununun gölgesinde kalmaması gerektiğini vurguladı.

Nalçaoğlu, ülkenin kendi çocukları ve misafir ettiği çocuklara her alanda sahip çıkması gerektiğinin altını çizildi.

Koruyucu ailelik uygulamasının, aile temelli çocuklara sahip çıkma olduğunu anlatan Nalçaoğlu, "Aile temelli, hem fiziki hem de manevi sevgi desteği, yetiştirme yurtlarındaki çocukların mutlu bireyler olarak topluma kazandırılmasını sağlayacaktır. TÜİK verilerine göre Türkiye'de 19 milyon 500 bin hanemiz var. Mevcut koruyucu aile sayısı ise 4 bin civarında. Bu seminerin amacı, koruyucu ailelik konusunda farkındalık yaratmak ve gerçek bir sonuç üretmek" diye konuştu.

- "Evlat edinme ve koruyucu aile hizmetleri yaygınlaştı"

Koruyucu Aile, Evlat Edinme Derneği Başkan Yardımcısı ve Hayat Sende Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Oskay da Türk Medeni Kanunu'nun 273 ve 274'üncü maddelerinde çocuğun biyolojik ailesi bakımını gerçekleştiremediğinde başka bir ailenin yanına yerleştirilebileceğinin hüküm altına alındığını hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Çocuk koruma sisteminde kurumsal bakımdan aile temelli hizmetlere geçiş ilk olarak 5. Kalkınma Planı'nda 1985-1989'da ele alınıyor. 1989'dan sonra sürekli olarak planlarda vurgulanmasına rağmen bir türlü artırılamıyor. 10. Kalkınma Planı dönemindeyiz ve koruyucu aile ve evlat edinme hizmetlerinin yaygınlaştırması için açık bir vurgu var. Evlat edinme ve koruyucu aile hizmetleri yaygınlaştı."

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neşe Erol ise yıllardır yuvada yaşayan çocuklarla bir arada olduğunu söyledi. Bebeklerin kendisini çok etkilediğini dile getiren Erol, koruyucu aile hizmetinin önemine değindi.

Erol, "Dünyada ailelerinden ayrı kurum bakımında yaşayan 140 milyon çocuk var. Buradaki çocukların yüzde 60'ının anne veya babası var fakat bu çocuklar yuvadalar. Sevgiyle büyümeyen çocuklarda her türlü fiziksel ve ruhsal sorun görülebiliyor." dedi.

Gelişmiş ülkelerde yuvaların sayısının çok azaldığını söyleyen Erol, Türkiye'de de yetiştirme yurtlarının kapatılması gerektiğini savundu.

Seminer kapsamında Halkla İlişkiler Programı öğrencilerinin hazırladığı "Yetiştirme Yurdunda Çocuk Olmak" adlı kısa film ve sokak röportajları gösterildi. Öğrencilerin bu konudaki fotoğraf çalışmalarından oluşan sergi de açıldı. Sergide, yetiştirme yurtlarında yaşamış bireylerin başarı hikayelerine de yer verildi.

Seminere, Koruyucu Aile Evlat Edinme Derneği Danışma Kurulu Üyesi Avukat Türkay Asma, İstanbul Koruyucu Aile Derneği Başkanı Filiz Suyur ve Bizim Çocuklar Gençlik Akademisi Derneği Başkanı Güler Aslan ve gazeteci Mutlu Tönbekici ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.







AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :