Sibel Turnagöl, Selçuk Öztürk’ü öptü mü?

Sonsuz Şükran Köyü, Hüyük’ün Çavuş beldesinde kuruluyor.

Çavuş’ta, bir önceki haftaya damgasını vuran II. Anadolu’ya Şükran Buluşmaları’ndaydım…

Organizasyonun yapıldığı alanda Hüyük Kaymakamı Yasin Yunak ve Çavuş Belediye Başkanı Mehmet Çiğdem’le karşılaşıyoruz…

Genç kaymakam, eşiyle birlikte belde halkı arasına girmiş, kahvelerini içerlerken gazete okuyorlar…

Belediye Başkanı Çiğdem, çok heyecanlı…

II. Anadolu’ya şükran buluşmalarına Çorum ve Antalya valilerinin katıldığını anlatıyor.

Fakat Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, etkinliklerin açılışı da dâhil hiçbirine gitmemiş…

Daha sonra Mimarlar Odası Konya Şubesi’nin sempozyumunda, dinleyenlerle de paylaşıyor bunu…

Sonsuz Şükran Köyü, proje aşamasındayken Vali Bey’le görüşmüş…

Vali Doğan da ‘hayal proje’ demiş…

“Şimdi o hayal proje, adım adım gerçekleşiyor” dediğinde, ilçe halkı alkışı kopardı…

Ben aracıyım…

Vali Doğan’ı da aralarında görseler ne kadar mutlu olacaklarını söylemeden geçmeyeyim…

Gerisi Vali Doğan’a kalmış.

KONYA’NIN DEĞİL DÜNYANIN PROJESİ

Mimarlar Odası Konya Şube Başkanı Serdar Işık, sempozyumu yönetiyor…

Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk de konuşmacılar arasında…

Türkiye’nin tek merkezli yapısının artık yıpratıcı bir hal aldığını anlatıyor.

Sonsuz Şükran Köyü projesinin ‘herkesin elini taşın altına koyması gereken projelerden’ olduğunu söylüyor…

Ve elbette bu söz, onu borçlandırıyor.

Belediye Başkanı Mehmet Çiğdem ise Sonsuz Şükran Köyü projesinin sadece Çavuş’un  projesi olmadığını şu sözlerle dile getiriyor:

Bu proje Kıreli’deki çaycının da, Hüyük’ün de, Beyşehir’in de, Konya’nın da projesi.      

Şükran Köyü’nün kurucusu Mehmet Taşdiken’se çemberi bir anısıyla genişletiyor:

Florensa’da bir opera sanatçısına anlattım projeyi… Bana “Bu projeyi Fransızlar yapsa anlarım. Ama nasıl oluyor da Türk projesi oluyor” dedi. Dolayısıyla bu proje sadece Çavuş’un, sadece Konya’nın değil, dünyanın projesidir.

SERTİFİKAYI SİBEL TURNAGÖL VERİRSE

Programın sonunda sinema sanatçısı Sibel Turnagöl, teşekkür sertifikalarını vermek üzere sahneye davet ediliyor…

Fakat ortalarda yok…

Nerede olduğunu sonraki yazılarda söyleyeceğim…

3-5 dakika sonra hızla kendisini sahneye atıyor Turnagöl…

“Projeyi o başlattı” diyor, öpüyor ve sertifikasını Mehmet Taşdiken’e veriyor…

“Çok emek harcadı” diyor, öpüyor ve sertifikasını Mehmet Çiğdem’e veriyor…

Talep geliyor,“Öpmez miyim” diyor, öpüyor ve sertifikasını Serdar Işık’a veriyor…

“Teşekkür ederim” diyor, öpüyor ve sertifikasını Fatih Yalçın’a veriyor.

Tıpkı filmlerdeki gibi, en heyecanlı sahne sonda…

Sıra Selçuk Öztürk’e geliyor…

Turnagöl, Öztürk’e, projeye sahip çıkıp çıkmayacaklarını soruyor, ayaküstü…

Öztürk de ‘sahip çıkacaklarına’ dair kısa-yuvarlak cümleler kuruyor…

Turnagöl, Öztürk’ün elini sıkarak veriyor sertifikayı…

Öpmüyor.

Ya da aldığı sözle öpüyor, diyelim.

Konya Ticaret Odası, Sonsuz Şükran Köyü’ndeki çalışmalara destek verecek. Bu destek, hiç değilse ‘Konya ayağının hemen her alanda eksik kaldığı’ çalışmalara umarım katkı sağlar… Hiç değilse, Mevlana’nın öğretilerinin içine giremediği bir köy çıkmaz ortaya; orijinal mescidinin etrafından ney sesleri de yükselir.

“Konya’da hiç mi sanatçı yok”, ya da “Konya’nın dünyaya mesajı bu köyün neresine gizlenmiş” diye hayıflanmadan, davranmalı.

Kimsenin kimseye sırtını dönmediği bir köy olmalı Sonsuz Şükran…