"Türkiye’nin Sanayi 4.0 Dönüşümü" konferansı

"Türkiye’nin Sanayi 4.0 Dönüşümü" konferansı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Işık: (1)- "2015 yılına ait GSYH verisi açıklandığında göreceğiz ki Türkiye yüzde 4’ün üzerinde bir büyüme kaydetmiş olacak. Çevremizdeki türbülansa rağmen elde ettiğimiz bu büyüme bizi dünyada en hızlı büyüyen ekonomilerd

İSTANBUL (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, bu ayın sonunda 2015 yılına ait GSYH verisi açıklandığında Türkiye yüzde 4’ün üzerinde bir büyüme kaydettiğinin görüleceğini belirterek, "Çevremizdeki türbülansa rağmen elde ettiğimiz bu büyüme bizi dünyada en hızlı büyüyen ekonomilerden biri yapacak" dedi.

Işık, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen “Türkiye’nin Sanayi 4.0 Dönüşümü Konferansı”nın açılışında yaptığı konuşmada, Ankara'daki terör saldırısını kınayarak, hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılara da acil şifalar diledi.

Bu saldırının yapıldığı yerin, Ankara’da yaşayan ve hatta Ankara’ya bir kere gelen her vatandaşın bulunabileceği bir nokta olduğunu belirten Işık, şunları kaydetti:

"Nitekim şehitlerimizin ve yaralı vatandaşların arasında, hemen her çeşit siyasi görüşe, yaşam tarzına, eğitim seviyesine, etnik kökene, mesleğe, gelir düzeyine sahip vatandaşlarımız bulunuyor. Orada hepimiz bulunabilirdik, hepimiz bu saldırının mağduru olabilirdik. Tek tek her birimize karşı yapılan böyle bir saldırı, Türkiye’de yaşayan herkesin aynı gemide olduğunu, aynı kaderi paylaştığını bir kere daha ortaya koymuştur.

Düşmanlarımız, içimizden sadece belli gruplara, belli zümrelere saldırmıyor, hepimizi birden hedef alıyor. Öyleyse biz de teröre karşı birlikte mücadele etmeliyiz, terörün istismar ettiği alanları birlikte kurutmalıyız. Türkiye’yi hep birlikte büyütmeli, hep birlikte güçlendirmeliyiz. Siyasi alanlarda ihtilaflar yaşasak bile insanımızın canı, milletimizin varlığı ve ülkemizin geleceği söz konusu olduğunda kenetlenebilmeliyiz. İnşallah, bu kenetlenmeyi göstereceğiz ve Türkiye’nin bu süreçten daha da güçlenerek çıkmasını sağlayacağız."

Bakan Işık, birlik ve beraberliği hedef alarak toplumsal kaos ortamı oluşturmaya çalışan, Türkiye’yi zayıf düşürmeyi ve yolundan döndürmeyi hedefleyen terör örgütlerine izin vermeyeceklerini vurgulayarak, Türkiye’yi büyütmeye, güçlendirmeye hep birlikte devam edileceğini söyledi.

Işık, güçlü bir Türkiye inşa etme sürecinde çok kritik bir konu olan Sanayi 4.0 ile ilgili TÜSİAD’ın hazırladığı rapor için teşekkürlerini ileterek, "Sadece terörle mücadele konusunda değil, her konuda birlikte hareket etmemizin, uyum içinde olmamızın çok önemli olduğuna inanıyorum. Bu açıdan, Bakanlık olarak akıllı üretim sistemlerine ve dijital teknolojilere yoğunlaştığımız bir dönemde sanayicilerimizin, ekonomi çevrelerimizin ve STK’larımızın da bu konulara yoğunlaşmalarının çok değerli bir gelişme olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

Kamu ve özel sektörün uyum içinde hareket ettiğinde ortaya çok hayırlı sonuçlar çıktığını ifade eden Işık, özel sektör ile birlikte hareket ederek, Türkiye'ye büyük başarılar yaşattıklarını, son dönemde ekonomiyle ilgili birçok olumlu gelişmeye şahit olduklarını, bu yılın ilk iki ayında bütçenin 6,6 milyar lira fazla verdiğini bildirdi.
Işık, özellikle sanayi üretiminde, geçen yılın son çeyreğinde başlayan artışın ocak ayında da devam ettiğini anlatarak, "Türkiye İhracatçılar Birliği (TİM) verilerine göre, şubat ayında ihracatımız yeniden artış dönemine girdi. Bu ayın sonunda 2015 yılına ait GSYH verisi açıklandığında göreceğiz ki Türkiye yine yüzde 4’ün üzerinde bir büyüme kaydetmiş olacak. Çevremizdeki türbülansa rağmen elde ettiğimiz bu büyüme bizi dünyada en hızlı büyüyen ekonomilerden biri yapacak" dedi.

Bugüne kadar elde edilen başarıların yeni başarılara ulaşmak için çok güçlü bir zemin oluşturduğunu aktaran Işık, "Bu güçlü zemin üzerinde reformcu kimliğimizi sürdürerek, her yönüyle daha rekabetçi bir ekonomi inşa etmek istiyoruz. Bu açıdan, 2016 yılına çok iyi bir başlangıç yaptığımızı düşünüyorum, her türlü olumsuz şartlara rağmen" şeklinde konuştu.

Işık, sadece Bakanlık olarak gerçekleştirdikleri çalışmaların dahi Türkiye’yi çok canlı, dinamik ve başarılı bir dönemin beklediğine işaret ettiğini vurgulayarak, Ar-Ge Reform Paketi ile bu ekosistemi oluşturan zincirin her halkası için birçok önemli eylemi hayata geçirdiklerini dile getirdi.
Türkiye'nin yüksek teknolojide üretim açığının temel sebebinin Ar-Ge olduğuna dikkati çeken Bakan Işık, "Ar-Ge yapmadan yüksek teknolojili ürün üretip satmanız mümkün değil. Bazen bedelini ödediğiniz halde bile teknolojiyi satın alamıyorsunuz yapmanız gereken tek şey kendi Ar-Ge'nizi yapmaktır. Bu söylendiği gibi kolay bir iş de değil. İlk Ar-Ge Merkezleri yasasını çıkardığımızda o dönemde Ar-Ge ile ilgili personeli 50 olarak belirlemiştik, o gün başlayan süreç bu dönemde meyvelerini vermeye başladı. TÜSİAD'ın da pekçok STK'nın da katkılarıyla hazırladığımız Ar-Ge Reform Paketi önümüzdeki süreçte Türkiye'nin kapasitesini artıracak ve üretimdeki, ihracatımızdaki yüksek teknolojili ürünlerin payını artıracak. Bugünden Ar-Ge'ye yatırım yapmak durumundayız" değerlendirmesinde bulundu.


Işık, Bakanlıkta çok kapsamlı bir üretim reform paketi için de çalışmaları sürdürdüklerini belirterek, bu paketle Türkiye'de üretenin ve üretimin önünü açacak düzenlemeleri hayata geçirmeyi planladıklarını kaydetti. Sınai Mülkiyet Kanun Tasarısının da hazırlıklarını tamamladıklarını bildiren Işık, bu tasarının kanunlaşmasıyla patent, marka ve tasarımlarla ilgili başvuru, tescil ve koruma süreçlerini hem iyileştirecek hem de hızlandıracak önemli düzenlemeleri hayata geçireceklerini, söz konusu tasarıyı gelecek hafta TBMM’ye sevk edeceklerini anlattı.

Bakan Işık, gerek Ar-Ge Reform Paketinin gerekse Sınai Mülkiyet Kanun Tasarısının hazırlık sürecinde, özel sektör ve TÜSİAD gibi STK’larla çok yakın bir iş birliği içinde hareket ettiklerini ifade ederek, "Sanayi 4.0 ile ilgili TÜBİTAK'ın dahi yeniden yapılandırılması ile ilgili çalışmaları başlattık. TÜBİTAK'ı özel sektör ile rekabet eden, özel sektörün yapabileceği Ar-Ge'yi yapmak için devlete eleman alan bir kurum değil, aksine özel sektörün yapacağı Ar-Ge'yi sipariş ile yaptıran, özel sektörün yapamadığı temel, nitelikli, öncü Ar-Ge'yi yapan bir kurum haline dönüştürmek istiyoruz" diye konuştu.


- "Ar-Ge'de memur mantığıyla dünya ile rekabet edemeyiz"



Bir enstitü müdürünün iyi eğitim almış birini TÜBİTAK'a alınması ile ilgili süreci başlattığını söylediğini anlatan Işık, "Yanlış yapıyorsun, TÜBİTAK'a almak yerine bu arkadaşın start-up firması kurmasını, yanına başarılı genç kardeşlerimizi almasını, sizin ona iş paketi vererek belli dönemde anlaşmalar yaparak kendi şirketinde Ar-Ge yapmasını ve o Ar-Ge'yi satın almayı sağlamanız lazım' dedim. Yeni anlayışımız bu olmalı, yoksa memur mantığıyla Ar-Ge'de dünya ile rekabet edemeyiz. Artık anlayışımızı komple değiştiriyoruz" dedi.

Işık, bütün bu çalışmalarda sadece bugünün değil, yarının ihtiyaçlarını da karşılamaya çok dikkat ettiklerini, bu nedenle dünyayı ve dünyanın geleceğiyle ilgili tahminleri, beklentileri, öngörüleri çok yakından takip ettiklerini vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:

"Bugün teknolojinin çok hızlı değiştiği, teknolojik ürünlerin hayatımıza çok hızlı bir şekilde giriş-çıkış yaptıkları, yaratıcı ve yıkıcı teknolojilerin aynı anda var olduğu çağı yaşıyoruz. Ürünlerin raf ömürleri hızla kısalıyor, sirkülasyonu takip etmek başlı başına bir mesele haline geliyor. Teknolojik gelişmeler nedeniyle ürünlerde, ürünlerin sunumunda ve maliyetlerde yaşanan değişimler, hem üreticileri hem de tüketicileri aşırı derecede etkiliyor. Bu hızın özellikle üreticiler için hem olumlu hem de olumsuz tarafları bulunuyor.

Mesela, bugün piyasalardaki en iyi özelliklere sahip bir cep telefonunu ürettiğinizi düşünelim. Sizin ürettiğiniz o cep telefonu, muhtemelen birkaç ay içinde, en iyi cep telefonu olma özelliğini kaybedecek ve o muhteşem ürününüz, en fazla iki-üç yıl içinde, müşterilerin hiç rağbet göstermediği bir ürüne dönüşecek. Eğer siz kendinizi, ürünlerinizi sürekli yenilemeyi ve yeniliklere adapte olmayı başarırsanız, çok daha yüksek satış rakamlarına ulaşacaksınız. Bir televizyon sattığınız bir müşteriye tekrar bir televizyon satmak için 10-15 yıl beklemeniz gerekiyordu. Ancak bir cep telefonu sattığınız en tutucu müşterinize bile en fazla 3 yıl sonra yeni bir cep telefonu satabilirsiniz."

Işık, başarılı bir havayolu firmasının uzun yıllar içinde ve 80 bin çalışanla ulaşabildiği piyasa değerine, sadece 55 çalışanı olan Whatsapp'ın birkaç yıl içinde erişebildiğini anlatarak, "Bir genomu dizme maliyeti 2000’lerin başında 100 bin dolar iken, bugün bu maliyet 1400 dolara kadar düşmüş durumdadır. Dördüncü sanayi devrimi denince, önümüzdeki yıllarda birdenbire patlak verecek bir hadiseden bahsetmiyoruz. Aslında zaten başlamış olan, devam eden, ancak özellikle 2020’li yıllara damga vuracak olan bir süreçten bahsediyoruz" diye konuştu.

Bakan Işık, "Sanayi 4.0" altında değerlendirilen teknolojilerle ilgili çalışmalara süratle yoğunlaşılması gerektiğini belirterek, "Önceki üç sanayi devrimini adeta tribünden izledik. Bu defa sahada oyuncu olabilmek için doğru kararlar almak ve bu kararları etkin ve hızlı bir şekilde uygulamak durumundayız" dedi.

(Sürecek)

"Türkiye’nin Sanayi 4.0 Dönüşümü" konferansı

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :