"Türkiye’nin Sanayi 4.0 Dönüşümü" konferansı

"Türkiye’nin Sanayi 4.0 Dönüşümü" konferansı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Işık: (2)- "Yüksek teknolojili üretim çok ciddi Ar-Ge gerektiriyor. Bizim sanayideki anlayışımız yeni değişiyor. Ar-Ge'nin önemini büyük sanayi şirketlerimiz daha yeni kavramaya başladı"- "Toplu iğne dahi üretiyor olsanız,

İSTANBUL (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yüksek teknolojili üretimin çok ciddi Ar-Ge gerektirdiğini belirterek, "Bizim sanayideki anlayışımız yeni değişiyor. Ar-Ge'nin önemini büyük sanayi şirketlerimiz daha yeni kavramaya başladı" dedi.

Işık, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen “Türkiye’nin Sanayi 4.0 Dönüşümü" konferansının açılışında yaptığı konuşmada, 2020’de 50 milyar cihazın birbirine bağlı olacağını, 3 milyondan fazla robotun hayatlara gireceğinin tahmin edildiğini belirterek, küresel ticaretin yarısına yakınının bu dönüşümün oluşturacağı ekosistemden etkileneceğinin öngörüldüğünü kaydetti.

Özellikle nesnelerin interneti, büyük veri, simülasyon-yapay zeka, robot-sensör teknolojileri, bulut bilişim, 3-D yazıcılar gibi alanlarda yaşanan gelişmelerin, toplumların üretme ve yönetme biçimini ciddi anlamda etkileyeceğini ifade eden Işık, şunları söyledi:

"Mesela bir futbol takımında, takımın sahaya nasıl bir kadroyla çıkacağını, sahaya nasıl yayılacağını, ilerleyen anlarda hangi oyuncunun oyundan alınacağını ve yerine kimin gireceğini, teknik direktörler yerine belki de yapay zeka uygulamaları belirleyecek. Belki de bu teknolojiler nedeniyle teknik direktör maaşlarının düştüğüne şahit olacağız. Kritik bir pozisyonda, topun çizgiyi geçip geçmediğine, hakem yerine üzerindeki sensörlerle topun kendisi karar verecek.

Belki bu kadar hakem tartışmasının olmadığı bir futbol dönemi de bizi bekliyor diyebiliriz. Akıllı fabrikalar hangi üründen ne kadar üreteceğini, tedarik zincirinde kimlerle işbirliği yapacağını, stokta ne kadar ürün tutacağını, nereye ve nasıl dağıtım yapacağını kendisi tayin edecek. Dördüncü sanayi devrimi, ne ürettiğinizden ziyade nasıl ürettiğinizi etkileyecek bir süreçtir. Yani bu süreç, sensör, robot veya 3-D yazıcı gibi ürünleri üretmenin ötesinde, ne üretirseniz üretin, üretiminizde sensörleri, robotları, 3-D yazıcıları kullanmayı gerektiriyor."


Işık, esas meselenin, sadece yüksek teknolojili ürünler üretmek değil, üretilen yüksek teknolojiyle yeni bir zihniyetle üretim yapmak olduğunu anlatarak, "Bu süreç, sadece belirli sektörlerdeki sanayicilerimizi değil, hangi sektörde olursa olsun tüm üreticilerimizi ilgilendirmektedir. Toplu iğne dahi üretiyor olsanız, rekabet gücünüzü korumak için üretiminizi bu yeni perspektife uyarlamak zorundasınız. Zira yeni nesil teknolojiler, tedarikten satış sonrası hizmetlere kadar üretimin her aşamasında, verimin ve kalitenin artmasını sağlayacak. Bu nedenle, güçlü olduğumuz otomotiv, makine, kimya gibi sektörlerde kalıcı sıçrama yaptıracak hedefler koymalıyız" diye konuştu.


Katma değerin düşük fakat kitlesel üretim yapılan tekstil, mobilya gibi sektörlerde ise verimliliği artıracak dijitalleşmeye hızla uyum sağlanması gerektiğini aktaran Işık, Sanayi 4.0'ın, herhangi bir sektörde, iş gücü, varlık yönetimi, kaynaklar, hizmetler, pazara giriş, inovasyon, kalite ve arz-talep döngülerinde muazzam katkılar oluşturacağını söyledi.
Işık, Sanayi 4.0 neticesinde yaşanacak gelişmelerin sadece firmalar düzeyinde değil, bireyler üzerinde de etkilerinin olacağına dikkati çekerek, 'Düşük beceri gerektiren işlerin neredeyse tamamen otomasyon ile yapılacağı bir sürece doğru giderken, gençlerimize yeni sürece uygun nitelikler kazandırmalıyız. Devlet olarak, bir yandan sanayi sektörünü ve firmaları bu yeni sürece hazırlarken, aynı zamanda iş gücümüzü ve potansiyel girişimcilerimizi de dikkate almalıyız" dedi.


ABD Başkanı Barack Obama'nın, çocuklara ilköğretimde kodlama becerisi kazandırmak için büyük bir kampanya yürüttüğünü anımsatan Bakan Işık, Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) kodlama dersleri için başlattığı çalışmayı çok önemsediğini kaydetti.




- "Sanayi 4.0'ın önündeki finansman engellerini kaldıracağız"



Bakan Işık, hükümet ve bakanlık olarak bütün bu dönüşümün işaret ettiği gerçeklerin farkında olduklarını belirterek, "Bu dönüşümü temel olarak üç katmanda inceliyoruz; politika, uygulama araçları ve finansman. Politika boyutunda ilk adımı, 29.Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) toplantısında, yani bilim ve teknoloji politikalarımıza ait en üst düzey karar alma merciinde, 'Akıllı Üretim Sistemlerine Yönelik Çalışmaların Başlatılması' kararını alarak attık" diye konuştu.

Üretim Reform Paketinde de akıllı üretim sistemleriyle ilgili bakanlığa görev verecek yasal altyapıyı oluşturmayı hedeflediklerini ifade eden Işık, uygulama araçları boyutunda ise hem KOBİ düzeyinde hem de büyük üreticiler için akıllı üretim sistemlerine geçişi sağlayacak gerekli mekanizmaları kuracaklarını kaydetti.
Işık, finansman boyutunda ise Horizon gibi uluslararası fon mekanizmalarıyla, Kalkınma Bankası ve diğer finans aktörlerinin yapacağı iş birliğiyle gerektiğinde kamunun doğrudan desteğiyle dördüncü sanayi devrimine intibakın önündeki finansman engellerini kaldıracaklarını vurgulayarak, şunları dile getirdi:

"Özellikle risk ve girişim sermayesi fonlarını çok daha etkin ve yaygın bir hale getireceğiz. Yeni nesil dijital teknolojilerde ülkemize ciddi bir ivme kazandırmak için, çok ciddi bir gayret içindeyiz. Bu nedenle, hangi eylemleri hangi sürede hayata geçireceğimizi içeren yol haritalarımızı dikkatle ve bir gelecek vizyonuyla hazırlıyoruz. Strateji belgelerini çok önemsiyoruz. Türkiye 2002 yılında üretimde düşük teknoloji seviyesindeydi. Yüksek teknolojili üretim çok ciddi Ar-Ge gerektiriyor. Bizim sanayideki anlayışımız yeni değişiyor. Ar-Ge'nin önemini büyük sanayi şirketlerimiz daha yeni kavramaya başladı. Ar-Ge paketine olan desteğin bizi çok memnun etti. Daha düne kadar Ar-Ge'ye para yatıramayız diyen orta ölçekli şirketler bile 'Ar-Ge merkezinde 30 kişi çalıştıracak ölçeğe ulaşmamıştık, sayının 15'e inmesi mutlu etti' diyorlar. KOBİ'ler ya Ar-Ge yapsın ya da bu hizmeti satın alsın. İşletmeler ya tasarım yapsın ya da bunu satın alsın. Artık tasarımsız katma değeri yükseltmek çok mümkün değil. Ar-Ge'siz teknoloji düzeyini yükseltmek mümkün değil."


Bakan Işık, yerli otomobil projesini, sadece sektörde bir marka oluşturmak için değil, aynı zamanda kritik teknolojileri geliştirmek ve ticarileştirmek için de çok önemsediklerini belirterek, teknolojide paradigma değişiminin yaşandığı bu dönemde Türkiye'nin teknolojiyi üreten, geliştiren ve satan ülke olması gerektiğini, teknolojinin ticarileşmesi konusunda otomotiv sektörünü çok önemli bir enstrüman olarak gördüklerini bildirdi.
Işık, Bilişim Vadisi’nde, altyapı çalışmalarını tamamladıkları 1. etapta, 55 bin metrekarelik üst yapı inşaatını haziran ayında tamamlayacaklarını, şimdi 250 bin metrekarelik yeni inşaat için de çalışmaları nihayete erdirdiklerini, gelecek günlerde sürecin başlayacağını söyledi.
Gelecek günlerde, TÜSİAD gibi iş dünyasının bazı önde gelen STK’ları ile birlikte, Bilişim Vadisi’nde bir tanıtım ve inceleme gezisi yapmayı da düşündüklerini dile getiren Işık, "(Sanayi 4.0) Bu alanda çok iyi kurgulanmış politikalar oluşturacağımızı ve ülkemizi bu süreçten en fazla istifade eden ülkelerden biri yapacağımızı düşünüyorum" dedi.

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :