yazar-35
Türkiyede Çocuk Yayıncılığı Kongresi
Diyanet İşleri Başkanlığı, Ramazan aylarında İstanbulda ve Ankarada kitap fuarları düzenlemeyi gelenek hâline getirdi. Sultanahmet ve Kocatepe Câmilerinin avlularında açılan dinî yayınlar fuarı, okuyucuyla kitabı buluşturan önemli birer etkinlik. Ankarada Ramazan ve fuarla bağlantılı olarak başka bir etkinlik daha yapılıyor: Dinî Yayınlar Kongresi.
28-30 Ekim tarihlerinde bu yıl üçüncüsü yapılan kongrenin konusu Türkiyede Çocuk Yayıncılığı idi.
Çeşitli üniversitelerden bilim adamları, yayıncılar, yazarlar, çevirmenler, üç gün boyunca ülkemizin çocuk edebiyatı ve yayınlarına ilişkin sorunlarını konuştular, tartıştılar, çözüm önerilerinde bulundular. Her tebliğin iki müzakereci tarafından değerlendirildiği kongrede en çok yakınılan konu, gerek tebliğ, gerekse müzakere için ayrılan sürelerin yetersizliği oldu. Bu yetersizlik yüzünden, pek çok şey izleyicilere iletilememiş oldu. Bu olumsuzluğa karşı tek teselli, kongre muhteviyatının kitap hâlinde neşrediliyor olmasıdır. Kongreye katılanlara hediye edilen paketin içinde geçen iki kongrenin kitapları değerli iki cilt hâlinde duruyordu.
Kongrenin oturumlarını izlerken, çocuk, çocukluk, edebiyat, kitap, yayın kavramlarının herkesin zihninde aynı anlam ve açıklıkla yer almadığı gibi bir kuşkuya kapıldığım anlar da oldu. Yine de, hemen herkesin, sorunlara kendi açısından baktığı ve bu koşulla haklı ve anlaşılır olabileceği gibi bir yaklaşım da pekâlâ mümkündü, mümkündür.
Kongrenin benim için en ilginç yönlerinden biri, Amerikan asıllı Müslüman Jeannette Okurun iki yaşındaki oğlundan söz edişi oldu. Bu afacan çocuk, bir kilisenin çan kulesine bakarken: Aaa, minare! demiş. Bir yanda böyle bir olgu, böyle bir gerçeklik var. Oysa öte yanda, bir kolejde, bir Türk kolejinde okuyan öğrencilerden çoğunun Kelime-i tevhid, kelime-i şehadet ve salevatı biliyor musunuz? sorusu karşısında tuhaf, boş ve bilgisiz gözlerle bakışları
Kongrenin beşinci ve son oturumu Mevlana İdris Zenginin otuz kadar çocukla birlikte gerçekleştirdiği ilginç, canlı söyleşi oldu. Çocukların ışığı, sahne önünde yakılan mumların ışığından pek de geri kalmıyordu.
Böyle bir kongre düzenleyen Diyanet İşleri Başkanlığını kutlarken, ilgili bütün tarafların kongrede ortaya konan görüşlerden yararlanmalarını, böylece çocuklarımıza daha nitelikli yayınların ulaşmasını diliyorum.
28-30 Ekim tarihlerinde bu yıl üçüncüsü yapılan kongrenin konusu Türkiyede Çocuk Yayıncılığı idi.
Çeşitli üniversitelerden bilim adamları, yayıncılar, yazarlar, çevirmenler, üç gün boyunca ülkemizin çocuk edebiyatı ve yayınlarına ilişkin sorunlarını konuştular, tartıştılar, çözüm önerilerinde bulundular. Her tebliğin iki müzakereci tarafından değerlendirildiği kongrede en çok yakınılan konu, gerek tebliğ, gerekse müzakere için ayrılan sürelerin yetersizliği oldu. Bu yetersizlik yüzünden, pek çok şey izleyicilere iletilememiş oldu. Bu olumsuzluğa karşı tek teselli, kongre muhteviyatının kitap hâlinde neşrediliyor olmasıdır. Kongreye katılanlara hediye edilen paketin içinde geçen iki kongrenin kitapları değerli iki cilt hâlinde duruyordu.
Kongrenin oturumlarını izlerken, çocuk, çocukluk, edebiyat, kitap, yayın kavramlarının herkesin zihninde aynı anlam ve açıklıkla yer almadığı gibi bir kuşkuya kapıldığım anlar da oldu. Yine de, hemen herkesin, sorunlara kendi açısından baktığı ve bu koşulla haklı ve anlaşılır olabileceği gibi bir yaklaşım da pekâlâ mümkündü, mümkündür.
Kongrenin benim için en ilginç yönlerinden biri, Amerikan asıllı Müslüman Jeannette Okurun iki yaşındaki oğlundan söz edişi oldu. Bu afacan çocuk, bir kilisenin çan kulesine bakarken: Aaa, minare! demiş. Bir yanda böyle bir olgu, böyle bir gerçeklik var. Oysa öte yanda, bir kolejde, bir Türk kolejinde okuyan öğrencilerden çoğunun Kelime-i tevhid, kelime-i şehadet ve salevatı biliyor musunuz? sorusu karşısında tuhaf, boş ve bilgisiz gözlerle bakışları
Kongrenin beşinci ve son oturumu Mevlana İdris Zenginin otuz kadar çocukla birlikte gerçekleştirdiği ilginç, canlı söyleşi oldu. Çocukların ışığı, sahne önünde yakılan mumların ışığından pek de geri kalmıyordu.
Böyle bir kongre düzenleyen Diyanet İşleri Başkanlığını kutlarken, ilgili bütün tarafların kongrede ortaya konan görüşlerden yararlanmalarını, böylece çocuklarımıza daha nitelikli yayınların ulaşmasını diliyorum.
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
