TBMM Başkanvekili Hamzaçebi:

TBMM Başkanvekili Hamzaçebi:

"15 Temmuz darbe teşebbüsü nedeniyle şu bir kez daha çok açık ve net bir şekilde ortaya çıkmıştır; demokrasilerde en büyük güç silah değil millettir" - "FETÖ tarafından girişilen bu kalkışmanın, teşebbüsün hukuk önünde hesabının mutlaka sorulması gerekir"

TBMM (AA) - TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, demokrasilerde en büyük gücün silah değil millet olduğunun 15 Temmuz'da açık ve net şekilde ortaya çıktığını bildirdi.

Hamzaçebi, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu üyelerini kabul etti.

Kabülde, FETÖ'nün darbe girişimine direnişe değinen Hamzaçebi, "15 Temmuz darbe teşebbüsü nedeniyle şu bir kez daha çok açık ve net bir şekilde ortaya çıkmıştır; demokrasilerde en büyük güç silah değil millettir." değerlendirmesinde bulundu.

Hamzaçebi, darbe girişiminin televizyon ekranlarına yansıdığı andan itibaren, gerek Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan'ın vatandaşları, sokağa, meydanlara davet ederek darbeye karşı durması yönünde yaptığı çağrının, parti ayrımı gözetmeksizin, bütün vatandaşların darbeye karşı kararlı duruşunun, CHP'nin pazar günü Taksim'de yaptığı, tüm partilere açık mitingin, Türkiye'de darbelerin hiçbir zaman başarıya ulaşamayacağının çok açık göstergesi olduğunu söyledi.

Milletin sağduyusunun, demokrasiye inancının darbeler karşısında en büyük güç olduğunu vurgulayan Hamzaçebi, darbe teşebbüsüne girişenlerin, milletin iradesinin teşekkül ettiği Meclis'i dahi hedef almaktan çekinmediğini, bunun doğrudan doğruya, milletin iradesine, demokrasiye girişilmiş bir hareket olduğunu söyledi. Hamzaçebi, "Çok şükür ki başarıya ulaşmamıştır. FETÖ tarafından girişilen bu kalkışmanın, teşebbüsün hukuk önünde hesabının mutlaka sorulması gerekir. Bu hesap elbette, Türk yargısı tarafından sorulacaktır, bundan hiçbir şekilde kuşku duymuyoruz." diye konuştu.

OHAL ilan edildiğini anımsatan Hamzaçebi, temennilerinin, hukuk önünde bu darbecilerden hesap sorulurken hukuktan ayrılınmaması olduğunu dile getirdi..

Türkiye'nin demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olduğuna işaret eden Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu darbe teşebbüsü nedeniyle şu gerçekte bir kez daha ortaya çıkmıştır; Cumhuriyet'in kurucu değerleri, başta laiklik olmak üzere, bu Cumhuriyet'i ayakta tutan değerlerdir. Buna herkesin sahip çıkması, bu değerlere herkesin sarılması gerekir. Bu değerler, Türkiye Cumhuriyeti'ni çağdaş uygarlık seviyesine getirmeyi hedefleyen değerlerdir. Bu değerlerden ayrılındığı anda Türkiye geri kalır. Türkiye, bir üçüncü dünya ülkesi olur. Bu güzel ülkeye, bu sıfatı, üçüncü dünya ülkesi olma durumunu yakıştırmaya hiç kimsenin hakkı yoktur."

Türkiye Büyük Millet Meclisinin, milletin oylarıyla seçildiğine, Kurtuluş Savaşı'nın verildiği günlerde dahi görevini yaparak, Kurtuluş Savaşı'nı yönettiğine işaret eden Hamzaçebi, 15 Temmuz gecesi, 4 siyasi partiye mensup milletvekillerinin Meclis'te darbeye karşı duruş sergilediğini, bunun çok önemli olduğunu vurguladı.

Meclis'in, ilelebet ayakta olacağına dikkati çeken Hamzaçebi, "Demokrasinin simgesi olan Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya hiç kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti, kendi demokratik yapısı içerisinde bütün sorunlarını çözecek bir demokrasi birikimine sahiptir." dedi.

- "Hiçbir darbe iyi olamaz"

Türkiye'nin ciddi bir demokrasi ve anayasal birikimi olduğunu ifade eden Hamzaçebi, "1809 tarihli Sened-i İttifak'tan bu yana Türkiye'nin 207 yıllık bir anayasa tecrübesi vardır. Parlamenter sistem tecrübesi 1876 tarihli Kanuni Esasi'den bu yanadır. Çok partili hayata 1946 yılında geçtik. 1950 yılından bu yana Türkiye'de seçimler yapılmakta ve iktidarlar seçimle el değiştirmektedir. Elbette arada bazı darbeler oldu. Bu gerçeği de biliyoruz. Hiçbir darbe iyi olamaz. Hiçbir askeri darbenin iyi olduğunu hiç kimse söyleyemez." diye konuştu.

- "Türkiye, AB hedefinden asla ayrılmamalı"

Hamzaçebi, milletin kararlı duruşu sayesinde darbe girişiminin atlatıldığını dile getirerek, "Bir daha Türkiye'de böyle bir şeyin olması mümkün değildir, milletimiz buna izin vermeyecektir. Ancak bunun için demokrasimizi güçlendirmek, demokrasiye inanmak, çoğulculuğa, farklı seslere inanmak, o farklı seslerin önerilerine kulak vermek gerekir. İnşallah bundan sonraki süreçte bu tecrübeyi, çoğulculuk merkezli yaklaşımları herkes benimser ve Türkiye demokrasisi güçlü bir şekilde yoluna devam eder." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin AB'ye tam üyelik hedefinden asla ayrılmaması gerektiğini belirten Hamzaçebi, "AB'yi sadece bir ekonomik birlik, Türkiye'nin ekonomik yönden yükselmesini hedefleyen bir proje olarak görmeyelim. AB, ekonomik birlikten önce, siyasi birlik vasfı elbette var ama bunların hepsinden önce bir demokrasi ve özgürlükler birliğidir. Türkiye'nin hedefi güçlü demokrasi, insan hakları, özgürlüklerdir. Bu özgürlükleri, insan haklarını ne kadar genişletirsek, ne kadar güçlü tutarsak darbelerin hakkından o kadar rahat geliriz." dedi.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Hasan Kütük ise 15 Temmuz'un Türkiye'nin tarihi için unutulmaz olduğunu belirterek, "Meclis'in 15 Temmuz gecesi bombalanmış olması, aslında kurucu iradeye, Cumhuriyet'imize, bağımsızlığımıza, demokrasimize ve özgürlüğümüze karşı yapılmış bir saldırıydı. Bu saldırıda da gerçekten bu ulus, o var olan değerlerini koruyabilmiş, o değerlere sahip çıkabilmiş, saldırılara karşı bir direnci gösterebilmiştir." diye konuştu.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler