Seyahat şart!

Yazıya Üstad Sezai KARAKOÇ'un muhteşem bir tespitiyle başlayalım mı?

"Gerekirseceketinizi satın, yılınızın 15 gününü bir İslâm toprağını ve toplumunu yerinde tanımaya ayırın.”

Bir de kitabımıza bakalım ne buyuruluyor seyahatle hakkında:

"Tevbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, seyahat edenler, rüku ve secde ederek yalnızca Allah’a eğilip Allah huzurunda yere kapananlar, iyi ve yararlı olanı emredip kötü ve zararlı olandan sakındıranlar ve Allah’ın koyduğu sınırları koruyanlar... İşte (bu) mü’minlere müjde ver.” (Tevbe, 112)

Kur’an, seyahati insan-Allah ve insan-insan ilişkilerinde bir ‘bilgi kaynağı’ olarak öneriyor. Öyle olmasaydı Kur’an’da tam altı yerde “De ki: Gezip dolaşın yeryüzünü...” formunda, tam yedi yerde ise “Yeryüzünde gezip görmezler mi..?” formunda tam 13 yerde “gezip görmeye” çağrı yapılır mıydı:

De ki: Gezip dolaşın yeryüzünü; görün suçluların feci akıbetini!”(Neml. 69)

SEYAHAT ŞART!

Seyahat ediyor musunuz? Geziyor musunuz?

Yaşadığınız şehri gezdiniz mi? Çocuklarınıza yaşadığınız yeri gezdirdiniz mi?

Seyahat deyince ne anlıyorsunuz? Sadece Alışveriş merkezleri mi? Ya da deniz kenarı mı?

Artık anneler. çocuklarını gezmeye alışveriş merkezlerine götürüyor. Hatta bazen bir kaç arkadaş buluşup grup olarak gidiyorlar.

Köklü bir tarihe sahip Selçuklu'nun başkenti Konya'nın tarihine bir seyahat gerçekleştirdiniz mi?

Neden gezemiyoruz?

Neden tarihimize ve kültürümüze doğru bir seyahat yapamıyoruz?

Seyahati neden angarya görüyoruz?

Batılıların tarihi ve kültürel yerleri gezmesini hayran hayran izlerken bizler neden yapmıyoruz?

Allah (c.c.) bizi yeryüzünün halifeleri olarak yarattığını bildiriyor. Bir başka ayette yeryüzünde zayıf bırakılmışlara iyilikte bulunmak ve bizim yeryüzünün önderleri ve varisleri olmamızı istediğini belirtiyor.

O zaman bizim bu yeryüzünü tanımamız gerekiyor.

Bizim de Evliya Çelebiye benzer bir şekilde “SEYAHAT YA ALLAH” diyebilmemiz gerekiyor.

Ulaşım vasıtalarının bu kadar geliştiği bir zamanda seyahatler çok daha kolaylaştı. Bize düşen vesilelere sarılmak ve vesile üretmek olacak.

SEYAHAT ŞART!

Önce beyinlerimizde bir seyahat bilinci oluşturmamız gerekiyor.

Neden seyahat edeceğiz?

Niçin seyahat etmeliyiz?

Kötüler ve kötülerin diyarı “ibret-i âlem” için, iyiler ve iyilerin diyarı “nümune-i imtisal” için gezilir.

Bu bilinç oluşmadan yapılacak geziler bizi maksada ulaştırmayacaktır.

Bu oluştuktan sonra en yakın çevremizden başlamalı, yaşadığımız köy, kasaba ve ilçenin nasıl bir tarihi var? Tarihi eser bulunmakta mıdır? Hangi fiziki güzelliklere Sahiptir?

Bundan sonra yaşadığımız şehrin tarihi ve fiziki güzellikleri nelerdir? Bunların öğrenilmesi ve gezilmesi mutlaka gereklidir. Kendi şehrimizi gezmek ve tanımak diğer şehirlere göre daha kolay ve ucuzdur.

Bu gezileri ve ziyaretleri gerçekleştirmek için fırsatlar üretmek gerekir. Belediye ve sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmeler yapılıp organizasyonlar gerçekleştirilebilir.

Yapılan yarışmalarda ödül olarak Konya ve ilçeleri konulabilir.

Birlikte hareket edildiği zaman turların daha ucuza geldiği malumdur.

Şu cümleyi aklımızdan çıkarmamamız gerekir: “Seyahate ayrılan para boşa giden para değildir.”

Havayolu taşımacılığının iyice ucuzladığı günümüzde artık farklı ülkelere gitmek gelmek zor değil.

Yeter ki bakış açınızı değiştirin örneğin sigara içmeye alışmayın. Sigaraya bir yılda vereceğiniz 2 500 lirayı başka ülkeleri ve coğrafyaları tanımaya, din kardeşlerimizle tanışmaya ayırın.

Bir çok ülkeyle vizelerin de kalkmasıyla bu günümüzde daha da kolay.

Bunun gerçekleşmesi için bir hastalığımız var ondan kurtulmamız gerekiyor: “BİRİKTİRME HASTALIĞI”

Hani güzel bir söz vardır: “İnsanlar önce para kazanmak için  sağlıklarını kaybederler, daha sonra kaybettikleri sağlıklarını geri kazanmak için kazandıkları parayı harcarlar.”

Bizler de biriktireceğiz diye harcamamız ve kullanmamız gereken zamanda parayı kullanmıyoruz daha sonra kullanmak istediğimizde ise onu kullanacak güç ve sağlığı bulamıyoruz.

Haydi en yakın yerlerden seyahate başlamaya, seyahat ve gezi yazıları okumaya daha sonra da seyahat yazıları yazmaya bismillah deyin.

Muhabbetlerimle

İBRAHİM TENEKECİ'DEN GÜZEL SÖZLER

- İhtiyacımız olan şey tam olarak ; - Az laklak, çok âhlak. .

- İnsanların hesap makinesi gibi ortalıkta dolaştığı bir dünyada;
yakın çevre deyince, artık aklıma kuş, çiçek, ağaç, kitap gibi şeyler geliyor.

- Sizin için Allah'a duâ etmiş insanları kaybetmeyin...

- Bize değer vermeyen insanlardan uzak durmamızı isteyen bir peygamberimiz var. Bunun ne demek olduğunu kalbiniz yorulunca anlıyorsunuz.

- İnsan bir fabrika oIsaydı, ne üretiyor oIurdu? Mazeret..

HABERİNİZ OLSUN DİYE

- Postmodernizmin sosyo kültürel Yansımaları - Prof. Dr. İsmet EMRE - 16 Mayıs Cumartesi saat 14.00 - İl Halk Kütüphanesi - TYB Konya şubesi

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.