"Serbest bölgeler büyük ölçekli sermayeyi çekecek"

"Serbest bölgeler büyük ölçekli sermayeyi çekecek"

DEİK İcra Kurulu Üyesi İlter:- "Serbest bölgelerin, dün yürürlüğe giren düzenlemeden önceki yapısı büyük ölçekli uluslararası sermayenin çekilmesi noktasında yetersiz kalıyordu. Ancak artık bu bölgelere güçlü sermaye önemli teşvik ve desteklerle çekilebil

ANKARA (AA) - Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) İcra Kurulu Üyesi Berna Gözbaşı İlter, serbest bölgelerin, dün yürürlüğe giren yeni düzenlemeden önceki yapısının büyük ölçekli uluslararası sermayenin çekilmesi noktasında yetersiz kaldığına işaret ederek, "Ancak artık bu bölgelere güçlü sermaye önemli teşvik ve desteklerle çekilebilecek. Uluslararası sermayenin Türkiye’ye çekilmesinde serbest bölgeler etkin bir politika aracı olacak ve ekonomiye daha fazla hizmet edebilecek." dedi.

İlter, AA muhabirine dün yürürlüğe giren Serbest Bölgeler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İhracatçılar olarak son dönemde rekabette öne geçmenin, ürünün değerini katlamaktan geçtiğini bildiklerini ifade eden İlter, serbest bölgeler aracılığıyla bu şekilde yaratıcılık ve teknoloji ile bütünleşen katma değeri yüksek, rekabet gücü fazla ürün üretiminin teşvik edilmesinin sağlanacağını söyledi.

Düzenlemeyle stratejik, büyük ölçekli veya öncelikli yatırımların proje bazında destekleneceğini ve mevcut sabit ödenen özel hesapların Bakanlar Kurulu Kararı ile indirebileceğini anlatan İlter, bu oranların bazı yatırımlarda caydırıcı olabildiğine işaret etti. Bu düzenlemenin ithalat bağımlılığı bulunan sektör yatırımlarını çekmeye yönelik olduğunu da vurgulayan İlter, serbest bölgelerin düzenlemeden önceki yapısının büyük ölçekli uluslararası sermayenin çekilmesi noktasında yetersiz kaldığını, ancak artık bu bölgelere güçlü sermayenin önemli teşvik ve desteklerle çekilebileceğini, uluslararası sermayenin Türkiye’ye çekilmesinde serbest bölgelerin etkin bir politika aracı olacağını ve ekonomiye daha fazla hizmet edebileceğini ifade etti.

İlter, şunları kaydetti:

"Tüm bunların ihracata yönelmek isteyen firmaları daha fazla cesaretlendireceğini, bu sayede cari açığın da önemli ölçüde azalacağını öngörüyoruz. Yine farklı ve yeni olarak hizmet sektörlerine yönelik teşviklerle bölgeler de kümelenmenin önü açılmış, stopaj teşvikine Bakanlar Kurulu Kararı ile hareketlilik kazandırılmıştır. Diğer taraftan yapılan düzenlemeler ile tamamı yurt dışına yönelik olmak şartıyla bakım-onarım, montaj-demontaj, elleçleme, ayrıştırma, ambalajlama, etiketleme, test etme, depolama hizmeti alanlarına gelir veya kurumlar vergisi istisnası sağlanmış ve uluslararası ticarette rekabet avantajı oluşturmak amaçlanmıştır. Bunlar da serbest bölgelerde eksikliğini gördüğümüz sektörler ile bölgelerimiz zenginleşecektir."

- "Günlük iş rutinimize de kolaylık sağladı"

İlter, kendisinin de serbest bölgede üretim yapan bir işletmeci olduğunu anımsatarak, düzenlemenin günlük iş rutininde yaşadıkları bazı zorluklara kolaylık sağladığını dile getirdi. Bu konudaki taleplerinin dikkate alındığını aktaran İlter, "Örneğin işletmelerimiz de kullandığımız makine ekipmanlarının, atıkların Türkiye’de çıkartılması ya da bir katalog çekimi için bölge dışına ürün çıkarmak zorunda olsak; bunların hepsi dış ticaret rejimine tabiiydi. Numune çıkarmak için bile uzun işlemler ve masraflar yapıyorduk. Ya da makineler arıza yaptığın da bölgeden çıkış için hızlı çözüm üretemiyorduk ama şu anda bu konular Ekonomi Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı arasında iş ve işlemlerin basitleştirmesi müştereken belirleneceği belirtilmiştir. Bu düzenlemelerin bir an önce yapılmasını arzu ediyoruz, zira hem bizleri hem de bu işlemlerden çekinerek dahi bölgeye gelmekten çekinen bazı ihracatçı KOBİ'lerimizi de bölgeye gelme konusunda cesaretlendirecektir. Emlak vergisinde yapılan yeni uygulama da yine bölgeye yatırım çekecektir." ifadelerini kullandı.

DEİK İcra Kurulu Üyesi İlter, söz konusu düzenlemede kamulaştırmanın maliyeti özel sektör tarafından karşılanırken, arazinin Hazineye ait olmaya devam edeceğine dikkati çekerek, "Yani devlete ait bir arazi üzerinde, özel sektör yine Türk ekonomisine katkı sağlayacak. Hükümet ile kamu maliyesine yük getirilmeden serbest bölge kurulabilmesinin önünün açılması amaçlanmaktadır. Bu yöntem de devlet kamulaştırma gücünü kullanmakta, maliyet özel sektör tarafından karşılanmakta, arazi Hazineye ait olmaktadır." dedi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :