Gazetecilikte 5N 1K prensibi oldukça yaygın…

Bir haberde olmazsa olmaz kuralları bu prensip ortaya koyuyor…

İletişim Fakülteleri’nde öğrencilere öğretilen bu prensip basın kuruluşlarında çalışmaya hevesli gazeteci adaylarına da sıkça sorulur…

Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’in 5K adını verdiği yaklaşımı duyunca aklıma geldi…

Bunlar, bizim meslekte olduğu gibi Türkiye belediyeciliğine talip olanlara öğretilmesi gereken yaklaşımlar…

5K yaklaşımını bilmeyeni partinden aday göstermeyeceksin!

Göstermişlerse bir şekilde, seçmeyeceksin…

Bir aday adayı mahalle kahvesinde senden oy isterken soracaksın, ‘5K yaklaşımını biliyor musun’ diye…

Akyürek sorumlu, adil ve insanca yönetimin ilkelerini, Konya’nın da ilk harfinden ilhamla 5K Yaklaşımı olarak ortaya koyuyor.

Bunlardan ilki Kalbî Yönetim yaklaşımı…

Tahir Akyürek, “Bizim için belediyecilik, bir annenin her daim çarpan kalbiyle halka hizmet demektir. Sevgisiz hizmetin değeri yoktur” diyerek bu yaklaşımın içini dolduruyor.

Bunun ardından Katılım geliyor…

Bununla ilgili olarak da Akyürek şunları söylüyor:

Demokrasi, halk kelimesinin içini boşaltan sözde seçkinlerin “halka rağmen halk için” yönetimleri değil, “halkla beraber halk için” yönetimidir. Halkın sözde değil özde kendi kendini yönetmesidir. Katılımsız demokrasi olmaz. Çalışmalarımızda “katılımcı sosyal belediyecilik” anlayışıyla hareket ettik. Halkımızın ve başta sayın valimiz olmak üzere tüm yöneticilerimizin, tüm meclis üyesi arkadaşlarımızın hem büyük desteğini gördük; hem de onların görüş ve tavsiyeleri doğrultusunda hareket ettik.

3’üncü K ise düzenli, temiz, hilesiz şehirleşmenin anahtarı gibi.

Akyürek buna da Kalkınma ismini vermiş.

Dört yılda Konya’da gerçekleştirilen imar ve inşa faaliyetlerinin, Akyürek’e ve AK Partiye muhalefet edenlerin hayallerine bile sığmayacağı görüşünde.

“Konya tarihinde ilk kez bir dönemde 21 köprülü kavşak inşa ederek bu alanda önemli bir rekora imza attık” diyerek de Kalkınma yaklaşımının içini nasıl doldurduklarını göstermiş oluyor…

Son iki K yaklaşımı ise bu üç yaklaşımı besleyici bir özellik arz ediyor; Kültür ve Karakter… Kültür yaklaşımıyla ilgili olarak da Akyürek, Mevlana Kültür Merkezi’ni, Mesnevi’nin 20 dilde tercümesini, (pek çoğu bana ulaşmamış da olsa) 122 yayını örnek gösteriyor.

Akyürek “Kitapların da kalbi var, tıpkı şehirler gibi, tıpkı insanlar gibi. Sadece kitap yayınlamıyor, kalbi olan insanları şehrimizde buluşturmaya çalışıyoruz” diyor.

Son olarak da Karakter yaklaşımı var…

“Karakter soyluluğu insanlar kadar kurumlar ve yönetimler için de temel bir ilkedir. Şöhret bir kabuktur, karakter ise gerçek kimliğimiz” diyen Akyürek, Büyükşehir Belediyesi’nin karakterini Hz. Mevlana’dan miras aldığını söylüyor.

İşte Akyürek’in bence diğer belediyeler için de prensip haline getirilmesi gereken yaklaşımları bunlar…

Konya’nın ilk harfinden ilhamla ortaya çıkan bu yaklaşıma ben de –yine Konya’nın 3. harfinden ilhamla- bir yaklaşım daha ekleyeyim istedim…

Böylece, şu bizim 5N 1K’yı belediyeler için 5K 1N prensibi haline getirmiş oluruz...

1N yaklaşımı da Namus yaklaşımı olsun…

Bunu da ben şöylece açıklayayım: İnsanlar gibi şehirlerin de namusları vardır…

Yapılan ve yapılacak sosyal projelerle şehri emanet alan başkan, onun görgü ve bilinç düzeyine sahip çıkar; insanların manevi ihtiyaçlarını ihmal etmez.

Burada, ilk defa Tahir Bey döneminde kurulan Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin de bu prensibin korunması yönünde pek çok faaliyeti olduğunu söyleyiverelim…

Bazı partilerin adaylarına bakınca 1N yaklaşımının da ne kadar önemli olduğu ortada… Şehrin namusu; başkanın namusudur…

Bu düşünceden hareketle seçmenden oy isteyen tüm adaylarımıza muvaffakiyetler diliyorum…