Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Göz Kliniği, yaşa bağlı makula dejenerasyonu veya halk arasında bilinen adıyla "sarı nokta" hastalığına karşı umut verici bir tedavi yöntemi olan teleskopik mercek ameliyatlarına başladı. Hastaların görme merkezinde ciddi hasara yol açan bu hastalık, özellikle yaşlı bireylerde yaygın olarak görülmekte ve görme fonksiyonunu önemli ölçüde etkilemektedir.

Sarı nokta hastalığı, görme merkezinin geniş bir alanda kuruması veya kanamalar sonucu oluşan yara izleriyle kendini gösterir, bu da odaklanmanın zorlaşmasına ve çevresel görüş kapasitesinin azalmasına neden olur. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin geliştirdiği tedavi yöntemi, göz içine yerleştirilen özel merceklerin kullanımını içeriyor. Bu sayede odak bozulmalarının düzeltilmesi ve hastaların dışarıya bağımlılıklarının azaltılması hedefleniyor.

Göz Kliniği Şefi, Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Sadık Altan Özal, kliniğin günde yaklaşık 70 cerrahi uygulama gerçekleştirdiğini ve yılda 200 bin hastaya hizmet sunduğunu belirtiyor. Teleskopik mercek ameliyatının Türkiye'de nadir uygulanan, dünyada ise gündeme gelen bir cerrahi minyatür göz içi teleskop lens operasyonu olduğunu vurgulayan Dr. Özal, bu yöntemin özellikle çevresine bağımlı olan ve diğer tedavilerden fayda görmeyen hastalar için umut verici bir alternatif sunduğunu ifade ediyor.

Bugün hastanede gerçekleştirilen operasyonlarla ilgili konuşan Dr. Özal, "Bu hastalarımız maalesef çevresine bağlı olan yemek yiyemeyen hastalar. Artık göz enjeksiyon tedavisinden de fayda görmeyen hastalarımız için dünyada uygulanmaya başlanan bu tedavi yöntemi kliniğimizde de uygulanmaya başladı. Bugün kliniğimizde yaklaşık 7 hastamıza bu işlemimizi gerçekleştirdik. Bir çok merkeze başvuran hastalarımızı geri çağırıp tedavi yönteminin olduğunu anlattığımızda çok mutlu oluyorlar" dedi.

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, teleskopik mercek ameliyatlarıyla sarı nokta hastalığına karşı mücadelede önemli bir adım atmış durumda. Uzmanlar, bu tedavi yönteminin hastaların yaşam kalitesini artırmada etkili olabileceğini ve gelecekte daha fazla hastanın bu yenilikçi tedaviden faydalanabileceğini belirtiyor.