Ruanda-Demokratik Kongo krizi

Ruanda-Demokratik Kongo krizi

Temeli 1959'a dayanan iki ülke arasındaki gerilim, son dönemde Ruanda'nın "Demokratik Kongo'nun ayrılıkçıları desteklediği" iddialarıyla tekrar alevlendi- Demokratik Kongo'nun desteklediği öne sürülen ayrılıkçı Ruanda'nın Kurtuluşu Demokratik Güçlerinin,

KINŞASA (AA) - Ruanda ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DKC) arasında son dönemde yaşanan kriz, Ruanda'da 1959 yılında Hutulu köylülerin Tutsilere karşı ayaklanmasıyla başladı. Geçmişe dayanan ve kanlı çatışmalarla soykırımlara neden olan bu sorunların temelinde, etnik problemler bulunuyor gibi görünse de ülkenin zengin doğal kaynaklarının paylaşımı yatıyor.

Son dönemde Ruanda ve Demokratik Kongo ilişkileri, 15 Nisan'da Ruanda'nın batı sınırına yakın Rubavu bölgesinde Mudende polis ve askeri kampına düzenlenen saldırıyla tekrar dikkatleri çekti. Ruandalı yetkililer saldırının sorumlularının DKC'nin desteklediğini iddia ettiği Ruanda'nın Kurtuluşu Demokratik Güçleri (FDLR) olduğunu belirterek failleri bulmak amacıyla Demokratik Kongo'ya sınır ötesi operasyon düzenleme tehdidinde bulundu.

Demokratik Kongo yetkilileri ise iddiaların gerçeği yansıtmadığını, Ruanda'nın amacının ülkelerini istikrarsızlaştırmak olduğunu açıkladı.

Ruanda'nın, Hutulara ev sahipliği yapan DKC'nin ayrılıkçıları desteklediğine yönelik iddiası, iki ülke arasındaki sorunların çözümünün zor olduğunu gösteriyor.

- Sorunların temeli 1959'a dayanıyor

Ruanda'da 1959-1961 yıllarında Hutulu köylülerin, Tutsileri ülkede istemedikleri için isyan çıkarması binlerce Tutsi'nin ölümüne yol açtı.

Ayaklanma nedeniyle on binlerce Tutsi, komşu ülke DKC'ye, yani o dönemdeki ismiyle Zaire'ye sığınmak zorunda kalırken, Aralık 1963'te çıkan ikinci isyanda binlerce kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi Uganda, Zaire, Burundi ve Tanzanya'ya kaçtı.

Ülkede Nisan-Temmuz 1994'te, dönemin rejimi tarafından oluşturulan siyasi ve askeri "Hutu Gücü"nün başlattığı kanlı soykırımda 800 bin Tutsi öldü. Hutu rejimine karşı oluşturulan Tutsi destekli isyancı Ruanda Vatansever Cephesinin güçlenmesiyle 13 Temmuz 1994'te yüz binlerce Ruandalı Zaire'nin doğusuna doğru göç etmeye başladı.

Aynı yılın sonunda, iktidardaki yeni yönetim, her an Ruanda'ya saldırabileceği ihtimali üzerine, doğusunda etkin olan silahlı Hutuları sınır dışı etmesi için Zaire hükümetine çağrı yaparken, sığınmacılar arasında ayrılıkçı Hutu olabileceği uyarısında bulunarak BM'yi yardımlarını titizlikle yapması konusunda ikaz etti.

- Zaire, 1997'de Demokratik Kongo oldu

Birinci Kongo Savaşı'nın başladığı Kasım 1996'da Kongo'nun Kurtuluşu için Demokratik Güçler İttifakının (AFDL) o dönemdeki lideri Laurent Desire Kabila, Ruanda'nın desteğini alarak, iktidardaki Mobutu Sese Seko'yu devirmek üzere rejime saldırdı.

Mayıs 1997'de ülkenin yönetimini ele geçiren Kabila, Zaire'nin ismini Demokratik Kongo Cumhuriyeti olarak değiştirdi.

Demokratik Kongo Devlet Başkanı Kabila, Ruanda'yla ilişkilere mesafe koymaya başladığı Ocak-Temmuz 1998 döneminde hem Genelkurmay Başkanı Ruandalı James Kabarebe ile askerlerini ülkelerine geri gönderme kararı aldı hem de ülkenin doğusunu Ruanda etkisinden kurtarmak amacıyla Hutulardan oluşan FDLR'nin henüz çok etkin olmadığı dönemde Kasım 1998'de grupla işbirliğine giderek, bazı üyelerini orduya dahil etti.

Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame karşıtı, çoğunluğu Hutulardan ve Ruanda'daki soykırıma destek çıkanlardan oluşan FDLR, Eylül 2000'de DKC'nin doğusunda varlığını resmen ilan etti.

Ancak daha sonra FDLR ile Demokratik Kongo arasındaki ilişkiler de bozuldu.

- 1998-2002'de "Afrika'nın Dünya Savaşı"

İkinci kriz, 1998'de Kabila’nın Ruandalıları ülkenin yönetiminden uzaklaştırmak istemesi sonucu patlak verdi.

Çad'ın siyasi destek verdiği DKC, Angola, Namibya ve Zimbabve ile Ruanda, Uganda ve Burundi arasında milyonlarca kişinin ölümüne yol açan İkinci Kongo Savaşı, Ağustos 1998'de başladı.

Ülkenin zengin doğal kaynaklarının kontrolü için 8 ülke ve 25 silahlı grubu içine alan bu savaş, tarihteki yerini "Afrika'nın Dünya Savaşı" olarak aldı.

İkinci Kongo Savaşı, Aralık 2002'de Pretoria Antlaşması ile sona erdi. Ruandalı ve Ugandalı birliklerin çekilmesinin ardından ülkede geçiş hükümeti oluşturuldu. Ancak ülkenin doğusunda istikrar, barıştan sonra da tesis edilemedi. Özellikle Hutu silahlı grubu FDLR'nin ordu ile çatışmaları sona ermedi.

Öte yandan Laurent Desire Kabila'nın 2001'de cinayete kurban giderek yaşamını yitirmesinin ardından oğlu Joseph Kabila iktidara geldi. Joseph Kabila, FDLR'yle mücadelede ortak askeri operasyonlar düzenlemek amacıyla Ocak 2009'da Ruanda ile bir protokole imza attı.

- DKC tarihinin son kanlı savaşı 2004-2009'da

Demokratik Kongo'da ordu ile Halkın Savunması için Ulusal Kongre (CNDP) adlı Ruanda yanlısı Tutsilerden oluşan yeni bir ayrılıkçı grup arasında Mayıs 2004'te Kivu'da patlak veren savaş 23 Mart 2009'da imzalanan anlaşma ile sona erdi.

CNDP'nin eski üyelerinden oluşan ve Nisan 2012'de ayaklanmaya başlayan M23 ayrılıkçı grubunun üyeleri, anlaşmada yer alan "tutuklu üyelerinin serbest bırakılması ve bağlı olduğu Tutsilerin iyi koşullarda yaşatılması" şartlarının yerine getirilmediği gerekçesiyle Kasım 2012'de Goma kentini ele geçirdi, BM ve DKC hükümeti de Ruanda'yı gruba destek vermekle suçladı.

Ordu ve BM tarafından ağır yenilgiye uğratılan M23 grubu, Kasım 2013'te hükümetle uzlaştığını açıkladı. DKC bu dönemde, Ruandalıların ülkeye girişini kısıtladıysa da 17 Şubat 2016'da ülkenin doğusundaki sınırlarını yeniden açtığını duyurdu.

DKC, Şubat 2016'da Ruanda'nın DKC'yi istikrarsızlaştırmaya çalıştığını iddia etti ve mart ayında Ruandalıların ülkeye girişini tekrar kısıtlama kararı aldı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :