Oto Show mu, kimi kandırıyorsunuz?

Konya’da geçtiğimiz hafta otomobil fuarı vardı, Pazar günü bitti. Merak ediyorum, kaç kişi gezdi? TÜYAP’ın Konya temsilcileri kimdir, böyle bir temsilcilik var mı? Bilmiyorum ve öncelikle bunu belirtmek istiyorum.Fuarla ilgili notlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum:Baştan yazayım, fuarı hiç başarılı bulmadım. Konyalılar fuara ilgi göstermiyor. Aslında haksız da değiller. Tanıtım iyi yapılmamış. Konyalılar’ın işin doğrusu fuarın olup olmadığından bile haberleri olmuyor, medya planlaması diye bir şey olmadığı için hiçbir yayın kuruluşu ile ciddi bir işbirliğine gidilmiyor. Hemen de uyarayım: Eğer böyle olursa, beş yıla varmaz, Konya TÜYAP’ı kaybeder, ama bunda suçlu Konyalı değil TÜYAP’ın kendisi olur. Ben bir gazetede yazıyorum ve bölgenin en önemli televizyon kanalında günlük program yapıyorum. Hiç kimse beni böyle bir fuarın tanıtımı için aramadı, bu bir; diğer gazeteci ve televizyoncu arkadaşlarımla görüştüm, her hangi bir diyalog kurulmuş mu? Sadece bazı gazeteler tamamen kendi girişimleri ile ek yapmışlar, bazı televizyon kanalları da tamamen kendi inisiyatifleri ile olayı ekranlarına taşımaya çalışmışlar ve yine onlarla da, para gidecek korkusundan mıdır nedendir bilmiyorum, ilişki kuran olmamış, bu iki. Tabii bitmedi. Katılımcı otomobil firmaları ile de görüştüm. Kendilerine kimsenin gelmediğini, fuarı ticaret odasının dergisinden takip edebildiklerini belirtiyorlar. Daha sonra diğer sektörlerin temsilcileri ile de görüştüm ve tamamının ortak ifadesi, kimse kendileriyle temas kurmuyormuş, bu üç. Yani pazarlama, halkla ilişkiler, tanıtım, medya planlaması yok. Tuhaf değil mi? Peki ne yapmaya çalışılıyor? İnanınız, ben de bilmiyorum.Peki, sonra Konya bir fuara bile sahip çıkamadı, diye konuşmaya başlarsanız, suçlu kim olacak? Bu dört. Tabii aslında Konyalı fuara bile gider, gitmez olur mu? İstanbul’daki fuarlara giden insanlar şehirlerindeki fuara katılmazlar mı? Böyle olursa katılmazlar!Neyse, biz notlarımıza devam edelim.Orada bir firma yetkilisinin bana söylediklerini size aynen aktarıyorum: Geçen sene bundan daha iyiydi. Bu sene Ford bile katılmamış, zaten hafta içinde inanınız kimse buralara gelmiyor. Tam bir fiyasko, böyle fuar olmaz, ama kimseye anlatamıyoruz. Yan sanayi firmaları hiç katılmamış. Birkaç tane iç döşeme firması katılmış, burada bol bol gürültü oluyor. Biz de gelecek yıl katılmamayı düşünüyoruz. Gördüğünüz gibi fuar kan kaybediyor. Lütfen yazdıklarımızı bir uyarı olarak algılayın, kimse buradaki fuarı kaybetmek istemiyor, ama yanlış yönetiliyor, neyse…Tabii başka eleştirilerim de var: Fuardaki araçların tamamı bir alt sınıftı, eski modeldi. İstanbul’daki fuarda bulunan araçların yarısı bile yoktu. Birkaç firmanın dışında son modelleri hiç getirmemişler. Yan sanayi firmaları hiç yoktu, etkinlik hiç yoktu, fuar alanında restoran türü bir yer var, fakat fiyatlar gerçekten çok yüksek, halk oradan çay bile içemiyor, oturacak yer yok, gelip gitmek hala ciddi problem. Asfalt çok güzel olmuş, o bölgenin havasını değiştirmiş, ama galiba ticaret odasının o bölgede yapmayı planladığı yapılara biraz öncelik verilmeli. Çevre düzenlemesi çok kötü olduğu için fuar alanı dağın başı havası yaşatıyor. Bizden söylemesi.Ve son uyarı: Bakın ben yazıyorum; böyle giderse beş yıla kadar TÜYAP, hem de kendi hataları sonucunda, Konya’dan gider. Tekrar belirtelim; Konyalılar fuara falan gelir, önemli olan zaten onların gelmesi değil, sizin onları getirebilecek yapıyı oluşturmanızdır. Daha da önemlisi; İstanbul’a giden Konyalılar, kendi şehirlerindeki fuarlara gelmezler mi? Gelir, ben bundan eminim de; önce siz şu İstanbul’da olanların en azından yarısını Konya’ya getirmeyi başarsanız. Çanlar Konyaspor İçin ÇalıyorHafta sonu kâbus gibiydi. İki sıfır öne geçtiğimiz maçta kalemize hakemin attığı saçma sapan bir golle bütün morallerimizi kaybettik ve böylece de maç da gitmiş oldu. Bu bizim kaderimiz midir nedir? Belki de sadece Konya’nın değil Anadolu’mun kaderidir bu, bilemiyorum? Ana haber bültenlerinden duyduğum doğru ise Aykut Hocam futbolu bırakma kararı almış. Hocam bırakma, boş ver. Bu topraklardaki şiirlerin hüznünü, şarkıların yakıp kavuran sesini şimdi daha iyi anlıyorsundur. Biz buna, akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader, aldırma dünya böyle gelmiş böyle gider, diyerek yanıt veriyoruz. Aldırma boş ver, çalışmaya devam. Harika gidiyorsunuz. Ahmet Şan Bey çok sinirli; “Burada kendi evimizde gururumuzla bu kadar oynanmasını kaldıramıyorum” diyor. Ah başkanım ah! Bizim hep gururumuzla oynarlar. Sen bu topraklarda büyüdün bilirsin. Ama aldırmayın arkadaşlar, sinirlenmek yok. Çalışmak, çalışmak, çalışmak; başka çıkar yolumuz yok. Maçı izlerken sizleri gördüm, hırsınızı, ruhunuzu, kazanma azminizi, başarma kabiliyetinizi… O kadar müthiştiniz ki tüylerim diken diken oluyordu sizleri izlerken. Lütfen boş verin, aldırmayın. Sizinle biz gurur duyuyoruz. Çalışmaya devam, zaman bizi sinirlendiremediğinde zaferi yakaladık demektir. Yolunuz açık olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.