"Osmanlı Kitap Koleksiyonerleri: Tecessüs ve İhtiras" sempozyumu

"Osmanlı Kitap Koleksiyonerleri: Tecessüs ve İhtiras" sempozyumu

Prof. Dr. Tanındı:- "Cilt, kültürün, sanatın ve bilginin hazinesini içinde tutar. Fikirlerin ve içeriğin dilidir. Öyle ciltler vardır ki ilk bakışta kitabın sanki sultana ait olduğu belli olacak şekilde tasarlanmıştır"

İSTANBUL (AA) - İstanbul Şehir Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden Prof. Dr. Hatice Aynur ile Sabancı Üniversitesinden Prof. Dr. Tülay Artan'ın düzenlediği "Osmanlı Kitap Koleksiyonerleri: Tecessüs ve İhtiras" sempozyumu başladı.

Beyoğlu'ndaki Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Merkezi'ndeki sempozyumun "İlk Kitapseverler" konulu oturumunun moderatörlüğünü yapan Hakan Erdem, kitap toplayan kişilerin özelliklerine işaret ederek, "Bir gün anlıyorsunuz ki topladığınızı zannettiğiniz kitaplar sizi topluyor. Ölen insanların terekelerine bakıp, onların nasıl insanlar olduğu konusunda fikir yürütüyoruz değil mi? Demek ki onların kim olduğunu, topladığı kitaplardan anlamaya çalışıyoruz." dedi.

"Bursa'dan Kitapsever Bir Bey: Timurtaş Paşa'nın Oğlu Umur Bey" başlıklı sunum yapan Prof. Dr. Zeren Tanındı, Umur Bey'in ailesiyle ve vakfiyeleriyle ilgili yapılan araştırmalara ve kitaplara ilişkin bilgi vererek, bu bilgiler ışığında Umur Bey hakkında zengin bilgi birimi oluştuğunu söyledi.

Tanındı, kitapsever Umur Bey'i hatırlatmak istediğini dile getirerek, "Umur Bey, 1461'de ölünceye kadar çeşitli kademelerde hizmet etmiş bir devlet adamı. Babası Timurtaş Paşa, I. Bayezid döneminde Rumeli ve Anadolu Beylerbeyliği yapmıştı." diye konuştu.

- "Kitaplar, bina onarımları sırasında ve 1855 depremi sonrasında yer değiştirmiş olabilir"

Dönemin şair ve yazarlarından Ahmed-i Dai'nin, Umur Bey'in çevresinde olduğunun altını çizen Tanındı, başta din bilimi olmak üzere Arapça ve Farsça'dan Umur Bey için Türkçeye çeviri eserler hazırlandığını dile getirdi.

Zeren Tanındı, Bursa'da cami, türbe, medrese ve tarikat yapılarında olan kitapların, bina onarımları sırasında ve 1855 depremi sonrasında yer değiştirmiş olabileceğini kaydederek, şu bilgileri verdi:

"20. yüzyıl başlarında kitapların, kaftan ve şamdan gibi eşyanın daha iyi korunması için binalardan müzelere taşındığını biliyoruz. Kitapların üstat sanatkarlar tarafından tezhiple süslenmiş ve süslemeli ciltle kaplanmış olanları Bursa Müzesine, Türk ve İslam Eserleri Müzesine ve bir kısmı da Topkapı Sarayına gönderilmiştir. Geri kalanlar, Bursa Orhan Camisi ve Ulu Cami'de toplanmış. 1969 yılından sonra müzedekiler hariç İnebey Medresesi'ne getirilmiş. Bursa'da, İstanbul Vakıflar Hat Eserleri Müzesine gönderilen çok sayıda Kur'an-ı Kerim de vardır."

Umur Bey'in kitaplarındaki ciltlere ilişkin de ayrıntılı bilgi veren Tanındı, "Cilt, kültürün, sanatın ve bilginin hazinesini içinde tutar. Fikirlerin ve içeriğin dilidir. Öyle ciltler vardır ki ilk bakışta kitabın sanki sultana ait olduğu belli olacak şekilde tasarlanmıştır. Sultani etkiyi güçlendirici özelliği, kitap kabı üstlenmiş gibidir. Ciltlerin süslemeleri genelde, aynı dönemin çini, kalem işi, dokuma, ağaç ve tezhip gibi ürünleriyle paralellik gösterir. Mücellit, nakkaşhanenin motif dağarcığından seçtikleriyle cildi tasarlar." ifadelerini kullandı.

- "Şehzade Mehmed, kitapla oldukça ilgili bir kuşağının ferdidir"

Zeynep Atbaş da "Kitapsever Bir Şehzade: II. Bayezid'in oğlu Mehmed" başlıklı sunumunda, Şehzade Mehmed'in pek bilinmeyen biri olduğunu belirterek, "Şehzade Mehmed, dedesi II. Mehmed, babası II. Bayezid ve kardeşleri göz önüne alındığında Osmanlı hanedanının kitapla oldukça ilgili bir kuşağının ferdi olarak karşımıza çıkmaktadır. Gerek II. Mehmed gerek oğlu II. Bayezid, şehzadeliklerinden itibaren kütüphanelerinde çok sayıda kitap bulundurmuşlardır." değerlendirmesinde bulundu.

Şehzade Mehmed'in saray kütüphanesinde 7 kitabı olduğuna dikkati çeken Atbaş, "Bu kitaplardan altısı bilim, biri dini konuda yazılmıştır. Bilim kitaplarından ikisi gramer, üçü mantık, biri de felsefe kitabıdır." diye konuştu.

Yrd. Doç. Dr. Berat Açıl, "Osmanlı'nın İlk Koleksiyonerlerinden Mahmud Paşa'nın Topladığı Kitaplar" konulu sunum yaparak, Mahmud Paşa ve Carullah Efendi'ye ilişkin bilgi verdi.

Mahmud Paşa'nın 195 kitabından 185'inin tespit edildiğini kaydeden Açıl, kitaplarının içeriğine ilişkin şunları aktardı:

"Mahmud Paşa aynı zamanda şair. Dolayısıyla ilk baktığımda edebiyatla ilgili çokça eser bulmayı umuyordum ama edebiyatla ilgili herhangi bir eser yok. Dolayısıyla kendi kişisel zevkine dair bir koleksiyon inşa ettiğini söyleyemem. Tamamen medrese talebelerine uygun bir koleksiyon inşa etmiş gibi görünüyor."

Berat Açıl, Mahmud Paşa'nın kendine ait vakıf mührü olmadığının da altını çizdi.

Kadir Turgut ise "Şeyh Vefa'nın Vakıf Kütüphaneleri" konulu bir konuşma yaparak, Şeyh Vefa'nın İstanbul ve Konya'daki kütüphanelerindeki kitapların sayıları, içerikleri ve hangi dilde olduklarına dair bilgi verdi.

MHP İstanbul Milletvekili Ekmeleddin İhsanoğlu, etkinliğe dinleyici olarak katıldı ve konuşmacılara sorular yöneltti.

Sempozyum, "Meraklılar ve Koleksiyonerler" ile "Katip Çelebi ve Diğerleri" konulu oturumların ardından sona erecek.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler