Servet R. Çolak

Servet R. Çolak

Organ bağışında sınıfta kaldık!

Geçtiğimiz hafta pekte duyulmayan bazı organizasyonlarla Organ Bağışı haftasını geçiştirdik. Çokta etkili olmayan organizasyonlarda anlatılan en dikkat çekici konu ise organ bekleyen hastalardı. Bununla anlatılmak istenen asıl mesele de ne kadar az oranda organ bağışı yapılmasıydı. Kendisini iyiliğe adamış, organ bekleyen hastaların çektiği acıları yüreğinde hisseden bir kaç bilim insanı 'organlarınızı bağışlayın' dedi. Yıllardır yürütülen çalışmalar, yapılan organizasyonlar organ bağışı bilincini oluşturmamış.  Bunları söylememdeki nedenim; Avrupa'da organ bağışı yüzde 35 seviyesinde gezerken, bizde yalnızca yüzde 5 seviyesinde. Aynı anda kafamda yeni bir soru da doğuyor! Acaba İslam dininde organ bağışı serbest mi? Bu konuyla da Diyanet Başkanlığı da 'Candan cana en büyük Sadakadır' sloganıyla olumlu yönde fetvayı vermiş. Sağlık Bakanlığı da organ bağışı yapan vatandaştan hiç bir ücret istemiyor. Bizim eksik olan yönümüz ise bilinçsizlik.  Ne yazık ki ne vatandaş, ne sağlık bakanlığı ne de Diyanet Başkanlığı bu konu hakkında yeterli çalışmamış.

 

Organ nakli bekleyen vatandaş sayımız ise 25 bin kişiyi geçti. Tam veriler olmasa da yaklaşık olarak sayılar hiç az değil.

 

Böbrek nakli bekleyen 22 bin146 kişi,

Kornea nakli bekleyen 2 bin 934 kişi,

Karaciğer nakli bekleyen 2 bin 223 kişi

Kalp nakli bekleyen 623 kişi,

Pankreas nakli bekleyen 265 kişi,

Akciğer nakli bekleyen 51 kişi ve

Bağırsak nakli bekleyen de 5 kişi var bu sayılar bu kadar fazla iken hemen hemen yarısı da organ bulunamadığı için hayatını kaybeden var. Durum her yönüyle ciddiyetini koruyor. Bu ciddiyetlerden ön önemlisi de 'organ mafyaları!' Konu sağlık olunca ve en önemlisi de organ olunca iş mafyalara düşüyor.  Aslında mafyalara işi düşürenlerde bizleriz ama o konuya girmeyeceğim. Şimdi ortadaki rakamlar ve yapılanlara bakacak olursak çok çalışmamız gerekiyor. Bir insana can vermek kadar güzel bir duygu olmayacağına göre en azından böbreğimizi bile bağışlayarak bir umut olabiliriz.  Din veya ahlak açısından da hiç bir kusur bulunmadığına göre, yapılan her bağış binlerce ailenin yüzünü güldürecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.