M. Faik Özdengül

M. Faik Özdengül

NEREDE OLURSAN OL

Selam dostlar,

Geçen hafta şehir dışındaydım, yazamadım. Şimdi de birkaç gündür Antalya’dayım yine. Beyhekim Sağlık Derneği’nin mensupları ve üyeleri için organize ettiği tatil programı nedeniyle bir aradayız arkadaşlarla. Bende Salı ve Çarşamba günü iki konuşma yapacağım. İlk gün Prf Dr Fatih Gültekin gıda katkı maddeleri ile ilgili çok orijinal bir çalışmasını sundu bize. İlgiyle dinledik. Feraset yediklerimizle ilgiliydi. Bunu daha önceleri konuşmuştuk. Özellikle Mesnevi’deki katırla deve hikayesinden biliyoruz. Katır sürekli düşüp bir yerlerini yaraladığından dem vuruyordu ve deveye soruyordu. Sen düşmüyorsun benim gibi. Bastığın yerleri nasıl görüyorsun, nasıl becerebiliyorsun bunu? Deve yüksekten ve geniş baktığını söyledikten sonra ayrıca ben helal ve temiz yerim. Helalden beslenirim demişti.

Konuyu dinledikten sonra katkı maddeleri ve beslenme konusunu fazla ciddiye almadığımızı gördük. Tüketiciler olarak daha bilinçli davranmamız üreticileri de yönlendirecek sonuçta. Toplantıda Konya Tüketiciler Derneği Başkanı Mustafa Dinç de vardı. Konuşma sırasında söz alıp düşüncelerini aktardı. Sanırım Fatih Bey’in çalışması kitap ta olacak. Belki bundan sonra elimizde kitap dolaşacağız alışveriş merkezlerini.

Bulunduğumuz yerde Huder mensupları da var. Konya’lı hukukçular. Onlar da ilk gün Ahmet Taşgetiren’i davet etmişler onu dinledik birlikte. Ahmet Bey hem gazeteci ve yazar hem de ilahiyatçı kimliğim var ikisiyle de konuşacağım dedi ve öyle yaptı. Geç saatlere kadar hem İslam ve insan birlikteliği hem de güncel siyasetle ilgili değerlendirmeler yaptı.

Bembirsen Konya şubesi de burada. Onlar da mensupları için etkinlikler düzenlemişler. Dün akşam iş ve aile mutluluğuyla ilgili seminerleri vardı ancak ben katılamadım.

Gündüzleri ne yapıyoruz? Çalışma hayatından biraz uzakta olunca zihinsel olarak ta öyle oluyor. Kumlucada Sah in Paradise dayız. Geçen yıla göre otel çok daha iyi durumda. Özellikle de yemekler konusunda fark atmış. Denizi daha düzenlemiş ve ikramlar konusunda son derece nazikler.

Eskiye yani bizim çocukluk dönemimize bakınca yaşama biçimimizdeki farklılık çok belirgin. Bugünün insanı tatili de planlıyor artık. Olmazsa olmazları içinde hayatının. Daha başka şeylerde de olduğu gibi. Bunun artıları ve eksileri de ayrıca konuşulmaya değer.

Hayat kırkından sonra farklılaşıyor. Geçmişi ve geleceği bütünleştirip üretme zamanı olması gerekiyor bu dönemin. Kur’anda da söylenen bu. Hatta Allah bize 40 a ulaşınca nasıl dua etmemiz gerektiğini de öğretiyor.

Bugüne değin okuduklarımdan,duyduklarımdan ve gördüklerimden öğrendiğim en temel gerçek ne yapıp edip Allah’la bir araya gelmenin içselleştirilmesi ve bunun farkındalığının oluşturulması. İnsanı huzura götürecek yegane şey Allah’la olmak. Bunu sağlamanın yolları her nasılsa bulup gerçekleştirmekten başka yol yok kanaatime göre. Hissetiğimiz bütün sıkıntıları aşmanın yegane yolu. Nerede olursak olalım O’nunla olduğumuzu bir şekilde hatırlamanın yolunu bulmalıyız. Zaten zikr de hatırlamak demek kelime anlamıyla.

O zaman bir Hadis-i Şerif’le bitirelim sözü:

“Nerede olursan ol Allah’tan kork. Bir hata işlediğin zaman hemen onu silecek bir iyilik yap ve insanlara güzel ahlakla muamele et.”

İşin özü bu dostlar. Bir önerim var bu sözleri kaydedip her gün göreceğimiz bir yerde bulunduralım. Hayatı yaşama biçimimizi son derece güzel özetleyen bu sözü hem hatırlayalım hem de hatırlatalım.

Kalın sağlıcakla

Dr Faik Özdengül

[email protected]

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum