BİR KİTAP- BİR DERGİ

Çanakkale’de Şehit Olan KONYALILAR

Fahrettin Alişar’ı ilkin “Derbent”kitabı ile tanımıştım. Sonra “Çiğil Türkleri ve Aşağı Çiğil”kitabını okudum. Şimdiyse çok önemli bir kitapla karşımızda:

“Çanakkale’de Şehit Olan Konyalılar”

Fahrettin Alişar çok yönlü, çok üretken bir yazar. Halk kültürümüzle ilgileniyor, ulusal sorunlarımız karşısında alabildiğine duyarlı. Halen Çalı’nın internet sitesinde yazıları yayınlanıyor. Yayınlanmış eserlerinin yanı sıra yayına hazır iki önemli eseri var. Bunların da biran önce şehrimiz kültürüne kazandırılmasını bekliyorum çünkü eserin ikisi de çok önemli. Biri “Derbent Şehitlerimiz” diğeri ise “Konya Yer Adları, Yerleşik Bulunan Oymak, Cemaat ve Aşiretler.”

Fahrettin Alişar kitabı, Milli Savunma Bakanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı ve Muharip Gaziler Derneği Genel Merkezinin arşivlerini tarayarak hazırlamış. 717 sayfalık bu oylumlu kitabı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yayınlamış.

Yazarımız kısa bir önsözden sonra Çanakkale savaşlarını anlatmış, il il şehit sayılarını verdikten sonra her şehidin künyesini çıkarmış. Baba adı, birliği, nerede şehit olduğu ve nereli olduğu gibi. Şehrimiz en çok şehit veren illerin başında geliyor.

Böyle bir kitabı şehrimiz kültürüne kazandırdıkları için başta yazar Fahrettin Alişar ve İl Kültür Turizm Müdürlüğü olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür borçluyuz.

BOTSA

Daha önce de belirttim, yerel dergileri çok önemsiyorum. O bölgenin yerel tarihini, kültürünü, coğrafyasını, aklınıza gelecek her şeyi o dergilerde bulmanız mümkün. Botsalılar Kültür Eğitim Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin yayınladığı Botsa Dergisi de bu tür dergilerden biri.

Dergide Botsa’dan haberlerin yanı sıra bolcu fotoğraf var. Görsel malzemeyi iyi değerlendirmiş dergiyi yayına hazırlayan arkadaşlar. Bunun yanında çok güzel yazılar var elimdeki üçüncü sayıda. Süleyman Esen’in şiirini okurken Bostanın bağlarını, dağlarını, bahçelerini gezmiş gibi oluyor insan. Mehmet Atabey’in pekmez ocaklarını anlattığı yazısını okurken taze şıra kokusunu, İsmail ağabeyin yazısını okurken kavurga kokusunu hissettim. Güz ayları Torosları gezerken taze şıra içiyorum ama İsmail ağabeyin yazısını okurken yıllardır avuçlarımı yaka yaka bir kavurga yemediğim geldi aklıma. Koreli Mehmet Çavuşun anlatımına doyamadım. Kore savaşını anlatmış bir güzel

Kalemine sağlık İbrahim Çakır. Yine Mehmet Atabey yörenin manevi mimarı Hafız Şakir Hocayı anlatmış.

Bence başka yazarlara da yer vermeli Botsa. Bir yazarın üç-dört yazısı olunca dikkat çekiyor. Akören Dergisi bu yılın sonunda yayınını durduracak umalım ki Botsa uzun ömürlü olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum