Müslüman STK yöneticisinden Batılı hükümetlere "aşırı müdahale" suçlaması

Müslüman STK yöneticisinden Batılı hükümetlere "aşırı müdahale" suçlaması

Bilgisayar ve cep telefonu şifrelerini İngiliz güvenlik güçlerine vermediği için hakim karşısına çıkacak olan sivil toplum kuruluşu CAGE'in yöneticisi Rabbani:- "Küresel anlamda, Batı hükümetlerinin özellikle de sınırlarda giderek daha fazla müdahaleci gü

LONDRA (AA) - AHMET GÜRHAN KARTAL - Bilgisayar ve cep telefonu şifrelerini İngiliz güvenlik güçlerine vermediği için “yetkilileri engellemek” suçlamasıyla yargılanacağını belirten İngiltere merkezli sivil toplum kuruluşu (STK) CAGE’in Direktörü Muhammed Rabbani, Batılı hükümetleri temel özgürlüklere yönelik "giderek daha müdahaleci" olmakla suçladı.

İngiltere ve ABD'nin "terörle mücadele" stratejilerini mercek altına alan ve mağdurların haklarını savunan çalışmalarıyla tanınan CAGE’in yöneticisi Rabbani, geçen kasım ayında Londra’nın Heathrow Havaalanı'nda güvenlik güçlerine cep telefonunun ve bilgisayarının şifrelerini vermeyi reddettiği için “yetkilileri engellemek ve arama işlemini aksatmak” suçlamasıyla 20 Haziran'da hakim karşısına çıkarılacak.

Ülkeye vardığı anda, havalimanında kendisini durdurup sorgulayan İngiliz güvenlik güçlerine şifreleri vermediği için tutuklanan ve ertesi gün kefaletle serbest bırakılan Rabbani, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cep telefonunda ve bilgisayarında hassas bir işkence vakasına ait bilgiler bulunduğunu ve şifreleri vermeyi reddetmesinin nedeninin mağdurun mahremiyetini ve gizliliğini korumak olduğunu söyledi.

Güvenlik güçlerince telefonuna ve bilgisayarına el konulduğunu anlatan Rabbani, “Bu, devletin, işini yapabilmesi için rahat bırakılması gereken bağımsız bir sivil toplum kuruluşunun çalışmasına müdahalesi anlamına geliyor. Küresel anlamda, Batı hükümetlerinin özellikle de sınırlarda giderek daha fazla müdahaleci güç kullanmak yönünde bir eğilim var." ifadelerini kullandı.

"CAGE olarak bizim üzerinde çalıştığımız bir takım davalar var. Bazıları çok hassas." diyen Rabbani, bazı hassas davaların da ABD istihbarat örgütlerine ilişkin içerik barındırdığını aktardı.

Rabbani, telefonu ile bilgisayarının şifrelerini yetkililere vermemekte ısrarcı olduğunu ve buna hakkı olduğunu savunarak, şöyle konuştu:

"Kimse hapse girmek istemez. Ben de hapse girmek istemiyorum, 2 çocuk babasıyım. Polis beni sınırda durdurduğunda ikilemde bıraktı. İkilem, işkence mağduru olan bu kişinin gizliliğini ihlal etmek anlamına gelen şekilde şifrelerimi teslim etmek ya da yine istedikleri bilgiyi vererek tutuklanmak ve yargılamaktan kurtulmak. Ama bunu yaparak (şifrelerimi teslim ederek) sadece bu mağdurun değil, tüm diğer mağdurların güvenini çiğnemiş olacaktım. Ben de bunu yapmamayı tercih ettim."

İngiltere'ye gelen binlerce yabancı ziyaretçinin kendisinin tecrübe ettiği gibi bir muamele ve suçlamayla karşılaşabileceği uyarısında bulunan Rabbani, "Ben bu konuda yalnız değilim. Yılda İngiltere'ye seyahat eden yaklaşık 50 bin kişi durduruluyor. Bu kişilerin hiçbiri de bir suçtan dolayı şüpheli değil. Yaz tatili yaklaşıyor. İngiltere'ye ziyaretçiler gelecek. Bu ziyaretçiler potansiyel olarak haklarından olma riskiyle karşı karşıya." dedi.

Önümüzdeki ay mahkemeye çıkacak Rabbani, empati kuran bir yargıcın şifrelerini yetkililere vermeme kararını anlayacağını söyleyerek, "Tüm bunlar (hakkımda) herhangi bir şüphe duyulmadan gerçekleşti. Bence bu çok müdahaleci bir güç ve süreç. Bu temel bir sorun. Benim durumum tamamıyla şifrelerle ilgili. Bence mahkemeler muhtemelen şunu belirleyecektir ki; şifreler neredeyse evinizin veya ofisinizin giriş kapısının anahtarı gibi. Eğer (yetkililer) mahremiyete saygı duymazsa, bu genel olarak insan hakları bakımından çok kötü olacak." değerlendirmesinde bulundu.

- Terörle mücadele yasası geniş yetki tanıyor

İngiliz güvenlik güçleri, yürürlükteki terörle mücadele yasasına göre ülkeye giren herkesi durdurma, sorgulama, DNA örneğini ve parmak izini alma yetkisine sahip.

Güvenlik güçleri, herhangi bir şüpheye ihtiyaç duymadan, bireylerin cep telefonu ve bilgisayar gibi elektronik cihazlarına erişim için şifrelerini de talep edebiliyor.

- "İngiliz Müslümanlar için Rosa Parks vakası"

Rabbani'nin yöneticiliğini yürüttüğü CAGE’den yapılan açıklamada da gazetecilerin, avukatların ve insan hakları aktivistlerinin sahip olduğu “gizliliği koruma” hakkının, Rabbani’ye tanınmadığına dikkat çekildi.

Açıklamada, Rabbani’nin yaşadığı olayın “İngiltere’deki Müslümanlar için Rosa Parks vakası” olduğu belirtilerek, “Direktörümüz, bir mağdurun gizliliğini ihlal etmediği için suçlamayla karşı karşıya.” ifadesi kullanıldı.

Amerikalı siyahi insan hakları aktivisti Rosa Parks’ın 1955'te Alabama'daki halk otobüsünde yolculuk ederken yerini bir beyaza vermediği için tutuklanması, sivil hak ve özgürlük hareketinde önemli bir yere sahip olan Montgomery otobüs boykotuna yol açmıştı.

Boykotun ardından işini kaybeden ve ölüm tehditleri alan kadın aktivist Parks, Detroit'e taşınmış ve ırkçılığa karşı mücadele vermeye başlamıştı. Parks, Bill Clinton'ın başkanlığı sırasında 1996 yılında Başkanlık Özgürlük Madalyası ve 1999 yılında da Kongre Altın Madalyası ile ödüllendirilmişti. Parks, 24 Ekim 2005'te 92 yaşında hayatını kaybetmişti.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :