KULU GÖLÜNDEN TUZ GÖLÜNE

Proğramlı yaşamayı severim. Neler yapacağımı, kimlerle nerelere gideceğimi günler önce belirlerim. Bu yüzden bazı önemli etkinliklere katılamadığım olur. Kendi kendime verdiğim bir karar olsa kolayca iptal edebilirim ama arada başkaları varsa bu imkansız olur. Çünkü arada verilmiş bir söz vardır ve tutulması gerekir.

img_5656.jpg

Geçtiğimiz hafta olduğu gibi.

Haftalar önce Perihan Görey ve gazeteci, fotoğraf sanatçısı Ali Tekin Çağlav ile kararlaştırmıştık. Ankara’da buluşup Mogan ve Eymir göllerini çekecek sonra gündoğumunda Kulu Gölünde olacak, gün batımında Tuz Gölüne geçecektik. Bu ara normal proğramını değiştirip Karapınar gezisi yapmaya karar veren TYB Konya Şubesinin bu gezisine katılamamıştım. Aslında bu geziye katılıp Meke tuzlasının ve Çıralı gölün son hallerini çekmek isterdim.

img_5789.jpg

Belki bu arada Karapınar Belediye Başkanı Mugayyıtoğlu ilede barışırdım. Karapınarlı gazetecilerle tartışmamızdan sonraki gidişimde oldukça soğuk karşılamıştı beni. Oysa Konya’lı gazeteciler arasında Karapınar’ı en çok yazan biri bendim.

Bu salak tartışmayı en iyi Karapınar’lı gazeteci Hikmet Peker bilebilir.

Gezginler, fotoğraf sanatçıları için Konya’nın bir cennet olduğunu Ankara gezimde bir kere daha anladım. Cumartesi günü Eymir Gölü dışında fotoğraf çekebileceğimiz bir yer bulamadık. Oturup bir çay demleyeceğimiz bir söğüt altı bulabilmek için saatlerce dolaşmamız gerekti. Eymir Gölü ODTÜ nün arazisi içinde, doğal güzelliği bozulmamış bir göl. Spor tutkunları fırsat buldukça gölün kıyısında yürüyüş yapıyorlar.

img_5829.jpg

Gölbaşının çevresi ise talana uğramış.

Atatürk Orman Çiftliği yıllardır korkunç bir talana uğratıldığı için oralara gitmek aklımıza bile gelmemişti. Son gördüğümde çiftliğin yeşil alanları talan edilmiş, her taraf inşaat mahalline dönmüştü.

Pazar sabahı erkenden Kulu gölündeydik. Göle vardığımızda şafak yeri yeni ağarıyordu ve çok soğuktu. Göldeki binlerce flamingo bizimle dalga geçiyorlardı. Biz göle doğru yürüdükçe onlarda yavaşyavaş bizden uzaklaşıyorlardı. Üç yüzlük tele bile onları çekmemize yetmiyordu. Buna karşılık müthiş bir gündoğumu vardı. Akılalmaz bir kızıllığın arasından doğup gelmişti güneş.

Kulu gölü Kulu’nun birkaç km.doğusunda. Göle kadar düzenli bir yol yapmış belediye. Birkaç yıl önce faaliyete geçen arıtma tesisiyle tertemiz olmuş göl. Kulu Gölü göçmen kuşların göç yolları üzerinde önemli kuş alanlarından biri. 860 ha.bir alanı kaplıyor. Onlarca kuş türünün barındığı bir alan. Burada iki göl var. Güneydeki küçük göl küçük suyu tatlı ve genellikle ördeklere ve küçük flamingo sürülerine ev sahipliuği yapıyor.

000001-copy.jpg

Kulu’da bir işçi lokantasında sabah çorbalarımızı içtikten sonra Kulu makasından sağa kıvrılıp Ş.Koçhisar’a yöneldik. Niyetimiz burada akşamı edip gün batımını çekmekti. Akşam neavalemizi almak için Koçhisar’a gttik ama Ş.Koçhisar büyücek bir köyden başka birşey değildi. Günlerden pazar olunca her taraf kapalıydı.

Önemli kuş alanlarından biri olan, 260.000 ha. bir alanı kaplayan tuz gölünün gün batımlarını önceki yıllarda da çekmiştim. Bulunduğumuz yerden gölün batı yakasına, flamingoların olduğu yerlere gitmeye imkanımız olmadığı için geri dönmeye karar verdik.

Pazar günü hızlı trenle Konya’ya gelirken bir yazar ve fotoğraf sanatçısı olarak ne kadar şanslı olduğumu düşünüyordum.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.