Elimde bir İmam Hatip Lisesi Dergisi var. Sahibi okul müdürü olan 2016 tarihli bir dergi. Derginin Kültür Sanat sayfasında bazı öğretmenlere yöneltilmiş sorulara verilen cevaplar var.

Sorulardan biri şöyle: Öğrencilik hayatınızda hiç kopya çektiniz mi?

Bu soruya 11 hocanın verdiği cevaplar şöyle:

Çektim.

Çektim, yalan yok, çekmedim diyen yalan söyler.

Gözüm kendi kağıdımdan başka kağıt görmedi/yalan. 

Çektim. Çoook.

Çektim ama yakalandım.

Çekmedim. Çekmedim.

Çektim. Çekmeyen mi var.

Çektim, özellikle fırsat bulduğum her dersten. Evet, bir kere din kültürü dersinden…

Toplamda iki hocamız çekmediğini söylüyor.

Bir başka soru da şöyle: En etkili kopya çekme yöntemi nedir?

Verilen cevaplar da şöyle: Cevap vermek istemiyorum. Yazılı kağıdının altına küçük kağıt koymak. Teksir kağıdına sınav sorularını yazıp aslıyla değiştirmek. Bilmem kızım. Bilmiyorum ama çok güzel yakalarım. Kodlamak. Arkadaştan bakmak, kağıt değiştirmek. Yanındakinden çekmek. Öğrencinin becerebildiği kopya yöntemi, tırnaklara yazardık. Sınıftaki hocaya göre değişir. Kapsama alanı dışında.

Hayatınızda sizi en mutlu eden olay nedir, sorusuna bir hocanın cevabı, çektiğim ilk kopya olurken; sizi en pişman eden olay nedir sorusuna ise yine aynı hocamızın verdiği çekemediğim kopyalar cevabı dikkat çekici.

En sevdiğiniz öğrenci tipi nedir sorusuna verilen dürüst çalışkan, eğlenceli öğrenci… Çalışkan ve ahlaklı öğrenci cevapları da ilginç.

Şimdi soralım hocalarımıza, kopya çekmenin dindeki hükmü nedir diye. Öyle ya yaptığımız her şeyin hayat dininde bir adı olmalı. Farz, vacip, sünnet, müstehab, mubah veya haram, mekruh, müfsitten biri olmalı. Peki, Şayet son üçünden biri ise caiz değil demektir, peki caiz olmayan bir şeyi yaptım diye kamuya açıklamak ve başkalarını şahit tutmanın hükmü nedir? Ve bu bir öğrenci veli dergisine verilen beyanatlar olursa! Canım öğrencilerle şakalaştık diyenler olabilir, oysa diğer sorulara çok ciddi ve yerinde cevaplar verilmiş, kaldı ki Müslüman şaka da olsa yalan söyleyemez diye bir ölçümüz olmalıydı!

Şimdi de en can alıcı soruları soralım:

Öğrencilik bazı mahzurlu şeyleri mubah, hatta övünülecek bir amel kılar mı?

Öğrencilikte kopya çekmeyi övünç sebebi gören hocanın öğrencisine kopya çekmeyin, deme hakkı olur mu?

Öğrencilikte kopya çekme ile KPSS gibi sınavlarda soru çalmanın, soru vermenin, soru sızdırmanın farkı nedir?

Şimdi eğri oturup dürüstçe bu sorulara cevap arayalım, sonra da biz nerede yanlış yaptık yahut yapamaya devam ediyoruz diye bir kez daha soralım!