Balık hali?

Süper…

Lazımdı bize ne zamandır.

Normal bi hal olsa, hamsinin karizması çiziliyordu.

Anadolu Yarımadası’nın verimli topraklarında balık yetişiyor ya.

Çok önemli bi projeydi.

Sağ salim açtık, çok şükür.

Peki ya KOP?

Daha belli değil ne olacağı.

Geçenlerde biraz hareketlendi olay.

Ama gene sonuç yok.

Geçenlerde dediğim, seçimden önceydi sanırım.

Zaten hep sanıyoruz.

Nasıl mı?

Şöyle:

“Bu sene biter sanırım…”

Konya Ovası verimli.

Toprak ananın bize armağanı.

Gıkının çıkarmadan verir, üretir.

Kıtlık, kuraklık, cahillik demez,

Yine de mahsul verir.

Ama karşılığında tek bişey ister.

Su.

Birazcık su.

Peki su nasıl gelir ovaya?

KOP’la.

Mavi Tünel’le.

Peki onlar ne aşamada?

“Sanırım” pek iyi değil.

Tarımda dışa bağımlı hale gelmeye başladık.

Evet, biz.

Dünya’ya ekmeyi ve biçmeyi öğreten biz.

Tarım diye bişeyin varlığından onları haberdar eden biz.

Eleştirim sadece mevcut hükümete değil.

Yıllardan beri böyle bu.

KOP; dış kapının mandalı.

Seçim malzemesi.

Bitmez.

Bitmeyecek de “sanırım”…

Gelelim KOPKOP’a gitme meselesine.

Gençlik şimdi kendine yeni yeni eğlenceler bulup, deyimlerini de kendi koyuveriyor.

KOPKOP da bunun en son örneklerinden.

Ölümüne eğlenmek manasında.

Hiç bişey düşünmeden, deli gibi hem de..

Gece eğlencesi,

Güm güm, dum dum, bangır bangır…

Ve bu eğlence ortamına gitmeye de;

KOPKOP’a gitmek deniyor.

Hiç bişey düşünmeden, deli gibi hem de..

Peki bağlantı ne?

Bağlantı basit.

Kısa zamanda KOP bitmezse, ilerleyen yıllarda Konya tarımı bitecek.

Dolayısıyla Türkiye tarımı.

Sonra?

Aç kalırız inanın.

Örnek; daha yeni olay pirinç mevzusu…

KOP bitmezse KOPKOP’a gittiğimizin resmidir.

Ölümüne, hiç bişey düşünmeden, deli gibi…

Tüh söz vermiştim, sizi karamsarlığa itmeyeceğim diye ama gene yapamadım…