Cumhuriyetten önce, genel kültür ve din bilimlerinin birlikte okunması bakımından benzeri olmayan ve zamanla gelişerek ülkemizde önemli bir boşluğu dolduran bu mektepler, oluşum, gelişim ve içerik itibariyle,çağın gerektirdiği insan ve din görevlisi tipini yetiştiren  kurumlar olarak tarihteki ve gönüllerdeki yerini aldı.  Konya İmal Hatip Lisesi;  Konyalılar tarafından tarifi ise ‘Merkez İmam Hatip Lisesi’ olarak bilinir. Merkez olmasının nedeni ise Konyalıların bu okulu en az kendi kültürleri kadar benimsemelerinden kaynaklanır. 1924 yılında Cumhuriyetin kurulmasından sonra eğitim alanında çıkan Tevhid-i tedrisat Kanunu kapsamında kurulan Konya İmam Hatip Lisesi, tarihinde de bir çok zorluklarla karşılaşmıştır. 

İLK ZİLLE GELEN GÜZELLİK

Konya İmam Hatip Okulu Türkiye’de açılan 7 okuldan birisi olarak, Ekim.1951 tarihinde, şimdiki binanın bir sokak güneyinde, daha önce polis mektebi olarak kullanılan bir binada eğitim-öğretime başlamıştır. Bu bina halen o zamanki şeklini, hatta dış boyasını bile koruyarak yaşıyor.  1952 yılında şimdiki binanın bulunduğu ve o zaman stadyum olarak kullanılan arsa satın alınmış, içindeki İdman Yurdu Kulübünün binasına taşınmıştır.  Aynı yıl, şimdiki B Blok binasının temeli atılmış, bir yılda bitirilerek Konya İmam Hatip Okulu ilk binasına kavuşmuştur. Başta Hacıveyiszade Mustafa Kurucu olmak üzere, Konya’nın önde gelen birçok alimi öğretmen olarak görev almışlardır. 1958 yılında aynı bahçe içerisinde Yüksek İslam Enstitüsü olarak kullanılan binanın (A Blok) temeli, yine Hacıveyiszade hoca efendi ile birlike kalabalık bir katılımla atıldıktan sonra, 1962 yılında öğretime açılmıştır. 1974 yılında Yüksek İslam Enstitüsü’nün Meram yolundaki yeni binasına taşınmasından sonra bu bina da (A Blok) İmam Hatip Lisesi’ne verilmiştir. 1979 yılında C Blok olarak kullanılan bina ise Türk Anadolu Vakfı’nca yaptırılarak Konya İmam Hatip Lisesi’nin hizmetine sunulmuş, ilk defa kız öğrenciler kaydedilerek bu binada eğitime başlanmıştır.

EĞİTİM HAYATI HIZLANIYOR!

Konya’nın eğitim ve kültür hayatında önemli bir yerde olan Konya İmam Hatip Lisesi, kurulduğu yıldan başlayarak eğitim hayatında ilerlemesine devam etti. Konya İHL, 1987 yılında Devlet Parasız Yatılı binamız Milli Eğitim Bakanlığı’nca yaptırılarak faaliyete geçti. Ardından 1963 yılında Devlet Parasız Yatılı bölümü açılmış, yatılı öğrenciler 1987 yılına kadar B Blok bodrumunda, çatısında, Cıvıloğlu binasında ve A Blok’un 3. ve 4. katlarında kadılar.  14 Haziran 1973 tarihinde çıkarılan 1739 sayılı Mili Eğitim Temel Kanunu ile “İmam Hatip Okulu” ismi “İmam Hatip Lisesi” olarak değiştirilmiştir. Bundan önce liselerin fark derslerinden sınava girerek Üniversitelere girebilen mezunlarımız, bu kanundan sonra kendi diplomalarıyla kazandıkları her fakülteye girme hakkını elde etmişlerdir.         Kuruluşundan bu güne kadar Milli Eğitim Bakanlığı’nın bir ortaöğretim kurumu olarak faaliyetini sürdüren İmam Hatip Lisesinden memlekete, millete, kendisine ve ailesine faydalı bir çok genç mezun olmuş, Türkiye’nin Muasır Medeniyetler seviyesine çıkmasında büyük hizmetler vermiştir.

HACIVEYİSZADE’NİN KONYA’YA EN BÜYÜK HEDİYESİ

Hacıveyiszade Mustafa Kurucu Hoca ve Konya’nın ileri gelenlerinin dualarıyla birlikte Okulun ilk temeli atılıyor. Konya İHL’nin kurulmasına öncülük eden ve okulun  banisi olarak bilinen Hacıveyiszade Mustafa Kurucu, Konya’ya kazandırdığı bu lise, şehrin en yüksek değerleri arasına girmeyi başardı ve halen Konya İHL bu önemiyle eğitim hayatına devam ediyor. Konya’nın manevi hayatının şekillenmesinde çok önemli bir role sahip olan büyük insan, ilim ve irfanı ile gönüllere taht kurmuş olan Hacı Veyiszade Mustafa Efendi, Konya’nın müstesna simalarından biridir. Onun eğitimci, sivil toplumcu, ahlâkî ve insana güven telkin eden yönünü de tüm Konyalılara örnek olmuştur. Okul eğitim hayatına başlamasıyla birlikte, okulda öğretmenlik yapan Hacıveyiszade Mustafa Hoca,

Öğrencilerinin anlattıklarına göre, sabah namazı camiye gider, daha sonra öğleye kadar okulda öğretmenlik yapar ve tekrar Azizeye Camisindeki görevine döner. Ders konusunda çok titiz, hiç aksatmayan bir öğretmenlik yapan Hacıveyiszade Hoca, İmam Hatip Okulu’nda tefsir, hadis, kelam, Arapça ve fıkıh derslerine giriyordu. Derste hiçbir öğrencisini esnetmez, uyuklatmazdı. “Huysuzlar, yan kayışları kırdınız gene, çabuk toparlanınız” derdi. Onu tanıyan öğrencileri, “iki ders arasında boş dersi varsa hemen abdest tazeler ve nafile namaz kılardı” diyerek O’nun yaşantısındaki takvaya dikkat çekmektedirler.  İlim talipleri ile farklı ilgilenir, nesi var nesi yoksa hepsini onlara verirdi. Öğleye kadar İmam Hatip Okulu’nda derslerle meşgul olur, öğle namazına Aziziye Camiine gelir, namazı müteakiben akla gelecek tüm sosyal ve hayır işlerine koşardı. Herkesle ilgilenir, herkese dua ederdi. Hacı Veyiszade Mustafa Efendinin selamı meşhurdur. Çoluk çocuk, kadın erkek, yaşlı genç, ölü diri herkese selam verirdi. Çocuklar Hacı Veyiszade Mustafa Efendi selam vermeden sıraya geçer, önce selam verme işini çocuklar yapar, O da onların başını okşar, elindeki çerez torbasından sarı leblebi ikram ede ede giderdi.  İyiliğe sevinir, kötülüklere karşı irkilerek kaşını çatar, üzülür ama gıybetini ettirmez idi. Şikâyeti sevmezdi. Sık sık şöyle dua ederdi:“Allah sa’yinizi meşkûr, zenbinizi mağfur, hizmetinizi makbul eylesin.” Hacı Veyiszâde İmam-Hatip Okulu'nda öğretmenlik yaparken talebeler ile yakından ilgilenir, onların derslerine iyi çalışarak büyük adam olmalarını isterdi. Ders konusunda taviz vermez, öğrencilerin nafile ibadetlerle uğraşması yerine derslerine çalışmaları gerektiğini söylerdi. Bir defasında kendisine nafile namazlarla ilgili bir şeyler sormaya çalışan öğrencisine: "Baban kılsın!... Sen nafile ile uğraşma, dersine çalış" demiştir. Servet R. Çolak – Memleket