Medicana International Ankara Hastanesi Kalp Sağlığı ve Hastalıkları Merkezi’nden Doç. Dr. Ersin Sarıçam, kamuoyunda “Kırık Kalp Sendromu” olarak bilinen Takotsubo Kardiyomiyopatisi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Ani ve yoğun stres ya da üzüntü sonrası ortaya çıkan bu sendromun, kalp kriziyle karıştırılabileceğini belirten Sarıçam, özellikle orta yaşlı kadınların risk altında olduğuna dikkat çekti.

Menopoz sonrası risk artıyor

Hastalığın özellikle menopoz sonrası kadınlarda daha sık görüldüğünü vurgulayan Sarıçam, şu ifadeleri kullandı:
“Sevilen birinin kaybı, boşanma, şiddetli tartışmalar gibi ani gelişen stresli olaylar sonrasında kalp kasının kan pompalama fonksiyonu geçici olarak bozulabiliyor. Kalp görüntülemelerinde, sol karıncığın balon gibi genişlediği izleniyor. Bu da Kırık Kalp Sendromu’nun en önemli belirtilerinden biri.”

Belirtilerde doktora başvurun

Stres ve üzüntü sonrası görülen göğüs ağrısı, nefes darlığı ve yorgunluk gibi belirtilerin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Sarıçam, “Bu tablo kalp kriziyle karıştırılabiliyor, bu yüzden belirtiler ortaya çıktığında vakit kaybetmeden doktora başvurulmalı” dedi.

Erken teşhisle tedavi mümkün

Hastalığın fark edilmemesi durumunda ani kayıplar yaşanabileceğini belirten Sarıçam, erken teşhisle birlikte uygulanan tedavi sayesinde hastaların yaklaşık 3 ay içinde tamamen sağlığına kavuşabildiğini aktardı.

“Bu sendrom cerrahi bir müdahale gerektirmez. İlk etapta ilaç tedavisiyle kalbin kan pompalama işlevi yeniden düzenlenir. Kalp yetmezliği ve ritim bozukluklarının önüne geçilmesi amaçlanır. Aynı zamanda hastalara, stresten uzak bir yaşam tarzı benimsemeleri ve gerekirse psikolojik danışmanlık desteği almaları önerilir.”

Stresle baş etmeyi öğrenmek hayati önem taşıyor

Doç. Dr. Sarıçam, stres yönetimi konusunda toplumda farkındalığın artırılması gerektiğine de vurgu yaptı:
“Kırık Kalp Sendromu, sadece kalp sağlığı değil, aynı zamanda ruhsal sağlığın da ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor. Ani nabız artışına neden olabilecek duygusal durumlar kontrol altına alınmalı. Bu da ancak stresle baş etmeyi öğrenmekle mümkün.”