Kara Harp Okulu darbe davası

Kara Harp Okulu darbe davası

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulunda yaşanan eylemler nedeniyle 5'i firari, 307 sanığın yargılanmasına devam edildi

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulunda yaşanan eylemlere ilişkin 5'i firari, 307 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada sanıklardan Muhammed Musab Aytekin, savunmasında darbe girişimiyle ilgisinin bulunmadığını, okulda komutanların verdikleri emirleri yerine getirdiklerini öne sürdü.

Darbe girişimi akşamı saat 21.30 sularında içtima alındığını, daha sonra nizamiye etrafındaki ağaçların altında bekleme emrinin verildiğini söyleyen Aytekin, şöyle devam etti:

"Nizamiyeye geçtiğimizde Veysel üsteğmen vardı. Radyo yayınından FETÖ'nün darbe girişimini öğrendik. Komutana sorduk, 'Hukuksuz bir darbe girişimi.' diye cevap verdi. Okula giriş ve çıkışın kapatıldığını söyledi. Emredilen yerlerde beklemeye devam ettik. Sabaha doğru yeniden nizamiyeye geldiğimizde komutan orada yoktu. Öğretmen subayların nizamiyeden giriş yaptığı söylendi. Sonra tabura döndük. Yorgunduk ve koğuşlarda istirahat ettik. Öğleden sonra saat 15.00 gibi subayı aradık. Bulamayınca birkaç arkadaşla dekanlığa gittik. Sınavın ertelendiğini söylediler. 18 Temmuz'da okul komutanı bizleri topladı. KHK ile tasfiye olduğumuzu öğrendik."

Kendisine isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini belirten Aytekin, darbeye iştirak etmediklerini ve silahlarını komutan emriyle aldıklarını söyledi. Aytekin, "Üzerimizde eşofmanlarımız var. Eşofmanla darbe yaptığımız söyleniyor. Darbeye karşı okulu koruduğumuz hiç söylenmiyor." dedi.

Aytekin, kaçma şüphesinin bulunmadığını belirterek, tahliyesini talep etti.

- "Zaten birlik içerisindeyiz diye düşündüm"

Sanıklardan Talha Çetin de darbe girişimiyle ilgisinin bulunmadığını öne sürdü.

Bank Asya'da hesabının olmadığını, ByLock listesinde adının geçmediğini ifade eden Çetin, 15 Temmuz'da akşam yemeği yedikten sonra koğuşlara ders çalışmaya çıktıklarını, bir süre sonra tabur komutanı Hüseyin Ecik'in emriyle içtima alanına indiklerini belirtti.

FETÖ ile iltisakı bulunduğu yönündeki suçlamaları kabul etmeyen sanık Çetin, şöyle konuştu:

"İçtima alındı. Koğuşlara çıktık. Bir süre sonra yeniden içtima alınacağı emri geldi. Bu defa silah almamız da emredildi. Saat 22.30 sıralarıydı. Komutanlar herkese bir yerde bekleme emri vermişti. Gece 02.00 sıralarında dinlenmek için nizamiyeye gittim. Radyoda ordu komutanlarının sesi vardı. Bu kalkışmanın darbe girişimi olduğunu orada anladım. Askerlere birliğinde kalmaları uyarısında bulunuluyordu. Zaten birlik içerisindeyiz diye düşündüm. Komutanların bazılarına neler olduğunu sorduğumuzda, herkesin kendi güvenliğini aldığı cevabını verdiler. Sabah 9-10 civarında KHK ile okulun kapatıldığını öğrendim. Silah almamız suç olarak lanse ediliyor. TSK, 'Emre mütalaa asta düşmez.' der ve verilen emre itaat etmemiz istenir. Komutan emretti, silahları aldık. 'Yaklaşan olursa uyarın.' emri de verildi. Silahlarımız tam dolduruşta değildi."

Beyanların ardından mahkeme heyeti, yarın devam etmek üzere duruşmayı bitirdi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :