Salih Sedat Ersöz

Salih Sedat Ersöz

Kamyona bindirilen nur

Adına cemaat veya hizmet hareketi denilen yapılanmanın skandalları bitmek bilmiyor.

28 Şubat döneminde yapılan başörtüsü zulmüne bırakın karşı olmayı, başörtüsünün teferruat olduğunu söyleyerek o zulmü icra edenleri haklı gösteren ve o zulme karşı mücadele veren bacılarımıza büyük bir darbe vuran,

Dinler arası diyalog toplantılarında; İslâm’ın temsilcisi imamı, Hıristiyanlığın temsilcisi papazı ve Yahudiliğin temsilcisi hahamı kol kola sırat köprüsünden geçirerek temsili olarak cennete girdiren, böylece Hıristiyan ve Yahudilerin de Müslümanlarla birlikte cennete gireceği mesajını veren,

Yine diğer bir dinler arası diyalog toplantılarında okudukları ezanda “Eşhedü enne Muhammeden Rasulullah” kısmını okumayarak cennete girmek için Hz. Muhammed’e inanmaya gerek olmadığı mesajını veren bu gruba ait bir TV kanalında Hz. Peygamber Efendimiz ışık olarak tasvir edilerek kamyona bindirildi.

Filmde, güya Efendimiz gökyüzünden bir ışık görüntüsü olarak, bazı çizgi filmlerde meleklerin tasvir edildiği şekilde bir görüntü ile geliyor ve kamyonun kasasına binerek gidiyor.

Cehaletime verin ama, söz konusu filmin bu görüntüsünün hangi amaçla yapıldığını ve gösterildiğini ben pek anlayamadım. Sadece Efendimizi, en hafif tabirle kamyon kasasına binmeye lâyık görme ve kafalarda ışık olarak da olsa bir suret gösterme densizliği sezdim o kadar…

Böyle bir görüntüyü, gayri müslimler tarafından yapılan ve İslâm’ı anlatan filmlerde bile bugüne kadar görmemiştik. Bundan sonra böylesine ve daha fazlası görüntüler, bunlardan cesaret alarak ve bunları referans göstererek çoğalırsa bu vebalin altından nasıl kalkarlar bilmiyorum.

Ayrıca bu grubun lideri, Peygamber Efendimizin Türkçe olimpiyatlarını kendisi ile birlikte izlediğini söylemişti.

Diğer yandan, cemaatin lideri kendisini telefonla arayarak “Efendimiz Aleyhisselam ile zat-ı aliniz il il teşrif buyurmuşsunuz. Bir de Peygamber efendimiz, ‘Twitleri ikiye katlayın’ buyurmuş" sözlerine "siz de öyle yapın inşallah, ne buyuruyorsa..." diye cevap vermişti.

Bu söylemler bile Efendimizin adının nelere ve uygun olmayan hangi işlere bulaştırılmak istendiğinin açık bir göstergesidir.

İçinde yaşadığımız dünyada İslâm ülkelerinde yaşayan Müslümanların çektiği sıkıntılar arşı âlâyı titretirken, Efendimizin; kadınlı erkekli, şarkılı türkülü, oynamalı danslı programı izlemeye geldiğini iddia etmek ne büyük bir çılgınlıktır.

Sosyal medyada daha güçlü olabilmek ve seslerinin daha güçlü çıkmasını sağlamak için yine Efendimizin adının kullanılması en hafif tabirle büyük bir gaflet, büyük bir cehalet örneğidir.

Daha da önemlisi bu söylemler Efendimize yapılan büyük bir iftiradır. Bu, Efendimizin adının kullanılarak, yaptıkları İslâm dışı uygulamaları meşru göstermekten başka bir şey değildir.

Peygamber Efendimiz adına yapılan istismar ve Efendimizin adı kullanılarak kendilerine veya gruplarına menfaat temin etme gayretleri kimden ve hangi cemaatten gelirse gelsin karşı çıkmak Müslümanlık görevidir.

Efendimiz, insanlığın kurtuluşu için Allah tarafından gönderilen bir kutlu güneştir, bir nurdur. O, nur saçtı bütün âleme… Nuruyla ısıttı bütün dünyayı ve insanlığı… Nur-i ayn, nur-i çeşm (gözümüzün nuru) oldu bütün insanlığa… Nur-i iman ile hakikate, doğruya, iyiye, güzele ulaştırdı bütün kâinatı…

O’nu anlamayanlar ve O’nu istismar edenler bilsinler ki, Efendimizin yeri kamyon kasaları değil, Mü’minlerin gönülleridir. O suret olarak değil en büyük örnek olarak yaşamaktadır gönüllerimizde…

O nur, kamyon kasasına bindirilmekle nur olmaktan çıkmaz ama O nuru oraya lâyık görenler ve her dünyalık işlerinde O’nun adını kullananlar ahiret gününde O’nun yüzüne nasıl bakacaklar? Mutlu yarınlar efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar