İstinaftan, İstanbul Valiliği'ne baskına giden askerlerin davasına onama

İstinaftan, İstanbul Valiliği'ne baskına giden askerlerin davasına onama

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında İstanbul Valiliği'ni işgal eden askerlere yardıma gitmeye çalışan 1'i tutuklu 24 sanığın yargılandığı davada, yerel mahkemece Astsubay Yusuf Yıldız'a "Anayasal düzeni ortad

İSTANBUL (AA) - İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) 2. Ceza Dairesi, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında İstanbul Valiliği'ni işgal eden askerlere yardıma gitmeye çalışan 1'i tutuklu 24 sanığın yargılandığı davada, ilk derece mahkemesinin astsubay Yusuf Yıldız'a "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile 23 er hakkında verilen beraat kararını onadı.

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nce FETÖ'nün darbe girişimi sırasında İstanbul Valiliği'ni işgal eden askerlere yardıma gitmeye çalışan 24 sanığın yargılandığı davaya ilişkin 7 Temmuz'da karara bağlanan davaya ilişkin, katılanlar TBMM Başkanlığı vekili, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine izafeten Başbakanlık vekili, Milli Savunma Bakanlığı vekili ve Maliye Hazinesi vekili ile Cumhuriyet Savcısı ve sanık astsubay Yusuf Yıldız'ın avukatı itirazda bulundu.

Dairenin dosya üzerinde yaptığı incelemenin ardından verdiği kararda, yerel mahkemece sanık Yusuf Yıldız hakkında verilen mahkumiyet hükmü ile diğer 23 sanık hakkında verilen beraat hükmüne karşı istinaf başvurusunda bulunulduğu belirtildi.

Kararda, 15-16 Temmuz 2016'da silahlı terör örgütü FETÖ/PDY'nin Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki örgütlenmesi sonucu, yoğunlukla İstanbul ve Ankara olmak üzere yurdun birçok yerinde Türkiye Cumhuriyeti anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya ve kurulu düzenin yerine başka bir düzen getirmeye veya söz konusu düzeni fiilen icrasını engellemeye veya Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs edilerek fiili kalkışmada bulunulduğu aktarıldı.

Bu kapsamda, 66. Mekanize Tugayı 1. Mekanize Piyade Taburu Karargah Bölüğü'nde astsubay rütbesi ile görev yapan sanık Yıldız'ın almış olduğu talimat gereği aynı bölükten topladığı 23 er ve erbaşı 2 GZPT tabir edilen tanklara paylaştırdıktan sonra kendisi de olacak şekilde daha önce yapılan plan doğrultusunda İstanbul Valiliği'ndeki darbe teşebbüsü kapsamındaki baskına destek amacıyla harekete geçtiği belirtildi.

Kararda, sanık Yıldız'ın yol üzerinde kendisini engelleyen polislere, darbe yapıldığını ve sıkı yönetim ilan edildiğini belirterek, söz konusu zırhlı araçlarla amacı doğrultusunda hareket ettiği ifade edilerek ancak toplanan halk ve emniyet görevlileri tarafından her iki zırhlı aracın durdurulduğu, hareketleri sırasında engellemelere rağmen durmak istemeyerek polis araçlarına zarar verdiği, böylece sanıkların "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarını işlediklerinin iddia olunduğu anlatıldı.

Sanık Yıldız'ın, İstanbul'daki 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı ve 66. Mekanize Piyade Tugayı'nda yapılan toplantılar ve alınan kararlar doğrultusunda İstanbul Valiliği'nin, 47. Motorlu Piyade Alay Komutanlığı ve 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'ndaki örgütün görevlendirdiği kişiler tarafından işgalinin sağlanacağı karar altına alındıktan sonra almış olduğu emir doğrultusunda eylemini gerçekleştirmek üzere zırhlı araçlara kışlada bulunan diğer sanık askerleri dağıtarak kendisi de olmak üzere harekete geçtiği belirtilen kararda, bu durumun tutulan tutanaklar, dinlenen polis memurları, tanık ifadeleri, sanık Yıldız'ın üst rütbeli komutanları ile görüşerek olay sırasında aldığı emir doğrultusunda hareket ettiğine dair görüşmelerin doğrulandığı HTS kayıtları ile sabit olduğu ifade edildi.

Kararda, bu kapsamda yerel mahkemece belirlenen kabulde herhangi bir isabetsizlik görülmediği vurgulandı.

- "Astsubay Yıldız, darbeye teşebbüs eyleminin bir parçası"

Dairenin kararında, TCK'nın 309. maddesinde düzenlenen "Anayasayı ihlal" suçunun tüm unsurları ile gerçekleşmesi halinde ayrıca TCK'nın 311. maddesindeki "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve 312. maddesindeki "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından cezalandırılma imkanının bulunmadığı vurgulandı.

Somut darbe teşebbüsünün, TCK'nın 309. maddesinde sayılan amaçlara matuf zarar tehlikesi doğuran vahim eylemler vasfını aşarak, anayasal düzeni doğrudan ortadan kaldırma neticesine yöneldiği aktarılan kararda, teşebbüsün örgütün ülke genelindeki organik bütünlüğünden ve etkinliğinden istifade edilerek planlanıp uygulandığı, neticesi ve başarısının eş zamanlı, senkronize hareketlere bağlı hukuki anlamda tek bir fiil olarak ortaya çıktığı kaydedildi.

Kararda, sanık Yıldız'ın eyleminin de örgütsel koordinasyon ve iştirak iradesi gereği ülke genelindeki darbeye teşebbüs eyleminin bir parçası olduğu kaydedilen kararda, sanığın olayda TCK'nın 37. maddesi anlamında doğrudan fail durumunda bulunduğu, bu nedenle eyleminin yerel mahkemece TCK'nın 309. maddesinde düzenlenen "Anayasayı ihlal" suçu olarak vasıflandırılmasında da herhangi bir isabetsizlik görülmediği aktarıldı.

- Erlere Valilikteki silahlı saldırıyı engellemek için hareket ettikleri söylenmiş

Askerlik hizmetini icra etmekte olan er ve erbaş sanıkların içtima emriyle toplanarak ve kendilerine İstanbul Valiliği'ne silahlı terör saldırısı olduğu söylendiği belirtilen kararda, sanıkların, astsubay Yıldız'ın komutasında bindirildikleri zırhlı araçlarla yola çıktıkları belirtildi.

Sanıkların Haliç Köprüsü yakınına kadar geldikleri, durduruldukları yere kadar darbe teşebbüsü ile ilgili herhangi bir bilgi sahibi olmadıkları ifade edilen kararda, şunlar kaydedildi:

"Ancak durdurularak emniyet güçlerince engellenmeleri sırasında olaya vakıf oldukları, bu nedenle TCK'nın 309. maddesinde düzenlenen 'Anayasayı ihlal' suçunun maddi unsurlarını bilerek hareket etmedikleri, askeri hiyerarşi içerisinde aldıkları emir doğrultusunda ve önemli olarak kanun dışı bir emir aldıkları düşüncesi olmaksızın, kendilerine valilikteki silahlı saldırıyı engellemek için hareket ettikleri söylenerek olay yerine götürülmeye çalışılması karşısında TCK'nın 30/1. maddesi anlamında hata halinde olduklarının kabulünde zorunluluk bulunup, yerel mahkemece gerekçeleri bu doğrultuda açıklanarak sanıkların beraatlerine dair verilen kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir."

Verilen hükümlerde usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı ifade edilen kararda, ancak beraatlerine karar verilen sanıklardan Fırat Aydın yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesinde isabet görülmediği ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmediğinden söz konusu vekalet ücretinin hazineden alınarak "sanığa verilmesine" ibareleri eklenmek suretiyle yapılan istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddine karar verildiği belirtildi.

Öte yandan kararda, sanık astsubay Yusuf Yıldız'ın tutukluluk halinin de devamı kararlaştırıldı.

- İstanbul'daki darbe davalarında verilen ilk karar olmuştu

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi, 7 Temmuz'da verdiği kararında, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında İstanbul Valiliği'ni işgal eden askerlere yardıma gitmeye çalışan 1'i tutuklu 24 sanığın yargılandığı davada tutuklu sanık Astsubay Yusuf Yıldız'ın "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmıştı.

Mahkeme, sanığın atılı suç nedeniyle bir pişmanlığının bulunmayışı ve verilen hapis cezasının geleceği üzerindeki olası etkisi nazara alınarak Yıldız hakkında indirim maddelerinin uygulanmasına yer olmadığını karar vermişti.

Sanık hakkında her ne kadar "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından cezalandırılması istemiyle dava açılmış ise de sanığın söz konusu kurumlara karşı bir eyleminin olmadığı kanaatine varan mahkeme heyeti, sanığa bu suçtan ceza verilmesine yer olmadığını karara bağlamıştı.

Mahkeme heyeti, sanığa yöneltilen "FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan ceza verilmesine yer olmadığına hükmetmişti.

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi, olay tarihinde er olarak görev yapan diğer 23 sanığın ise suç işleme kasıtlarının olmaması nedeniyle tüm suçlardan beraatini kararlaştırmıştı.

Söz konusu karar, FETÖ'nün İstanbul'daki darbe girişimine ilişkin açılan davalarda verilen ilk karar olmuştu.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :