Paris'te 12 Kasım  gecesi yaklaşık 40 dakika içince altı ayrı noktaya düzenlenen silahlı ve bombalı saldırılarda resmi açıklamalara göre 129 kişi hayatını kaybetti. 99'u ağır 352 kişinin yaralandığını saldırıları, terör örgütü IŞİD üstlendi.

  Fransa'nın başkenti Paris, eş zamanlı gerçekleştirilen silahlı ve bombalı saldırılarla kana bulandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan 3 gün önce tüm dünyayı uyarmıştı.

  Fransa'daki katliamdan 3 gün önce Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terör karşısında ilkesel bir duruş sergilenmemesi halinde bu ateş önünde, eninde, sonunda tüm dünyaya sıçrar. Bugün kendi sınırları içinde güven ve refah içinde olduğunu sanan ülkeler yarın terör ateşini iliklerine kadar hissetmekten kurtulamayacaktır" diye uyarıda bulunmuştu.

  Başbakan yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Ömer Çelik, "Paris'teki insanlık dışı terör eylemi tüm insanlığı hedef alan bir katliama daha imza attı. Tüm dünya başkentleri tehdit altında. Ortak bir mücadele zemini olmadan bu tehditle baş edilemez. Herkes güvende değilse kimse güvende değil. Terör Irak ve Suriye'de yerleştikçe, bölgeyle sınırlı kalmıyor. Tüm dünyayı tehdit ediyor. Küresel bir felaket haline geldi" ifadesini kullandı.

  Paris'i kana bulayan saldırılarda en fazla can kaybı, ilk belirlemelere göre 100'e yakın kişinin öldüğü Bataclan konser salonunda yaşandı. Polis, konser salonu içindekileri rehin alan saldırganları ölü ele geçirdi.

  Stade de France bölgesinde ise Fransa-Almanya futbol maçı oynandığı sırada iki intihar eylemcisinin, üzerlerindeki bombaları patlatmaları sonucu en az 5 kişinin yaşamını yitirdiği belirtildi.

  Statta bulunan Cumhurbaşkanı François Hollande ve İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve'ün derhal yoğun güvenlik önlemleri altında stattan ayrıldığı ve konuyla ilgili "kriz masası" oluşturdu.

  Cumhurbaşkanı François Hollande, ülkede olağanüstü hal ilan etti ve sınırlarının kapatılmasına karar verdi.

Türkiye geçmişte terörden çok çekti, çok acılara maruz kaldı. Batılı ülkeler ‘’Başına gelmeyenin hoşuna gelir’’tarafında oldular. Teröre  ve teröriste sessiz kaldılar. ‘’Benim terörüm seninkinden daha iyidir’’ dediler.

Ekim ayında, 1 Kasım seçimleri öncesi Ankara Gar’ı önünde yaşanan patlamada yüz kişi yaşamını yitirmişti. Ülke içerisinden ve dışarıdan bazı çevreler, ‘Bu terör saldırısını Hükümet yaptırdı.’’iftirasında bulundular.

Fransa’da yaşanan saldırının ardından o ülkenin içerisinden ve dışarıdan aynı suçlama yapılmadı. Ankara patlamasını ve Paris saldırısını hükümetlerin yaptırtmadığını herkes biliyordu. Hiç kimse Fransa hükümeti yaptırmış olabilir demediler

Teröre başından beri destek veren Fransa ve diğer ülkeler terör örgütleriyle işbirliği içerisinde oldular. Terör örgütleriyle aralarına hiç mesafe koymadılar. Onların kuruluşunda, finans sağlamada, silah temin etmekte hep onların yanında oldular.

İstedikleri ülkelerde yapmak istedikleri düzenlemeyi, müdahaleleri terör örgütleri üzerinden yaptılar. Adı terör örgütü dediğimiz bu yapılar onlar için taşeron şirket görevi yaptılar.

KESER DÖNER SAP DÖNER GÜN GELİR HESAP DÖNER.