PEKİN (AA) - Hong Kong Yasama Konseyi'nde, Çin karşıtı iki milletvekilinin mevcut yemin metnine bağlı kalmayarak yemin etmesi üzerine arbede çıktı.

South China Morning Post'un haberine göre, polislerin, Hong Kong Özel Yönetim Bölgesi Yasama Konseyi'nde Çin karşıtı iki milletvekilinin yemin metninin dışına çıkarak yemin etmesi üzerine konseye müdahale etti.

Yau Wai-Ching ve Leung Chung-hang adlı iki milletvekilinin, yemin sırasında Hong Kong'un Çin'in bir parçası olduğunu ve metindeki Çin kelimesi yerine 2. Dünya Savaşı döneminde aşağılayıcı anlamda kullanılan "shina" ifadesini kullanmaları üzerine Yasama Konseyi Başkanı Andrew Leung Kwan-yuen, Yau ve Leung'ün konseyden ayrılmalarını istedi.

Güvenlik görevlileri, Yasama Konseyi'nden ayrılmayı reddeden Yau ve Leung'ü dışarı çıkarmak için devreye girdi. Bu sırada Leung, Hong Kong'un Çin'in bir parçası olmayacağını, Pekin yönetiminin Hong Kong'a müdahale etmemesi gerektiği yönünde sözler sarf etti.

Müdahaleye karşı çıkan bazı milletvekilleri ile güvenlik görevlileri arasında çıkan arbedede, 6 güvenlik görevlisi yaralandı. Kolluk kuvvetlerinin konsey salonuna girmesi üzerine oturuma ara verildi.

Yau Wai-Ching ve Leung Chung-hang'ın, daha önce de yemin metnini sabote ettiği için yeminleri geçersiz sayılmıştı.

İki yıl önce başlayan "Şemsiye" hareketi ile Hong Kong'daki demokrasi ve özgürlük yanlıları Pekin'in Hong Kong üzerinde siyasi baskıyı artırdığını ileri sürerek, kitlesel eylemler gerçekleştirilmişti.

- "Tek ülke iki sistem"

Çin Halk Cumhuriyeti'ne bağlı özel yönetim bölgesi olan Hong Kong, Çin'in İngiltere ile yaşanan ve "afyon savaşı" adıyla bilinen savaşı kaybetmesinden sonra 1842'de bu ülkeye devredilmişti. Çin, daha sonra 1 Temmuz 1898'de Hong Kong dahil bölgedeki 235 adayı İngiltere'ye 99 yıllığına kiraladı.

Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesiyle" uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredildi. İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde, bölgeye 2047 yılına kadar Çin'e sadece dış politika ve savunma gibi alanlarda bağlı kalarak "tek ülke, iki sistem" politikasıyla idari bağımsızlığını ve yapısını koruma hakkı tanındı.

AA