Japonya'ya atom bombasının atılmasının üzerinden tam 67 yıl geçerken, ülke yeniden toparlanıp ağır hasarı telafi etmeye çalıştı. Özelikle 1970'lerde bisiklet veya motosiklet en sık tercih edilen ulaşım aracı olurken, düşük yakıt tüketen, kolay ulaşılır fiyata sahip, yani halka hitap eden otomobillerin sayısı da artıyordu.

Honda Civic de böyle bir halk otomobiliydi ve 1972 yılında üretimine, 1973'te ise ihracatına başlandı.

DÜŞÜK YAKIT TÜKETİMİ

Bu ufak otomobil, küçük boyutlarına rağmen 4 kişi için yeterli bir iç mekan sunuyordu. 12 inçlik lastikleri, önden çekişli aktarması ve diskli ön frenler standartken, klima, radyo, arka cam sileceği ve 'Hondamatic' isimli iki kademeli otomatik şanzıman isteğe bağlı olarak sunuluyordu. Honda, 1974 yılında 1.2 lt'lik benzinli motorun gücünü 2 HP arttırarak 52 HP'ye çıkartırken ertesi yıl yaşanan petrol krizinin de etkisiyle 'CVCC' isimli teknolojisini Civic motorunda uygulayıp ABD'ye düşük yakıt tüketimine sahip ve emisyon standartlarına uyan bir model sunuyordu.

'EN EKONOMİK ARAÇ' ÖDÜLÜ

CVCC sayesinde Civic, 1977'de ABD Çevre Koruma Derneği (EPA) tarafından ilk defa seçilen 'en ekonomik araç' kategorisinde de birinci oldu. Ertesi yıl makyajlanan birinci nesil Civic'te birkaç küçük yenilik yer alırken 1979'da ise ikinci nesli üretilmeye başlandı. 5 ileri manuel şanzıman ve station seçeneğini de bulunan Civic'te CVCC'li, 12 supaplı 1.3 lt veya 1.5 lt'lik motorlar yer alırken takometre ve arka cam rezistansı da vardı.

1983'TE 3. NESİL CIVIC

Daha büyük boyutlara ve iç hacme sahip olan bu modele 1981'de ilk kez sedan karoser eklendi. Süspansiyonları güçlendirilen Civic'te 2 yerine 3 kademeli Hondamatic şanzıman bulunuyordu. 1982'de Amerika Ohio'da fabrika kurarak Civic modelinin üretimine başlayan Honda, dünyayı 1983'te üçüncü nesil Civic ile tanıştırdı. Bu nesilde, Civic ile aynı platformda üretilen ve 91 HP gücündeki enjeksiyonlu motoru sayesinde performansıyla öne çıkan CR-X ile bir MPV olan Civic Shuttle da vardı. Öncekine kıyasla daha da büyüyen üçüncü nesilde köşeli hatlar öne çıkarken 1.5 lt'lik motora sahip performanslı bir model olan Civic S de üretilmeye başlandı. İlk üretim yılında, üçüncü nesil Civic Sedan ya da diğer adıyla Ballade, Japonya'da "Yılın Otomobili" ödülünü kazandı.

1991'DE COUPE VE 5 KAPILI HATCHBACK

1987'de dördüncü nesli üretilmeye başlanan Civic, süspansiyon ve motor özellikleriyle öne çıkarken, CVT şanzıman ve 16 supaplı motorları modelin ününü arttırıyordu. 1991'de 3 kapılı hatchback ve sedan olarak üretilmeye devam eden beşinci nesil Civic modellerine coupe ve 5 kapılı hatchback de eklendi. Coupe, önce ABD sonra Avrupa pazarına sunulurken Japonya'da "Yılın Otomobili" ödülünü alan VTEC-E'li motor seçeneği de vardı. VTEC-E'de, Değişken Supap Zamanlama Sistemi (VTEC) ile hava-yakıt karışımı düzenleniyordu.

Honda, uzun yıllar teknik destek sağladığı Rover'ın iflas etmesinin ardından BMW Grubu'na katılmasıyla planlarını değiştirirken, Concerto modelinin de üretimi bitti. VTEC teknolojili Civic, 1994'de 4,97 lt/100 km'lik ortalama yakıt tüketimiyle Avrupa Eco Tour'u kazandı. 1995'te ABD Çevre Koruma Ajansı, yakıt tasarrufu derecelendirmesi tarafından seçilen 10 araç arasında 4 Honda modeli bulunuyordu.

TOPLAM ÜRETİM RAKAMI 10 MİLYONU GEÇTİ

Altıncı nesil ise, 1995'te tanıtılırken, 5 kapılı Civic HB İngiltere'de Swindon'da üretilmeye başlandı. Toplam üretim rakamı 10 milyonu geçen Civic ailesinde doğalgazla çalışan NGV Civic GX de satıştaydı. 1.6 lt'lik silindir hacmine sahip Civic VTEC, bu teknolojisi sayesinde 160 HP üreterek atmosferik motorlar için litre başına düşen güç oranıyla adından bahsettirdi.

1999'da makyajlanan modelin 2001'de yedinci nesli yollara çıktı. Ertesi yıl Isuzu tarafından geliştirilen dizel motora görev verildi. Önceki nesline göre küçülen boyutlarıyla Civic, 2003'te makyajlandıktan sonra 2006'da yeniden daha büyük ve yuvarlak hatlara sahip sekizinci nesline geçiş yaptı.

2007'de üretilen Type R, 200 HP'lik motoruyla adeta turbo beslemeli modellere kök söktürüyordu. Günümüzde dokuzuncu nesli üretilen Civic, Amerikan ve Japonya başta olmak üzere Türkiye de dahil, dünyanın çeşitli ülkelerinde üretilmeye devam ediyor.