TBMM (AA) - ALPER ATALAY - HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, "Türkiye'de genel olarak aslında bir umudun, coşkulu bir 'hayır' birlikteliğinin oluştuğunu düşünüyorum. Bu oylar da, bundan sonrasında aslında bu mücadelenin devam etmesi gerektiğini gösterdi." dedi.

Kerestecioğlu, halk oylaması sonucuna ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, "eşit ve adil olmayan bir referandumda çok zorlu bir süreçten geçildiğini" ve bunun detaylarını daha önce defalarca anlattıklarını söyledi.

Eş genel başkanları, milletvekilleri ve 5 bine yakın üyeleri tutuklu olarak referanduma girdiklerini belirten Kerestecioğlu, "Türkiye'de genel olarak aslında bir umudun, coşkulu bir 'hayır' birlikteliğinin oluştuğunu düşünüyorum. Bu oylar da bundan sonrasında aslında bu mücadelenin devam etmesi gerektiğini gösterdi. Bu kadar baskıya, eşitsizliğe, 'hayır' diyenlere yönelik 'Yasak yok' denilecek belki ama özgürlüğünün olmamasına rağmen, kesin olmayan sonuçlara rağmen neredeyse denktir." diye konuştu.

Sonuçlar belli olmadan açıklamalar yapıldığını ve bunun başarı gibi sunulmaya çalışıldığını kaydeden Kerestecioğlu, seçim günü pek çok usulsüzlük olduğunu, "Evet" veya "Hayır" olsa da sandıkların 3'te 2'sine itiraz edeceklerini açıkladıklarını anımsattı.

Kerestecioğlu, "Şu andan sonra ben, Türkiye'nin aslında bir anlamda şunu göstermiş olduğunu düşünüyorum; 'Biz buna razı değiliz.' 'Razıyız' diyenler de aslında bence razı değiller çünkü ne olduğu tartışılamayan, ne olduğu özellikle 'Evet' cephesi tarafında yeterince bilinmeyen ve aslında yüzde 70-80 ile olması gereken bir anayasa değişikliği yüzde 50, 51, 52 ile gerçekleştirilemez. Bu bir konsensüstür. Bizim önümüzde olan da bundan sonrasında Türkiye'de demokratik, çoğulcu bir anayasa yapılması için mücadele etmektir." değerlendirmesi yaptı.

- "Mutlaka, çözüm, barış sürecine dönülecektir diye düşünüyorum"

HDP seçmeninin ağırlıklı olduğu bölgelerdeki sonuçlara ilişkin henüz detaylı çalışma yapılmadığını ifade eden Kerestecioğlu, şunları savundu:

"İnsanlar taşımalı sistemle taşınmaya çalışıldı ama birçok yerde sandığın olmadığı, başka yere götürüldüğü ya da müşahitlerin engellendiği görüldü. Buradan, şu saatte sağlıklı bir değerlendirme çıkmaz. İnsanlar buna rağmen oy kullandılar. Türkiye geneline baktığınız zaman gerçekten o bölgede ne kadar fazla, 'hayır' oyu dendiğini görüyorsunuz. Temsilcileri tutuklu, belediye başkanları tutuklu, onca zulüm olmuş hakikaten burada 'el insaf' demek istiyorum. Kürt seçmen, bence yıkım, savaş politikalarını, tek adamlığı da istemediğini gayet net bir şekilde ifade etti. Ben bu anlamda başta Kürt yurttaşlarımız olmak üzere aslında tüm yurttaşlara teşekkür ediyorum.

Akıllıca politika diyalog sürdürmektir. İnsanların, özellikle de yönetenlerin savaş diliyle konuşmaktan vazgeçmesidir. Sadece Kürtlere karşı değil kadınlara, gençlere, kendine muhalif olanlara karşı. Bu politikanın sonuç vermediğinin iktidar tarafından da görülmüş olması lazım. Eğer, bir puanlık bir şeyi kazanç olarak görüyorlarsa yanılıyorlar. Bu mücadele devam edecek. Kürtler için de böyledir. Mutlaka, çözüm ve barış sürecine dönülecektir diye düşünüyorum. Hiçbir ülkede bundan farklı bir gelişim olmamış. Defalarca denenmiş. Kürt yurttaşlarımızı sadece kalkıp bir bölgede yaşayan insanlar olarak değerlendiremeyiz. Türkiye'nin her yerinde Kürt vatandaşlarımız var. Oradaki, 'hayır' oylarının yükselmesinin nedeni onlardan gelen oylardır. İşin bu boyutunu bazı değerlendirme yapanlar kaçırıyor."

AA