Güz bereketi ve referandum

Ankara’ya güz geldi. Yapraklar sarardı ve bir bir dökülüyor.

Sonbahar melankoli mevsimidir, pek sevilmez, ancak bize iyi geldi.

Çünkü  çok şükür, sonbaharla birlikte  yağmuru da gördük.

Güz bereketini yakalamış olduk.

Bu bereket sadece Ankara’ya değil tüm ülkeye de yayılıyor elhamdülillah.

Gerçi yağan yağmurla birlikte hava da soğuyor...

Kışlık iaşe derdine de düşmeye başladık.

Ancak soğuyan havanın tersine siyaset ısınıyor.

Genel seçimin hemen sonrasında halkımızı yeni bir seçim bekliyor.

Bu seçim iki tercihli bir seçim: “Evet” ya da “Hayır” diyecek Türk halkı.

Seçim öncesi yine herkes halkın nabzını yokluyor, ben de farklı bir şey yapayım dedim ve milletin vekillerinin nabzını yokladım.

Bu referandumun aslı astarı nedir, halkı daha iyi aydınlatmak gerekiyor diye düşündüm.

Ve bunun için de  ilk olarak Konyalı vekillerimizin görüşünü alayım dedim.

Tezkere oylaması öncesiydi.

Bütün meclis harıl harıl çalışıyor. Vekiller sürekli komisyonlardalar.

Bu yoğunlukta Konya vekilimiz Ali Öztürk’le doyurucu bir sohbet yapma imkânım oldu.

Ülkenin sıcak gündeminden, Konya’nın tarım, sanayi konusundaki sorunlarını içine alan pek çok konuyu konuştuk.

Bu sorunların çözümü için neler yapılabileceğini tartıştık.

Konya konusunda gerçekten çok hassas vekilimiz.

Bu hassasiyetini bizimle paylaşıyor olması ise ayrıca sevindirici bir durum.

Bu anlamda Sayın Ali Öztürk’ün Konya için çok faydalı işlere imza atabileceğini düşünüyorum.

Çünkü onun makamı, yaygın olan “Konyalı’ya sahip çıkılmıyor” hissinin yok edildiği bir yer olma yolunda.

Sohbetimizin ayrıntılarını sizlerle başka bir zaman paylaşmak isterim.

Ancak önümüzdeki gün yapılacak referandum konusundaki düşünceleri benim için daha önemli.

Evet, tam anlamıyla gerçek bir dönüşümü sağlayacak, pek çok düğümü çözecek bir oylamaya gidiyor Türk halkı.

Vekilimiz de bu oylamanın önemine vurgu yapıyor. Ve tüm hemşerilerinin bu oylamaya katılmasını istiyor.  “Çünkü referandum milli iradenin en iyi şekilde yankı bulduğu bir oylamadır ve bu referandum gerçekten çok önemlidir” diyor.

Biz de vekilimize bu referandumda neler oylanacak, bunu önemli kılan saikler nelerdir diye soruyoruz?

O da bu referandumda neyin oylanacağı konusunu kısa maddeler halinde sıralıyor.

“Milletimiz bu oylamada;

Genel seçimlerin beş yıl yerine dört yılda bir yapılmasını,

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini,

TBMM'nin yapacağı seçimler dahil tüm işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri ile yani 184 oyla toplanmasını,

Cumhurbaşkanının görev süresini beş yıl olmasını ve iki kez seçilebilmesini, oylayacak.”

Ve devam ediyor Sayın Öztürk; “İnanıyorum ki, 21 Ekim günü büyük bir katılımla halkımız sandığa gidip iradesini ortaya koyacak ve bundan sonra Cumhurbaşkanını doğrudan kendisinin seçebilmesi için  "Evet" diyecek.”

Vekilimizin referanduma dair görüş ve beklentileri bunlar.

Sohbetimizin Konya ile ilgili bölümlerini sizlere aktarmak ise referandum sonrasına kaldı.

Vekilimizin son sözünü yazımızın sonunda sizlerle paylaşıyor ve diyoruz ki; beşinci referandumumuz ülkemize yağmurun getirdiği bereket gibi bereket getirir inşallah.

***

 

Memleket’in Milenyumu

 

Bugün bininci sayıya ulaştık elhamdülillah. Yani milenyum dedik.  Çoğumuz biliriz ki, yerel gazeteler için uzun soluklu olmak gerçekten çok zordur. Çünkü çok kısıtlı şartlar altında çalışılır. Amatör bir ruhla çıkarılır yerel gazete. Amatör ruhla çıkarıldığı için de profesyonelliğin o mekanikliği yoktur. Her sayısı “aşk”la çıkar. Bu nedenle bir ulusal gazetede bulamayacağın hazzın pek çoğunu bulabilirsin şehrinin gazetesinde. Çünkü o senin şehrinin dertlerini, sıkıntılarını, mutluluklarını seninle birlikte duyar ve seninle birlikte yaşar. Yazdıkları da senin dertlerin, sevinçlerindir. Şehrin resmini çeker kare kare, mahalle mahalle. Hiç görmediğimiz, duymadığımız ulusal medyada küçük bir puntoyla bile geçmeyecek ama bizim için çok önemli olan olayları onların manşetinden okuruz. Evet, bu nedenle yerel gazeteler ailemizden biri gibidir. Anne gibi, baba gibi, kardeş gibidir. En acımasız eleştirileri de, en güzel övgüleri de ondan duyarsınız. Memleket de birinci sayısından bininci sayısına bu hizmeti layıkıyla yerine getirmiştir. 

Evet, Memleket, yazar kadrosuyla, dünyaya bakışıyla, objektif duruşuyla farklı bir renk farklı bir soluk getirmiştir yazı hayatımıza. Konya’daki yayıncılığı bu anlamda memleket’ten önce ve memleket’ten sonra diye ayırmak abartı olmaz. Çünkü memleket sadece yerel bir gazete değil, yerli bir gazetedir. Memleket, değerlerimizi, arzularımızı, taleplerimizi bilen ve buna göre bir yayıncılık anlayışı güden Konya’nın beynelmilel, ama yerli gazetesidir. Bugüne kadar bu şehrin sorunlarıyla ilgilendiği gibi, bu ülkenin sorunlarıyla da hakkıyla ilgilenmiş, bu sorunların çözümü noktasında her türlü iddialı yayını yapma cesaretini de göstermiştir. Bundan sonra da aynı cesareti göstermekten de çekinmeyeceğine inanıyor ve bu cesur yürek kadronun içinde yer almaktan bir neferi olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Nice binlere…

Önceki ve Sonraki Yazılar