Geçtiğimiz hafta, benim için inanılmaz yoğun geçti. Sekretarya görevini üstlenmiş olduğum, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü, Selçuklu Belediyesi ve Sobe Vakfı’nın örnek işbirliği ile 3. Gelişimsel Yetersizlik Sempozyumu(GEYESE) Konya Dedeman Otel’de gerçekleştirildi. Türkiye’nin dört bir yanından alanın uzmanı araştırmacılar, öğretmenler, uygulayıcılar, öğrenciler ve ailelerin katılımıyla Konya’da gerçekleştirilen sempozyum büyük bir ilgi gördü. Özel Eğitim konusu gerek Hükümet politikalarında gerekse araştırmacılar başta olmak üzere giderek artan bir önem taşıyor.

Türkiye’de yaklaşık olarak çeşitli engel gruplarından sekiz milyon kişi olduğu biliniyor. Bunlar aileleri ile birlikte düşünüldüğü zaman Türkiye’nin yarısını etkileyen bir konu. Gerek hükümetimizin açıkladığı 2016 otizm eylem planı ve özel eğitim alanındaki gelişmeler gerekse yerel yönetimler, başta Selçuklu Belediyesinin desteği ile kurulan Selçuklu Otistik Bireyler Eğitim Vakfı (SOBE), Karatay Belediyesi’nin geçtiğimiz günlerde açtığı Alzheimer Bakım Merkezi konuya verilen önemi gösteriyor. İnşallah bu yöndeki çalışmalar artarak devam eder ve bu bireylerin ve ailelerinin yaşam standardında kayda değer bir iyileşme sağlanır.

KİTAP FUARI

Sempozyum çalışmaları dolayısıyla Konya Kitap Günlerinin ilk hafta etkinliklerinin bir çoğuna katılma imkanım olmadı. Öykücülerin konuşmalarına, şairlerin şiir dinletisine katılamadım. Özel bir sohbette Sevgili Rasim Özdenören’i dinleme, sohbet etme şansı yakaladım. Ev sahibine teşekkür ederim. Pazar günü ise sanırım iki yıldır yapılmayan Konya Kitap Fuarını ziyaret etme imkanım oldu. Mevlana Kültür Merkezinde park yeri sıkıntısı yaşadım. Ne güzel dedim içimden, AVM’lerin dolu park yerinde yer aramaktansa kitap fuarı için yer bulmaya çalışmak güzel.

Fuara ilgi yoğundu ve iki yıldır neden yapılmadığının bir açıklaması yoktu! Yer olarak yine de yanlış bir yer diye düşünüyorum. Tıkış tıkış, durup kitap inceleme imkanın yok. Markette domates seçecek zamanın, alanın oluyor ama orada kitap seçme inceleme alanın yok, yerin dar. Gönlümden geçen yer Kılıçarslan Şehir Meydanı ve adı üstünde Kültür Sokağının olduğu yerlerdi. Neden yapılmaz bilmiyorum. Katılımcı artar, şehrin kalbinde kültürün nabız atışlarını duyar, oradan kütüphaneye geçerek imzaya gelen yazarların sohbetlerini dinleyebilirdik. Olmadı. Satış stantlarında da bir gariplik vardı, anlayamadım. Sanki bütün stantlar bir kişiye aitmiş gibi bir his edindim, bir yayınevinin standında çalışan bir bakıyorum bir başka yayınevinin standında da çalışıyor?

Yaklaşık on beş yıldır tanıdığım ama bir türlü görüşemediğimiz Cihan Aktaş’ın imza gününe katıldık ve devamında Abdullah Harmancı, Murat Güzel, Hamdi Akyol, Cihan Aktaş, Hasan Yaşar, Erdal Baykan, Ali Güney’in de aralarında bulunduğu grup ile yemek yedik ve sohbet ettik. Güzel bir gün, yeni alınmış kitaplar ile dolu bir haftaydı benim için. Yarın akşam saat 19.00’da Kılıçarslan Gençlik Merkezinde otizm temalı bir film gösterimi olacak devamında ise film ve otizm hakkında konuşacağız nasipse. Vakti olanları bekleriz.